Bölüm 7

611 41 24
                                    

Bugün kimsenin bir planı yoktu. Ayrıca dün gece Finn beni aramış ve paten sahasına davet etmişti. Ben de kabul ettim tabii ki. Çünkü daha iyi bir fikrim yoktu.

Siyah eşofman ve siyah göbek üstü bir crop giydım. Siyah patenlerimi yanıma aldım ve saçımı at kuyruğu yapıp paten sahasına doğru ilerlemeye başladım.

Yolda giderken Draco'yu gördüm. Elinde bir çift paten vardı. Nedense hiç tesadüf olduğunu düşünmüyordum.

"Sizce neden bunun bir tesadüf olduğunu düşünmüyorum Bay Malfoy?"

"Çünkü bu bir tesadüf değil Bayan Malfoy." yine pis pis sırıttı.

***

"Hey Mione selam!"

"Selam Finn."

"Sevgilinle tanışmamıştım." bunu üzerine bir kahkaha attım ve

"Sevgili değil arkadaşız." dediğimde Draco yine ellerini sıkmaya başlamıştı. Sanırım böyle yapmamalıydım.

"Peki o zaman."

***

İyice ısınmıştık. Artık parkurda sürüyorduk ayrıca Finn bu konuda gerçekten iyiydi. Finn aşağıda beni bekliyordu. Kendimi yavaşça aşağı doğru bıraktım. Ama sonlarda dengemi kaybettim ve neredeyse düşüyordum. Tam o sırada Finn'in beni tutmasıyla beraber çok kısa bi süreliğine dudaklarımız birbirine değdi. Bunun üzerine kızarmıştım.

"Şey o zaman sonra görüşürüz."

"Ah tabii." demesiyle beraber önce Draco'ya baktım. Gözleri kızarmış ve ifadesizce bize bakıyordu. Galiba onu haketmiyordum.

Koşarak aparta gitmeye başladım. Kalbim acıyordu. Hızlıca içeri girdim ve koşarak odama çıkıp kapıyı kilitledim.

Gözlerim yaşarmıştı. Çünkü bundan sonra Draco belki de bir daha benimle konuşmayacaktı. Ve bu beni gerçekten çok üzerdi. Olanlara bir bakınca şu sıralar gerçekten sadece kendimi düşünüyordum. Peki ya bundan sonra sadece kendimi düşünmesem. Biraz da Draco'yu düşünsem bu ikimiz için de daha iyi olurdu.

Ginny ve Pansy apartta değillerdi. Bu sessizliği fırsat bilerek uyumaya karar verdim. Tam uyuyacakken aklıma gelen ilk şeyi yaptım ve Finn'i engelledim. Sonrasını başka bir zaman düşünecektim.

***

Draco

Boş gözlerle o ikisine baktım. Gözlerim dolmuştu. Ayrıca beyaz tenli olduğum yetmezmiş gibi iyice ruh gibi olduğumu hissedebiliyordum. Bir daha Hermione ile konuşmama kararı aldım. Çünkü benim yüzümden belki de yeni başlayacağı bir ilişkiden onu koparamazdım.

Hermione koşarak gittikten sonra ben de yavaş adımlarla aparta gitme kararı aldım. Ama eğer o Finn denen çocuğa bir yumruk atmazsam gerçekten içimde kalacaktı. Hızlı adımlarla yanına gidip ona bir yumruk attım ve düşündüğümün tam aksine hızlı adımlarla oradan uzaklaştım.

Aparta vardığımda Pansy beni kırmızı gözlerle gördüğü anda yanıma koştu. Hızlıca ona sarılıp ağlamaya başladım. Ben Draco Malfoy ilk ve son defa bir kız için ağlıyordum.

Pansy beni dışarı çıkardı. Bir bara girip iki bira aldı ve yanıma geldi. Deniz kıyısındaki bir banka oturduk ve "Anlat bakalım Draco Malfoy. Hermione ne yaptı da seni kırdı bu kadar." dedi.

"Sen bunu nereden biliyorsun Pansy?"

"Ben senin on sekiz yıllık arkadaşınım çünkü." demesiyle beraber tekrar ona sarıldım ve olanları anlatmaya başladım. Pansy korktuğum şeyi söylemeye hazırlanıyordum. Yüz ifadesinden Hermione ile bir daha konuşmama kararı almamı onaylayacağı belliydi.

Hermione Riddle -Dramione-Onde as histórias ganham vida. Descobre agora