Bölüm 2

1.3K 58 76
                                    

Gözlerimi açtığımda önce hiçbir şey hatırlamadım. Sonra kafamı sağ tarafa çevirmemle dün geceki rüyamı ve ne kadar çok ağladığımı hatırladım. Sağımda Malfoy vardı. Eli belimdeydi hala. Saçları odaya giren loş gün ışığı ile daha da parlıyordu. Bir süreliğine de olsa her şeyi unutmak istedim ve koluna sarılarak tekrar gözlerimi kapattım.

Tam uykuya tekarardan dalarken kapı birkaç defa tıklatıldı ve üzerimdeki mahmurlukla ne yapacağımı bilemedim. Ben hiçbir şey düşünemezken Narcissa Malfoy kapıyı açtı ve bizi gördü. Gördü.

"Şey, ben galiba yanlış bir zamanda geldim. Üzgünüm." dedi ve apar topar kapıyı kapattı. Gerçekten asil bir kadındı. Beni daha çok utandırmak istememişti. Ama tabii bu benim kıpkırmızı olmam için bir engel değildi.

Yerimden doğrulmaya çalıştım ancak Draco gerçekten aşırı kaslı biriydi. Kolunu oynatamadım bile. Tam tersine daha da sarılmıştı. Gerizekalı az önce annen tarafından yanlış anlaşıldık sen hala uyuyorsun.

"Draco yani Malfoy!"

"Hıı?"

"Uyan!"

"Kızım sabahın köründe uyanılır mı hiç yat işte." sesi oldukça uykulu çıkıyordu.

"Malfoy uyanmazsan sana crucio yaparım!"

İstemsizce kolunu kaldırdı ve olduğu yerde doğruldu. Karşısınd beni görünce gözleri açıldı ve "Hermione?" diye bağırdı. Daha doğrusu bağırmaya çalıştı çünkü ağzını çoktan elimle kapatmıştım.

"Sus Malfoy, sus. Annen bizi gördü ve yanlış anladı." dedim tekrar kızarmaya başlarken.

"Ne? Umarım babama anlatmamıştır." dedi ve elini alnına vurdu.

"Çık dışarı Draco, üzerimi değiştireceğim. Kafasını salladı ve dışarı çıktı. Dolabıma bakarken Draco'nun 'baba'  diyerek bağırdığını duydum. Hemen kulağımı kapıya dayadım ve onları dinlemeye başladım.

"Ya şimdi sen yanlış anlayacaksın ama yanlış anlaşılacak bir şey olmadı da diyemem çünkü yanlış anlaşılmaya müsait ama düşündüğün gibi bir şey olmadı yani öyle şey ettiği için ben de böyle şey etmek istedim."

Draco'nun mal olduğunu daha önce hiç söylememiştim değil mi? O zaman şimdi söylüyorum. Bu çocuk neden bu kadar aptal olmak zorunda ki?

Lucius Enişte öksürdü ve "Peki." dedi. Sesinden bile kendini gülmemek için zor tuttuğu belli oluyordu.

Kafamı umutsuzca sallayarak dolabıma gittim. Olanları düşünürken bir anda Lucius Malfoy'a Lucius Enişte dediğim aklıma geldi. Garipsemiştim bu durumu. Ayrıca Draco'ya da Malfoy değil Draco demiştim. Gerçekten Garip.

Altıma siyah deri bir şort ve siyah file çorap giymiştim. Üzerime de yine siyah bir sweat giyip saçımı at kuyruğu yaptım. Makyaj yapmayı bilmiyordum bile. Bu yüzden beş dakikada hazır olmuştum. Ayağıma siyah bilekte biten botlarımı giyip aşağıya inmiştim. İster istemez burayı hemen benimsemiştim.

Masaya gidip tebessüm ederek "Günaydın." dedim. Lucius Enişte yani Malfoy'un bile gözleri parıldamıştı.

"Demek büyü etkisini göstermeye başlamış." dedi Teyzem.

"Ne büyüsü Teyze?"

"Baban ve annen senin varlığından haberdardılar Mione. Baban başına gelecekleri anladığı an sana bir büyü yaptı. Bundan sonra gerçekten kendi ailen gibi olacaksın. Özünde kim olduğun seni zaten çoktan belli etti fakat anne ve babandan daha az nefret edecek ve bizlere de alışacaksın." dedi.

Hermione Riddle -Dramione-Where stories live. Discover now