"Elit" 3. Bölüm

393 51 52
                                    

   Bizi duvardan içeri alan çocuğun peşinden karanlık sokaklarda ilerlerken, içten içe karşımıza hiç bir koruyucunun çıkmamasının iyi haber olmadığını biliyordum. Eğer Alexander haklıysa, bizi bekliyorlarsa adım adım bir tuzağa gidiyorduk ama artık geri dönemezdik.

     Sonunda büyükçe ama eski bir evin önünde durduğumuzda Ian'ın arkadaşı olan genç koruyucu kapıyı üç kere hızlıca çaldı. Kapıyı açan kişiyi gördüğümde olduğum yerde kaldım. Bu adam Joseph'in beni kaçırdığında ölümden döndürmemi istediği Elit, Michael'di. Gözleri grubumuzun üzerinde gezindi ve sonunda benim olduğum noktaya gelince durdu. Yüzünde beni tanıdığını belli eden bir bakışla bana gülümsedi. Öyle şaşkındım ki gülümsemesine karşılık vermedim. Hep birlikte adamın açık tuttuğu kapıdan içeri girdik.

Evin içi çok karanlık ve kasvetliydi. Böylesine büyük ve Mobilium'a yakın bir evde elektrik olmama ihtimali yoktu ama yine de aydınlatma sadece koridorun iki yanına dizilmiş içinde mum olan fenerlerle sağlanıyordu. Koridor bitip de genişçe bir salona girdiğimizde burasının da aynı şekilde mumlarla aydınlatıldığını farkettim.

İçeride daha önce hiç görmediğim bir insan kalabalığı vardı ve biz içeri girerken herkesin yüzü bize doğru döndü. Michael büyük siyah bir deri koltuğa yönelip oturduğunda yanındaki kişiyi farkettim ve kollarımdaki tüylerin diken diken olduğunu hissettim. Bu hayatta en nefret ettiğim insanlardan biriyle, Joseph ile göz göze geldiğimizde dudakları alaycı bir gülüşle kıvrıldı. "Vay vay vay.. Bakın kim gelmiş. Sonunda sıradan gibi yaşamayı bırakıp bir işe yaramaya mı karar verdin küçük melez?" diye sordu tiksinti dolu bir sesle.

Chad'in yanımda kaskatı kesildiğini hissettim ve onu sakinleştirmek için uzanıp koluna dokundum. Chad gözlerini nefretle Joseph'e dikmişti. Bu hareketi Joseph'in dikkatini çektiğinde "Ve tabii ki aşık Elitini de yanında getirmişsin." dedi Joseph soğuk bir gülümsemeyle.

Ortamdaki gerginliğin herkes farkındaydı, olacakları Alexander da tahmin etmiş olacak ki hemen araya girip, "Bunlarla vakit kaybetmeyelim. Buraya neden geldiğimizi biliyorsun Joseph. Şuan için daha büyük önceliklerimiz var ve kendi aramızda kavga etmekten daha önemli bir savaşımız var."

Joseph sinirle burun kıvırdı. "Yıllardır doğru anı bekliyorsun savaşmak için ve şimdi duygularına yenik düşüp oğlunu kurtarmak için buraya düşüncesizce geliyorsun Alexander. Senin daha iyi bir lider olduğunu sanıyordum. Yoksa duvarın dışındaki dünya seni yumuşattı mı?"

Alexander sinirden köpürmek üzereydi, ellerini öyle sert yumruk yapmıştı ki parmak boğumları beyazlamıştı. Joseph'e yaklaşıp ona doğru eğildi ve tehdit edici bir bakışla, "Hala ne kadar sert bir lider olduğumu öğrenmek ister misin Joseph? Belki de sana asıl liderin kim olduğunu hatırlatmak gerekir. Burada duvarın içinde elde ettiğin güç sana bazı şeyleri unutturmuş sanırım." dedi Alexander kan dondurucu bir sesle.

Herkes hipnoz olmuş gibi karşılarındaki bu güç gösterisini izlerken sessizlik Melanie adlı Elit kadının sesiyle bölündü. "Burası neresi? Burada güvende miyiz?" diye sordu.

Joseph'in bakışları kadına döndüğünde, Melanie'in korkuyla yutkunduğunu gördüm. Joseph bakışlarını yeni gelenlerin üstünde gezdirerek, "Karargah'a hoşgeldiniz. Eskiden burada değildik ama ifşa olduktan sonra buraya yerleştik." dedi. Sonra bakışlarını tekrar kadına çevirerek, "Diğer soruna gelirsek, hayır güvende değilsiniz. Hiçbirimiz değiliz. Geldiğinizi biliyorlar ama ne planladıklarını ben de bilmiyorum. Neden sessiz kaldıklarını da." dedi.

Joseph'in de içinde bulunduğumuz durumu teyit etmesiyle herşey daha gerçek bir hale büründü. Buraya ölmeye gelmiştik, meclistekiler içeri girmemize izin vermişti çünkü kazanacağımıza inanmıyorlardı. Korkuyla Chad'e baktığımda onun da hüzün dolu gözlerle beni izlediğini gördüm. İçinde beni korumakla ilgili bir savaş verdiğinin farkındaydım.

MELEZ / Dönüşüm Serisi 2. KitapWhere stories live. Discover now