1.bölüm( ilk karşılaşma)

1.6K 80 79
                                    

Ha siktir

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Ha siktir...

Önümdeki çıkmaz sokağa ve peşimden gelen heriflere baktım. Şimdi sıçmıştım işte . Beni yakalarlarsa sonumun kötü olduğunu çok iyi biliyordum.

Hırsızlık yaparken o siktiğimin alarmı çalmasa şimdi milyoner oluyordum.

Sakalsız yüzümü sıvazlayıp " şimdi sıçtın Pamir"diye mırıldandım. Ne bok yiyecektim amına koyayım!

Adamların sesi iyice yaklaşırken çöp konteynerın arkasına girdim. Lan daha yeni çıkmıştım hapisten. Şimdi olacak işmiydi...

Ah, her neyse! En azından kalacak bir yerim oluyordu. Adamların bu sokağa girmesiyle nefesimi tuttum. Hafiften görünüyorlardı. Şişko ve sakallı olan adam " Lan bu siktiğimin gavattı nereye saklandı"diye bağırdı. Elini dizine koymuş derin derin nefes alıyordu. Sıska ve uzun saçlı olan" Mal herif ; seçe seçe Roketin evini seçmiş. İnsan olur da bu kadar mı mal olur"diye söylendi.

"Malsın pamir, katıksız malsın hemde"diye içimden geçirdim. Şişko zayıf olana dönüp"yürek yemiş herhalde mal değneği "diye cevap verdi. Lan yemin ederim adamlar haklı hangi götle ben o eve girdiysem... gözün böyle yükseklerde olursa yere de böyle çakılırsın pamir efendi!

Sokağa yeni birisi girince iyice yerime sindim. Orta yaşlı kel ve iri bir adamdı. Az önce konuşan iki adama dönüp" bu sokağı iyice arayın, kesinlikle burda bir yerdedir"dedi. İkisi onu onaylarken içimden bildiğim bütün duaları etmeye başladım. Bana doğru yaklaşan adamla neredeyse ağlamak üzereydim. Geri geri gitmeye başladım. Sırtım sert bir zemine deyince durdum. Burdan sonrası kabir azabı gibi gözüküyordu.

Cehennemde zebaniler artık kafamda tokmak yarıştırıp, üzerimde okey oylarlardı. Adam iyice yaklaşıp çöp konteyner'ın kapağını açtı. Çöpün içini kontrol ediyordu. Kalbim patlayacakmış gibi atarken sırıma yasladığım duvar ağır ağır açılmaya başladı.

Arkamı hızla döndüm. Açılan bir kapı... bu son kurtuluş yolumdu. Hızla yanımdan bir taş alıp benden epey uzakta olan diğer konteyner'ın arkasına doğru fırlattım. Adamlar hızla oraya doğru koşarken açılan kapıyı hızla yitip içeriye girdim ve kapıyı kapattım.

Kapıyı anlıma yaslarken yerden"ah"diye bir ses geldi. Benden 2-3 yaş küçük bir oğlan yerde oturuyordu. Demek kapıyı açan bu oğlandı. Kapıyı hızla açınca yere düşmüş olmalıydı. Elimi ona uzatırken"iyi misin?"diye sordum. Çocuk telaşla etrafına bakınırken "kim var orda?"diye telaşla sordu. Elimi aşağı yukarı sallarken"telaşlanma ben kötü biri değilim, buraya..."

Kapının hızla çalınmasıyla korkuyla yerimden sıçradım. Kapıyı kapatınca ses çıkmış olmalıydı. Bir işi de doğru düzgün yapsam şaşardım. Çocuk telaşla"kim o ?"diye sordu.

Alt dudağımı yalayıp" bilmiyorum, bir anda peşime takıldılar"dedim. Yalandan kim ölmüş. Çocuk derin bir nefes alıp tutuna tutuna yerden kalktı ve " buralar pek tekin yer değil, yabancı mısın?"diye sordu. Bunu söylerken bedeni bana değil kapıya dönüktü. Kaşlarımı yukarıya kaldırıp" evet"dedim.

Kapı tekrar hızla çalınınca telaşla"ne yapacağım ben" diye mırıldandım. Çocuk elini yukarıya kaldırıp el yardımıyla kapıyı buldu ve " telaşlanma ben hallederim"dedi ve kapının koluna asıldı. Hızla kapının arkasına geçtim. Çocuk" pardon kimsiniz?"dedi. Az önceki adamlardan biri " daha yeni bu kapıdan bir ses geldi acaba siyah saçlı, siyah gözlü, uzun boylu bir genç buraya girdi mi?"diye sordu. O çocuk"hayır, ekmek almak için dışarıya çıkacaktım. Anneannem bana seslenice tekrar içeriye girdim. Kendisi biraz rahatsızda " dedi.

"Ah, anladım da... acaba gözünüzde bir problem mi var?"dedi. Çocuk " evet yakını göremiyorum"dedi. Adam"geçmiş olsun iyi günler" deyince çocuk kapıyı kapatıp içeriye girdi. Karşı tarafa bakarak " sanırım gittiler"dedi. Elimi gözünün önünde salladım. Hiçbir tepki vermedi.

Ona biraz yaklaşıp " Sen kör müsün?"dedim. Sesimin geldiği yöne dönüp"evet"dedi. Kalacak bir yer gerekliydi. Nerden bulacaktım . Alt dudağımı yalayıp ona döndüm. Çocuk derin bir nefes alıp "aslında bu gün devlet tarafından buraya hasta bakıcısı gönderilecekti. Acaba yolda..." Hızla ona dönüp"benim" dedim.

Kalacak güvenli bir yer bulmuştum. Çocuk uzun saçlarını kaşıyıp " oh, o siz misiniz ?"dedi. Omzundan tutup "işime yeni atandım. Buraları da pek bilmiyorum. Adresi ararken o adamlar peşime takıldı. " dedim. " isminiz?"diye sordu çocuk. Ona dönüp" Çınar!"dedim.

"Memnun oldum çınar, bende Doruk... ah tabii sen ismimi biliyorsun zaten"dedi. Sesimin ciddi çıkmasına özen göstererek " evet doruk bey"dedim. Doruk gülümseyerek" Aslında kendi evimin adresini verecektim ama anneannem iyi olana kadar burda kalıyordum... "dedi. Sesi sonlara doğru kısılmıştı ve yüzündeki gülümseme yavaş yavaş kaybolmuştu.

Ona merakla dönüp"iyileşti mi?"diye sordum. Alt dudağını ısırıp"hayır öldü"dedi. Ne diyeceğimi bilemedim. Üzgün bir ses tonuyla"başınız sağ olsun efendim"dedim. Buruk bir gülümseme ile "sağol"dedi. Sonra hatırlarmışcasına" ha bu arada o yarın benim evime geçeriz bu akşam burda kalalım"dedi. Onu onaylayınca tutunarak içeriye geçti.

Derin bir nefes alıp içeriye göz attım. İçeri gerçekten özenle ve güzel dekore edilmişti. Ben içeriyi incelerken kapının altından atılan bir zarf dikkatimi çekti.

Mektup ön tarafı normal alfabe arka tarafı ise kabartmalı kör alfabesiydi.

Bu gün bazı sıkıntılardan dolayı hasta bakıcısı gelememiştir. Yarın 12 civarı gelecektir...

Gerisini okumadan buruşturup kapıyı açtım ve çöp konteynerına attım. Ve zafer gülümsemesiyle içeriye yol aldım.

1. Bölüm sonu

Ruhların aşkı ( bxb)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin