Kral Hiçkimse 🧚‍♀️

411 38 0
                                    

"Ne kadar büyüleyici bir yer." dedi Flora ayağa kalkarken. Kocaman bir kalenin önüne gelmiştik sadece bir müzik sayesinde. Her geçen gün farklı bir şey deneyimliyordum sihirli boyutta. Daha öndeki sihirsiz hayatımda bir müziğin sihirli olabileceğini tahmin bile edemezdim.

Miusa hızla süslü taş kapıdan geçti, bahsettiği motiflerle süslenmiş büyük salona yöneldik peşinden. Süslü duvarların çevrelediği odanın ortasında büyük dikdörtgen mermer vardı sadece. Kralın hikayesinin uzun duvara işlenmiş olduğunu görebiliyordum. Yerden yüksek tavanların sonuna kadar motifler ile kaplıydı büyük pencerenin karşısındaki duvar, büyük dikdörtgen mermer ise motifli duvar ile pencere arasında duruyordu pencereden giren güneş ışınları eşliğinde

"Gitmiş!" diye bağırdı Miusa bize dönerek. "Gardiyan da uyanmış olmalı! Dağılıp kralı aramalıyız!"

Hemen farklı yönlere dağıldık. Üst katlara çıktım Flora ile ama açmaya çalıştığımız her kapı kilitliydi, sarayın içinde girebildiğimiz tek oda mermer yatak olan süslü odaydı. Merdivenler ile çıktığımız her kat bomboştu. Çok geçmeden başladığımız yerde buluştuk kralı bulamadan, Tecna ise ortalarda yoktu.

"Tecna bahçeye aramaya gitmişti, hala orada olmalı." dedi Flora.

Bahçeye inen büyük merdivenleri aştığımızda hiç beklemediğimiz bir manzara ile karşılaştık, Kral Hiçkimse Tecna'yı kalenin yanındaki uçurumun kenarından çekip alıyordu. Sanki onu düşmekten kurtarıyor gibiydi.

"Onu Timmy olarak görüyor!" diye haykırdı Miusa koşmaya başlamadan önce. Miusa kralın insanları başka birine dönüşerek kandırdığından bahsetmişti. Tecna kendini Kral Hiçkimse'nin kollarına atarken hepimiz bir hata olmadan önce yanlarına ulaşmak için koşuyorduk hızla.

"Kral Hiçkimse yapma!"

Miusa'nın sesi ile Tecna kendini kraldan uzaklaştırdı. Kralın kollarında olduğunu farkedince yüzü şaşkınlık ile dolmuştu. Uzanıp hemen Tecna'yı kraldan uzaklaştırdım.

"Tekrar mı kendini dönüştürdün?" diye sordu Miusa ellerini beline koyarak.

Kral karşımızda heykel gibi duruyordu. Asırlar öncesinde kalma kıyafetinin üstüne dökülüyordu uzun kilden saçları. Yüzünün tamamı maske ile kaplıydı. Pelerininin örttüğü omuzlarını silkti hafifçe. "Arzuladığı şeye dönüştüm."

Miusa hepimizi krala tanıtırken Kral Hiçkimse reverans yaptı tanıştığına memnun olduğunu belli eder gibi.

"Demek sen bir kralsın!" diye öne atıldı Stella. "Krallığı olan gerçek bir kral."

Kral Hiçkimse başını öne eğdi, maskeden ifadesini göremesem de üzgün olduğu belliydi. "Krallığım yüzyıllar önce yok oldu. Sadece ben kaldım."

"Muhabbeti bölmek istemem ama acele etmeliyiz millet." dedi Flora.

Miusa ne konuştuğumuzu anlamamış gibi bizi garip garip süzen krala yaklaştı. "Gardiyandan haberin var mı?" Kral başını sağa sola salladı. "Seni lanetinden kurtaracak büyüyü bulduk ama bizi engellemek isteyen bir gardiyan var. Senin serbest kalmanı istemiyor."

"Lanetimi kırmanın yolunu mu buldunuz? Bu imkansız!"

"Demekki değilmiş!" dedi Miusa sevinçle. "Periler bu konularda iyidir. Bir iksir yaptık ve bunun göl gibi bir şeye dökülmesi gerekiyor. Buralarda su var mı?"

"Ben bilmiyorum." dedi kral tekrar başını öne eğerken. "Ben hiçbir şey hatırlayamıyorum."

Stella Miusa'ya döndü. "Yakınlarda su olduğunu söylemiştin."

Ejderha Cesareti ✔Where stories live. Discover now