[✓] burn to ashes » wenga

𝚏𝚛𝚒𝚜𝚜𝚘𝚗

Kahvaltının ardından dudaklarımı peçeteyle nazikçe sildim ve ayağa kalkarak Yoongi'nin yanında durdum,

"Bugün boya almaya gideceğim." dedim omzunun üstünden eğilerek.

Yoongi şaşırmış bir şekilde kafasını kaldırdı, "Bu da ne demek?"

Gülümsedim, "Kahvaltıdan arta kalanları sen toplayacaksın demek."

Yoongi söylediğimi algılayarak kaşlarını çattığında bir adım geriye gidip uzaklaşmak istedim ama hızlı bir hareketle bileğimi kavrayıp ayağa kalkmıştı bile..

"Demek böyle yapacaksın ha?" dedi üstüme üstüme yavaşça yürüyerek.

"Evet. Bir sakıncası mı var?" Omzumun üstünden arkama bakıp geri geri yürümeye başladım. Birkaç adım sonra tezgaha yaslanınca durmak zorunda kalmıştım.

"Hayır yok."

Dizlerim titriyordu. Bir anda güç kaybetmiştim. Yoongi yakın olduğum her an eriyip bittiğimi hissediyordum.

"İyi misin?" diye sordu sıradan bir gülümsemeyle. En azından sıradan görünmeye çalışıyordu.

"İ-iyiyim. Gidiyorum." Söylediğim her şey kulağıma aptalca geliyordu. Kapıdan çıkmak üzereyken Yoongi'nin sesi durdurdu,

"Seungwan."

Yavaşça arkamı döndüm, "Hım?"

Yüzünde biraz öncekinin tam tersi bir ifade vardı, çok ciddiydi, "Oraya gidecek misin?" diye sordu derin bir sesle.

"Nereye?"

"Chanyeol'ün..yanına."

Kalbim bir anda gümlemişti. Chanyeol'ü düşünmek beni fazlasıyla geriyordu. Rahat görünmeye çalışarak gülümsedim,

"Neden gideyim ki?"

Gözleri ellerindeydi, bana bakmadan cevap verdi, "Bugün Pazartesi. Galeriye gideceğini söylemiştin." Ellerine baktığımı fark ettiğinde ellerini anında cebine sokmuştu.

"Öyle konuşmuştuk ama şimdi gitmek zorunda değilim. O günden beri çok şey değişti." dedim gergince gülerek.

"Ne değişti?"

Güldüm, "Sanki cevabını bilmiyorsun Yoongi-"

"Hayır merak ediyorum, ne değişti?" diye sordu bir kez daha.

Yüzümdeki gülümseme anında değişmişti. Ona doğru birkaç adım ilerlerken gözlerinin içine bakıyordum, "Ne mi değişti? Sen ve ben, aramızdaki şey değişti." dedim ikimizi göstererek.

Yoongi cevabımdan tatmin olmamıştı. Kafasını yavaşça iki yana salladı, "Değişen bir şey yok Seungwan. Ben yine bu zamanda yaşıyorum ve sen yine buraya ait değilsin."