5|ex

928 108 21
                                    

"Jisoo Hanım acil bir durum söz konusu." Sekreter Choi endişe ve korkuyla söylemişti.

"Nedir?"

"Yan şirketimizden Bay Lim son çıkardığımız takı koleksiyonu'nu başka bir markayla benzer yaptığı tespit edilmiş bu yüzden kâr oranımız eksilerde."

Sinirle nefes verdim ve ceketimi aldım.

"Bay Yoo'ya söyle arabayı hazırlasın şirkete gidiyoruz." Odadan çıktığımda çalışanlar korkarak bana bakmıştı ardından yine aynı korkuyla işlerine döndüler,bu hep böyleydi herkesi korkutur her şeyin kusursuz olmasını isterdim.

Arabaya bindiğimde şirkete gelmiştik yine aynı şekilde çalışanlar beni görünce hem şaşırmış hem de korkmuşlardı fakat onlarla göz teması bile kurmayıp salonda topuklu seslerimle yürüyordum peşimde sekreterim de vardı.

Bay Lim'in odasına girdiğimizde hemen ayağa kalktı.

"Hoşgeldiniz Jisoo hanım.'

"Pek hoş bulmadım neden geldiğimi biliyorsun değil mi?"

"Evet Efendim bir hata olmuş ama me--"

"Bay Lim ben asla hata kabul etmem ve biliyorsun kimseye 2. bir şansı vermem."

"Lütfen Efendim bu iş benim her şeyim."

"Kusursuzluk da benim her şeyim daha fazla söze gerek yok." diyip odadan çıktığımda direkt karşıma Taehyung çıktı.

"Çok sert değil misin?" diye sordu.

"Ne işin var burada?"

"Birkaç şey göstermek için şirkete geçtim ama burada olduğunu söylediler."

"Orada bekleyebilirdin ayrıca ne göstereceksin hani artık çalışmayacaktık."

"Jisoo Hanım çoktan sözleşme imzalandı zorundayız ayrıca insanları korkutmayı kes."

"Farkında mısın bilmiyorum ama bu işler böyle yürüyor Taehyung Bey."

"Her neyse göstereceklerimi göstermeme izin ver."

"Pekala burada ki ofisime geçelim." koridorun en sonuna kadar ilerlediğimizde büyük bir kapının ardında büyük bir oda bizi karşıladı uzun zamandır buraya girmiyordum.

Çalışma masasına geçtiğimde karşıma oturdu ve bazı evrakları çıkardı.

"Otopark konusunda yine aynı fikirdeyim sitenin kendi içine binaların altına koyalım ve orda kalan boş kısma büyük bir spor salonu yapabiliriz nasıl fikir?"

"Olabilir bunu seçeneklerimiz arasına ekleyelim."

"Tamam o zaman benim bir toplantım var daha sonra iş çıkışı seni alırım ve bir yemeğe gideriz ne dersin?"

"Tamam detayları yemekte konuşuruz."

Odadan çıktığında ardından ben de çıktım ve diğer ofisime geçtim.

Neredeyse iş çıkışı olmak üzereyken yukarıdan topladığım saçlarımı açmak istedim tokayı çektiğimde saçlarım omuzlarıma döküldü.

Çantamda duran krem ile şekillendirdikten sonra daha iyi görünüyordu fakat hâlâ bir eksik var gibiydi.
Omuzları açık elbisemde boynum çok boş duruyordu.

Çekmecemi açtığımda mücevherlerimin olduğu kutulardan 3 tanesini seçtim ve en sonunda yıldız deseni olan kolyeyi takmaya karar verdim.

Aynanın karşına geçip kolyeyi takmaya çalışırken kendimden geçmiştim ve bir ses tüm dikkatimi bozdu.

"Zorlanıyor gibisin?" arkamı döndüğümde Taehyung karşımdaydı.

"Hayır birazdan biter işim." dedim fakat öyle olmadı en sonunda pes edip kolyeyi geri masaya bıraktım.

Taehyung daha da yaklaştı ve kolyeyi masadan aldı.

"Saçlarını kaldır." dediğinde itiraz etmek istesem de dediğini yaptım.

Aynadan ona baktığımda hızlıca takıp gözlerimiz aynada birleşmişti.

"Yıldızlar,hatırlıyor musun?" dediğinde aklımdan asla silinmeyen o anı yeniden gözümde canlandı.

°°°
"Kim Taehyung çok hızlı yürüyorsun,biraz bekleyemez misin?"

"Sen çok yavaşsın yakalanmak mı istiyorsun?" diyip elimden tutup hızlıca koşmaya başlamıştık.

Çok uzun bir süre koştuktan sonra sonunda 2 binanın arasında durmuştuk ve nefes nefeseydik.

"Bunu yapmak zorunda değildin." dedim nefesler içinde.

"Eğer orada olmayıp onlara karşı çıkmasaydım şuan başka bir yerde olabilirdin Jisoo."

"Hiç de bile ben kendimi koruyabilirim!"

"Cidden şu hâlde bile kavga mı edeceğiz."

"Pekala sustum." diyip yere oturup sırtımı binaya yasladığımda o da aynı şekilde yanıma oturmuştu.

Hava kararana kadar böyle kalmıştık,ikimiz de konuşmuyorduk.

"Teşekkür ederim." dedim sessizliği bozarak şaşkınlıkla bana dönmüştü.

"Nereden aklına geldi?"dedi gülerek.

"Dalga geçme sadece eğer sen olmasaydın o şokla hiçbir şey yapamazdım gerçekten teşekkür ederim."

"Kim olsa aynı şeyi yapardı."

"Ama sen yaptın." dedim ve gözlerinin içine baktım.

"Yine olsa yine yaparım." dediğinde kanayan dudağını yeni fark ediyordum.

"Dudağın kanamış." diyip kafasını ellerimin arasına aldım.
Bu sayede daha da yakınlaşmıştık ve gözlerimiz birleşmişti.

"Evet önemli değil." dedi be gözlerini başka yöne çevirdi ben de çok üstelemeden ellerimi ondan çektim ve eski hâlime geri döndüm.

"Pansuman yap eve gidince."

"Biliyor musun bu bizim ilk düzgün diyaloğumuz." diyip konuyu değiştirmişti.

"Evet ve bu iyi hissettirdi."

"Aslında iyi arkadaşlar olabilirdik." diyip güldüğünde ben de güldüm ve o gece konu konuyu açmıştı ilk defa biriyle sıkılmadan uzun sohbetlere girmiştim.

Artık neredeyse gece yarısı olduğunda kalkmaya karar vermiştik.

"Sence de yıldızlar çok güzel değil mi?" dediğimde o da yıldızlara baktı.

"İlk defa bu kadar parlak görüyorum."

"Bugün her şeyin ilklerini yaşıyoruz."diyip gülümsedim.

"Bir daha yıldızların böyle en parlak olduğu zamanda seninle yeniden sohbet etmek isterim." dediğinde serçe parmağımı söz vermesi için ona uzattığımda o da uzattı ve birleştirdik.

"Tüm yıldızların en parlak olduğu zamanda yeniden görüşelim Taehyung söz mü?"

"Söz."

Ve o günden sonra her gün yıldızların çok parlak olmasını diledim.

•••

Olaylar gelişiyoooorrr











ex | vsooWhere stories live. Discover now