11|ex

801 89 47
                                    

İmzalar atılmış,tebrikler alınmış her şeyin sahte olduğu mekândan çıkıp yeni evime gelmiştik,evimize.

"Hâlâ şaka gibi geliyor." Taehyung ceketini asarken konuşmuştu.

"Keşke birisi şaka diye bağırsa değil mi?"

"Benimle 1 sene aynı evde olacaksın senin için çok kötü olmamalı Kim Jisoo."

"İnan bana hayatımda aldığım en büyük ceza bu Kim Taehyung." üstümde ki beyaz elbiseyi çıkarmak için odama girdim ve hızlıca pijamalarımı giyip makyajımı çıkarıp aşağı indim.

"İlk gün için fazla rahat değil misin?" Taehyung yeni ısırdığı elmayı yerken konuştu.

"Bir de senin için süslenecek miydim?"

"Her neyse terasa çıkalım mı manzaranın tadını çıkarabiliriz." hemen uyumak istesem de içimdeki bir his kabul etmek istemişti.

"Tamam,sen meyve tabağını götür ben de şarap ve kadehlerle geliyorum."

Meyve tabağıyla beraber yukarı çıktığında ben de peşinden gittim.

Küçük yuvarlak masanın bir köşesine o bir köşesine ben oturduğumda Taehyung şarapları dolduruyordu.

"İlk defa bu kadar güzel bir manzara karşısında duruyorum." cümlemle Taehyung'da karşıya baktı ve beraber uzun bir süre sadece manzarayı izledik sessizliği bozan Taehyung'un çalan telefonu oldu.

"Efendim?"
...
"Şimdi mi?"
...
"Tamam geliyorum." telefonu kapattığında meraklı bakışlarımı üstünde gezdirdim.

"Bir arkadaşım kendini pek iyi hissetmiyormuş yanında olmam lazım."

"Saat gece yarısı oldu bile?"

"Evet ama bu çıkmamı engelleyebilir mi?"

"Hayır."

"O zaman ben gidiyorum." sadece manzaraya bakarken ona cevap bile vermemiştim.

Hayır trip atmıyordum sadece daha içeceği bitmeden kalkmış olması sinirimi bozmuştu.

Arabasının sesini duyduğumda kadehimde ki içeceği içtim ve eşsiz manzaraya karşı derin bir nefes verdim.

Şimdiden sıkılmış ve sinirlenmiştim geri kalan günlerim nasıl geçecekti böyle.

Hava gittikçe soğumaya başladığında terastaki malzemeleri topladım ve yerlerine koyduktan sonra derin bir uykuya daldım.

°°°

"Dediğim gibi o toplantıyı yarına alalım daha fazla bekletmek istemiyorum."

"Peki Jisoo Hanım." Sekreter Choi odadan çıktığında Seulgi odaya girdi.

"Nasıldı?"

"Ne nasıldı Seul?"

"Taehyung ile diyorum."

"Gerçekten evlenmediğimizi biliyorsun neden böyle bir soru soruyorsun?"

"Onu demiyorum,ikinizde de hasar yok."

"Yah biz o kadar vahşi insanlar değiliz."

"Onu bilmem ama sen öylesio Jisoo hatırlasana lisede sınıftaki duvar saatini Taehyung'un kafasında kurmıştın." Seulgi gülerek konuşurken masada duran kalemi ona attım.

"Hep bir şiddet,hep."

"Gitti." dediğimde gülümsemesi düştü ve ne demek istediğimi anlamaya çalıştı.

"Ne?"

"Beraber oturmuş sohbet ederken,daha doğrusu sessizce oturup manzarayı izlerken birisi onu aradı ve gitti."

"Ve sen de bu yüzden üzgünsün?"

"Üzgün falan değilim sadece sinirliyim bir şey yapacaksak her şey düzgün olmalı Seulgi bu bir sohbet bile olsa daha bitmeden gidemez."

"Jisoo sence de biraz saçmalamıyor musun ben seni arasam ve zor durumda olduğumu söylesem sen gelmez miydin?"

Ellerimi başıma koydum ve seslice ofladım.

"Haklısın sanırım biraz abarttım ama o an öyle bırakıp gidince kendimi kötü hissettim sadece."

"Jisoo senin üzülmeni istemiyorum lisede olanlardan sonr--" Seulgi'ye bir bakış attığımda susmuştu.

"Artık o kadar aptal değilim merak etme."

"Umarım öyledir çünkü bir daha o hâlde seni çekebileceğimi sanmıyorum."

"Yah Kang Seulgi tabiki çekeceksin."

"Bir ses mi duydum,yoo duymamışım neyse benim bir işim vardı seni çünkü çok öpüyorum görüşürüz." benden kaçmasını izlerken eğlenmiştim.

O gittikten sonra yine tüm sessizliğime büründüm,Seulgi benim duvarlarımın ardına geçen tek kişiydi beni güldürüp eğlendirebilen tek kişiydi ve beni bu halimle bile sevip,katlanabilen tek kişiydi.

Ailemden görmediğim sevgiyi onda bulmuştum ben onu kendi ailem yapmıştım.

SEULGİ

Yeni şirkete bakmak ve bazı düzenlemeleri yapmak için daha yeni boyanmaya başlanan şirkete girdim.

"Nasıl gidiyor?"

"1 hafta içinde her şey ayarlanır Efendim boyası ve birkaç tesisat işi kaldı sadece."

"Tamam ben biraz daha bakınıp gideceğim o zaman rapor vermem gerekiyor."

"Tamam Efendim."

Daha asansör kullanıma geçmediği için merdivenleri kullanarak katları dolaşıyordum ve bu oldukça yorucuydu,her katta bazı şeyleri not alıyordum.

12. kata doğru çıkarken artık bacaklarım kendini bırakmak istedi zor da olsa bir adım daha attım ama ayağım boşluğa denk gelince düşeceğimi anlayıp gözlerimi kapattım fakat düşmedim ve tek gözümü korkuyla açtığımda kolumdan tutan bir el görüp diğer gözümü de açtım.

"Hâlâ böyle kalacak mısın?" Jimin'in sakin sesi beni kendime getirince kolundan kurtulup doğruldum.

"Teşekkür ederim."

"Neden merdivenlerden çıktın bu kadar katı?"

"Asansörlerin kullanımda olmadığını söylemişti Jisoo."

"Dün aktifleştirildi."

"Ne!" yorgun halimden eser kalmamış sadece sinirliydim.
"Ben sana yapacağımı bilirim Kim Jisoo,şu düştüğüm duruma bak ya çok  yorgunum!" kendi kendime konuşurken hâlâ bana bakan Jimin'i fark ettim.

"Kahve içmek ister misin?" aniden gelen sorusuyla yeni bir şok yaşadım.

"Ne sen ve ben mi?" şaşkın sesimle sordum.

"Yorgunum demedin mi oturup kahve içeriz."

"Ha o yüzden tamam olur gidelim." değişen ruh halime güldü ve yürümeye başladığında ben de onu takip ettim.

•••

Eğer unutan veya anlamayan varsa Seulgi,Jimin,Jisoo ve Taehyung lise arkadaşlarıydı

















ex | vsooWhere stories live. Discover now