Bölüm 6/ Melez

535 81 37
                                    

Lana, sabah yüzüne gelen ışıkla yavaşça araladı gözlerini. Başta nerede olduğunu anlayamadı ama sonra her şey zihnine akın etti. Başının altında bir kıpırtı hissedene kadar birinin göğsünde uyuduğunu farketmemişti ama sonra dün gece Chris'in gördüğü kabus sonrası yanında kalmasını isteidğini hatırladı.

Başını kaldırıp baktığında Chris'in biri mavi biri kahverengi olan gözleriyle karşılaştı. "Günaydın." dedi gülümseyerek.

"Günaydın uykucu. Nasıl hissediyorsun?" dedi Chris.

Lana kendini dinlenmiş hissediyordu. Gece Chris geldikten sonra bir daha kabus görmemişti. "Olmam gerekenden daha iyi hissediyorum sanırım." dedi.

Lana üstünden kalkınca Chris doğrulup gerindi, sırtında ve boynunda hissettiği ağrıyla yüzünü buruşturdu. Lana uyanmasın diye sabaha kadar hareketsiz kalmaya çalışmıştı. Lana kendini kötü hissetmesin diye ona bir şey belli etmemeye çalıştı, hemen toplarlanıp ayağa kalktı. "Kahvaltıya hazır mısın? Güneş doğduğuna göre herkes oradadır." dedi.

Lana ile birlikte yemekhaneye girdiklerinde gerçekten de dün akşamki gibi içerisi tamamen Birlik'te yaşayan insanlarla doluydu. Herkes kendi aralarında muhabbet ediyor, gülüşüyor ve tabaklarındaki yiyeceklerin tadını çıkarıyordu.

Lana dün yemeklerin olduğu masaya baktığında yine üstünün bir sürü tabakla dolu olduğunu gördü. Chris'den isimlerinin peynir, zeytin, domates ve yumurta olduğunu öğrendiği şeylerle tabağını iyice doldurduktan sonra yine dün beraber oturduğu Maya, Ian, Blake ve Sara'nın masadına doğru ilerledi. Chris de hemen arkasından geliyordu.

Masaya ulaştıklarında herkes kafalarını kaldırıp onlara "Günaydın." dedi. Lana mutlu bir şekilde tepsisini masaya yerleştirip hızlıca yemeye koyuldu. Bir yandan da muhabbeti dinlemeye çalışıyordu.

"Bugün büyük gün. Sonunda kurduğum iletişim ağını deneyeceğiz ve eğer şanslıysak, meclis yayınlarına erişebileceğiz." dedi Maya.

Blake dönüp yanında oturan Maya'ya hayranlıkla baktı. "Bütün testlerde birinci olduğunda herkes seni konuşuyordu. Bense abartıldığını düşünmüştüm, bir kızın hepimizden zeki olması fikrine inanmamıştım doğrusu ama beni yanılttın. Eğer gerçekten bahsettiğin gibi Mobilium'un iletişim ağına sızmayı başardıysan bu Birlik için çok önemli bir gelişme olacak"

"Burada senden daha fazla şey başarmış kızların arasında tehlikeli sözler bunlar Blake." dedi Chris uyaran bir bakışla. Yine de dudağının bir köşesi her an gülecekmiş gibi kıvrılmıştı.

Ian kahkahayı patlattı. "Olur da bütün kızlar birleşip sana saldırırsa orda olup bunu görmek istiyorum." dedi.

"Öyle bir gün gelmeyecek hayalperest arkadaşım." dedi Blake bozularak. "Ayrıca kötü bir şey söylemedim, Maya benim fikirlerimi değiştirdi, sadece o da değil, meğer bizim bölme komşumuz küçük mızmız Lana da büyük güçleri olan bir Melezmiş ha. Kim derdi?"

Lana rahatsızca yerinde kıpırdanarak çocukluğundan beri tanıdığı Blake'e baktı. Bölmeleri yan yanaydı ve babaları arkadaştı. Babası Ethan Harp canlı yayında infaz edilene kadar Blake'e çok dikkat etmemişti. Hiç bir zaman arkadaş olmamışlardı. Şimdi de konuşma tarzından dolayı hiçbir zaman da arkadaş olamayacaklarını düşündü.

Konuyu kendi üzerinden çekmek için aklına takılan şeyi sordu. "Neden meclis yayınını izlemeye çalışıyorsunuz ki? Hayatım boyunca keşke bir daha izlemek zorunda olmasam diyerek gittim yayın merkezine. Mobilium'un ne kadar kahraman olduğunu anlattığı, infazları gösterdiği yayını bir daha asla görmek istemiyorum."

MELEZ / Dönüşüm Serisi 2. KitapWhere stories live. Discover now