4. bölüm ( keşke bende ölsem)

510 63 30
                                    

Yaptığım patatesli omleti beğeniyle yiyen Doruk'a gülümseyerek bakıp" Beğendin mi la?" Diye sordum

Oops! Questa immagine non segue le nostre linee guida sui contenuti. Per continuare la pubblicazione, provare a rimuoverlo o caricare un altro.

Yaptığım patatesli omleti beğeniyle yiyen Doruk'a gülümseyerek bakıp" Beğendin mi la?" Diye sordum. Ağzına bir lokma daha tıkıştırıp" evvvfett" dedi. Boğuk çıkan sesiyle bir kahkaha atıp" Afiyet olsun koçum"dedim.

Saat 9'a kadar zamanım vardı. Köre bakıp saçlarımı karıştırdım ve " Doruk banyonu kullanıyorum ha"dedim. Ağzındaki lokmayı yutup " tamam"dedi.

Yemekler bitince sofrayı topladık ve Doruk salonda otururken odasına gizlice girip bana olacak türden kıyafetler aldım ve banyoya geçtim. Banyomu hızlıca yapıp kıyafetleri üstüme geçirdim ve banyodan dışarıya çıktım. Kapıda Azrail edası ile bekleyen körü görünce iki adım geriledim ve " ödüp koptu amına koyayım"dedim. Kör elinde tuttuğu çamaşır ile " Şey Çınar, bana yardım eder misin banyo yaparken?"dedi.

Ha siktiroloji...

Kafasını usulca kaşıyıp"Lütfen"dedi. Hafifçe yutkunup köre baktım ve ciddi olduğunu görünce el mahkumu" tamam"dedim. İkimiz banyoya geçerken t- shirtü ve pantolonumu çıkartıp köre döndüm ve " önce saçlarını biraz kısaltalım . Çok uzamış"dedim. Beni onaylarken elindekileri bıraktı ve el yardımı ile tabureyi bulup oturdu. Bir makas bulup yanına vardım ve saçlarını kesmeye başladım. Yanlarını iyice kısaltım ve ön taraftaki saçları biraz uzun bırakıp tıraş makinasıyla faulerini düzelttim.

Sakaları hiç çıkmamıştı. Sanırım köseydi. Omzundan hafifçe dürtüp" hadi kalk bitti işim"dedim. Ayağa kalkınca duşa kabine girdim ve suyu ayarladım.

Arkamı döndüğümde gözlerim sonuna kadar açıldı. Beyaz tenini bir süre süzdüm. Uzun boynuna , köprücük kemiğine değdi önce bakışlarım. Göksünün ortasındaki minik ben o kadar çekici ve açık kahve göğüs uçlarına bakışlarım seslice yutkundum. Hafif karın kaslarını görünce kaşlarım havalandı ve ağzım aralık kaldı.

Bakışlarım daha fazlasını görebilme umudu ile aşağı inerken üzerindeki siyah baksırı görünce benim küçük Pamir hayal kırıklığına uğradı. Baksırın altında belli olan erkekliğine uzun süre bakıp tüysüz olan bacaklarına bir bakış attım ve " Hadi gel"dedim. Sesim boğuk ve pürüzlü çıkmıştı.

Bakışlarımı ondan çekip boğazımı temizledim ve " Suyu ayarladım"dedim. Bana doğru yaklaştı ve yanımdan usulca geçip suyun altında girdi. Su vücuduna yayılırken gözlerimi ilişen görüntü ile yutkundum.

Yanına yaklaşıp elime bir miktar şampuan alıp siyahap saçlarına yaydım. Saçlarını köpürtürken şampuan kokusu ile Doruk'un kokusu burnuma doldu.

Siktir...

O kadar güzel ki!

Saçlarını durulayıp elime lifi aldım ve vücudunuda güzelce köpürtüm. Elim sıcak tenine değdikçe karnım kasılıyor ve vücudumdaki arzu beni kasıp kavuruyordu.

Vücudunu da duruluyunca duşa kabinden çıktık. Kapıda asılı havluyu ona uzatıp" başka bir şey gerekli mi?" Dedim. Kafasını iki yana salladı ve " Yok teşekkür ederim" dedi. Kıyafetlerimi alıp hızla dışarıya çıkarken derin bir nefes aldım.

Lan bu körün dümdüz bir vücudu var sanıyordum. Sikeyim ya hiç bu kadar tahrik olmamıştım. Odaya girip kuru bir baksır alıp odama geçtim ve üstümü giydim.

Odadan çıkınca gözüm banyodan çıkan Doruk'a kaydı. Beyaz t-shirtü ve siyah eşofman altı ile saçlarını karıştırarak salona geçti.

Koltuğa oturunca bende yanına oturdum. " Bana kitap okur musun?" Diye sorunca bir süre ona bakıp " tabi okurum"dedim ve kitaplığa yöneldim.

Elime aldığım kitabı inceleyip kitabın ismini okudum" Gönülsüz muhafız"yani ben. Kesin benim gibi körün tekine bakıcılık yapıyordur.

Körün yanına oturup okumaya başladım:

" Arabamın farları ormana doğru parladı. Ön cam sileceklerinin her hareketinde esrarengiz bir ışıltı ile nabız gibi atmaya başladı. Derin gölgeler yeşillik boyunca uzanırken bu görkemli sessizliği bozan tek şey emniyet kemeri sensörünün çınlayışıydı.

Yanlızdım , alnımdaki derin yaradan bedenime doğru akan kanı izliyordum. Kızıl renkli dereler gömleğime doğru süzülüyor , çiçek veren güller gibi yayılıyordu. Bir anda yüreğime pişmanlık doldu. Bunu yapmamalıydım. Bu kadar çabuk pes etmemeliydim. "

Doruk derin bir nefes alıp" ölüyor mu?" Diye sordu. Kafamı kitaptan kaldırıp" ne bileyim la okuyorum işte"dedim. Doruk usulca kafasını sallarken kitaba devam ettim. Kız intihar etmişti. Doruk boğuk çıkan sesiyle " Keşke bende ölsem. Kimseye yük olmazdım böylece"dedi.

Sinirle ona dönüp"Senin ağzına sıçarım. Bir daha böyle bir laf etmeyeceksin"dedim. Üzgün bir sesle" Bu kör halimle ne yaparım ben. Ömrün boyunca bana mı bakacaksın"dedi. Yutkundum ve onu süzüp" tedavi olursun"dedim.

Doruk'un yüzü değişik bir hal aldı ve " Ordan milyoner gibi mi görünüyorum. Elbette amalıyatı var ama 1 milyon TL. Yani imkansız"dedi.

Alt dudağımı ısırıp bir süre karşımdaki çocuğa baktım. Yerimden kalkıp odama geçtim ve duvara sert bir yumruk geçirdim.

Bağlanma Pamir, o da bırakıp gider.

Umursama ...

Cebimden telefonu çıkartıp :

Pamir:mekana erken geliyorum iki iş ayarla yazdım.

Ruhların aşkı ( bxb)Dove le storie prendono vita. Scoprilo ora