SEEEELLLAM DOSTLAR
keyifler nasıll 😋
ben de cok iyiyim tesekkurlerİYİ OKUMALAR 💪
geçiş bölümü olduğu için kısa oldu... artık ficte yeni bir sayfa açıyoruz...
😳
****
Saatler geçmişti.
Jin'in annesinin buraya gelmesinin üzerinden saatler geçmişti. Saat akşam on biri geçiyordu ve neredeyse gece yarısı olacaktı. Sözde akşam yemeğine kalamayacağını söylemişti ama saatlerdir burada çocuklarla muhabbet ediyordu.
Odada muhabbet etmediği tek kişi Yoongi'ydi çünkü saatlerdir gözünü kırpmadan büyük bir öfkeyle kadına bakıyordu. Sinirlenmişti. Misafirlik dediğin kısa olurdu ya! Bu neydi böyle, yatıya kalmayı falan mı planlıyordu bu kadın?
"Bak teyzeciğim, bu da benim çocukluğum." diyerek telefonundan küçüklük resimlerini gösteriyordu Jimin. Her ne kadar kadının gitmemesine içten içe sinir olsa da saatlerdir kadınla muhabbet eden tek oydu.
Namjoon artık hem esniyor, hem de eliyle alnını ovuşturup duruyordu. Başı ağrımıştı. Kadının anlatacak şeyleri bitmiyordu resmen ve gitmek gibi bir niyeti yoktu. Gece yarısı olmasına az kalmıştı. Cidden yatıya kalacaktı sanırım.
Hoseok artık dış dünyadan tamamen koparak telefonuyla uğraşırken, Jin dikkatle annesini ve Jimin'i dinliyordu. Taehyung ise Yoongi ile birlikte kadına ölümcül bakışlar atıyordu. İkisinin de siniri fena bozulmuştu. Uğraşmaları gereken bir Yuta vardı.
Pardon, öldürmeleri gereken desek daha doğru olur.
"Neyse..." dedi Taehyung ve saatlerdir oturduğu koltuktan kalktı. "Ben bir tuvalete gideyim."
Amacı kesinlikle Jeongguk'u görmekti. Çocuk saatlerdir tuvaletteydi resmen. Dışarı da çıkmıyordu çünkü kapı çok ses çıkarıyordu. Kim bilir içeride neler yaşamıştı...
Taehyung aceleyle salondan çıkıp tuvaletin önüne geldiğinde derin bir nefes aldı ve kapıyı açtı. İçerisi boştu. Banyo perdesi sonuna dek çekiliydi ve hiç ses gelmiyordu. Taehyung kaşlarını çattı ve içeri girip kapıyı kapadı. Küvetin yanına ilerleyip elini perdeye götürdü. İçeride uyumuş muydu acaba?
Perdeyi hızlıca sonuna kadar açtı ve küvetin içinde, boynu eğik bir şekilde uyuyan Jeongguk'u gördü. Bu haline bakarken sırıtmadan edemedi. Saçları gözünün önünde düşmüştü ve dizlerini karnına doğru çekmişti. Ayakta durmayı bırakıp yere doğru eğildi ve gözlerini kırpmadan karşısında uyuyan Jeongguk'u izledi.
"Şu haline bak, çok tatlısın." dedi kendi kendine. Hayranlıkla bakıyordu ona. Önceden telefonuna indirdiği resimlerine de böyle bakardı ama son zamanlarda onu kanlı canlı görüyordu. Resimlerine bakmak zorunda kalmıyordu.
Taehyung'un, Jeongguk'a karşı hissettikleri garipti. Çocukluğundan beri onun başarısını kıskanmıştı. Güzel yüzünü, güzel sesini, dans yeteneğini, piyano çalışını, keman çalışını, birçok dil bilişini... Kısacası her şeyde başarılıydı Jeongguk ve tüm ülke bunun farkındaydı. Sinir olmadan edememişti. Tüm bu sinirine rağmen tüm röportaj ve konser videolarını izlemiş, tüm resimlerini telefonuna kaydetmişti. Garip bir sinirdi onunkisi.

YOU ARE READING
lonely soul | taekook
FanfictionHerkes tarafından beğenilen, kızların ve erkeklerin bir numarası olan ünlü şarkıcı Jeon Jeongguk kaçırılır. Ama işin garip tarafı bundan oldukça memnundur. taekook,düz/texting