Prolog

356 29 5
                                    

Nasılsın yoongi? Bende iyiyim teşekkürler sorduğun için. Ee yanındaki sürtük nasıl? Bencede iğrenç. Böyle sırnaşık omegalardan nefret ediyorum.

Yoongi gereksiz şirinlik yap(amay)an omeganın beline kolunu sardığında elimdeki menüyü sıkarak yüzümü biraz daha gizledim. Gözlerimin öfkeden masmavi olduğuna eminim. İğrenç hissediyorum.

Telefonumu çıkararak yoongiyle olan konuşmaya girdim.

Seni çok özledim sevgilim, ne zaman eve geleceksin?

Fazla mesai hayatım. Birkaç saate çıkabilirim sanırım. Evde eksik birşey var mı?

Sen varsın.

En kısa zamanda gelmeye çalışacağım. Gerçekten çok iş var.

Parmağımdaki alyansı çevirmeye başladım. Sinirden ağlayacak gibi hissediyorum. Böyle neşeli kahkahalar atarken nasıl rahatlıkla yalan söyleyebiliyor?

Daha fazla dayanamayarak sesimin titrememesi için boğazımı temizledim. "hesabı alabilir miyim?"

Gelen hesabı ödeyip kafeden çıkarken sinirimden dişlerimi sıktım. Beni bağlamasına hiç izin vermemiştim, bu nedenle şuan yalan söylediğini bildiğimin farkında değildi. İlk taksiye binip evin adresini verdim.

Gözlerimden 2 damla yaş yuvarlanırken kendime sadece eve gidene kadar ağlayacağıma söz verdim. Lenslerim gözüme batsa da evde rahat rahat ağlayacak olursam duramazdım. Evimizin kapısını açarken akan son yaşları sildim.

Kendime verdiğim sözü tutup ağlamazken derin nefes aldım ve her sinirli olduğumda yaptığım gibi temizlik yapmaya başladım. Tüm sinirimi parkeleri sürterek çıkardım. Böylece yoongi geldiğinde ona hiçbirşey çaktırmadım.

Kapıyı onun için gülümseyerek açtım ve belimi kavrayıp boynuma her zamanki öpücüklerini bırakırken midemin bulandığını hissettirmedim.

"işlerin nasıldı? Çok yorulmuş olmalısın."

"her zamanki gibiydi işte."

Her zamanki gibi.

"kahve yapmamı ister misin?"

"iyi olur güzelim."

Hiçbir şey yokmuş gibi.



MUST DIE FOR | YoonminWhere stories live. Discover now