Charmix 🧚‍♀️

252 28 14
                                    

Telefon kapanalı uzun bir süre olmuştu, Adrian ile sadece birbirimize sessizce bakıyorduk. Karşımda duruyordu sadece ve ben ne yapacağımı bilmiyordum, neler döndüğünü de bilmiyordum. Endişeli gibi durmak istemiyordum onun karşısında ama boş sokakta kalbim deli gibi çarpıyordu.

"Erkek arkadaşın gelmiyor galiba."

Sakin bir şekilde dillendirdiği sorusuna cevap verip vermemek arasında kaldım. Ya o da suikastçılardan biriyse, ya o planladıysa bu gece olanları? Bu garip buluşma Sky'ın son zamanlarında başına gelenlerden sonra beni de şüphelendiriyordu.

"Hayır." dedim kararlı bir ses ile, her ihtimale karşı telefonu küçük çantama geri koydum. Bir şeyler olacaksa hazırlıklı olmalıydım.

"Buluşmayı o ayarlamamış."

Tek kaşımı kaldırıp sorgulayıcı bir ses tonuyla kurduğum cümle karşısında biraz durakladı. Yüzünde sanki düşünüyor gibi bir ifade vardı. Sokak lambasının cılız ışığı altında biraz daha durduktan sonra yüzünde dehşet dolu bir ifade yer aldı.

"Bu bir tuzak!" diye haykırdı geceye.

"Ne?"

"Birisi seni buraya çağırdı çünkü Sky'ın okuldan çıkmasını istiyor. Sky'ın buluşmadan haberi yoktu ve seni korumak adına buraya gelecek. Okuldan çıkarsa savunmasız olacak."

Şimdi düşünceli bir şekilde duraklama sırası bendeydi. Kulağa çok mantıklı ve sinsice bir planmış gibi geliyordu. Mantıklıydı çünkü Sky olanlardan sonra haftalardır okuldan çıkmıyordu. Onu bir tuzak kurarak okuldan çıkartabilirlerdi, tıpkı şu an çıktığı gibi.

"Sen tüm bunları nereden biliyorsun?" diye sordum kaşlarımı çatarak. Sky'a olan suikastan, ölümden dönmesinden, okuldan çıkmadığından ona bahsetmemiştim. Ona sadece bir süredir görüşemediğimizi, aramızın açılmakta olduğundan bahsetmiştim. Bunları bilmesinin imkanı yoktu.

"Bunu sonra anlatırım." dedi arkasını dönerken. "Sky'ın yanına gitmeliyiz. Onu korumalıyız. Motorum Beyaz At'ın parkında. Gidelim!"

Beyaz At'a doğru koşmaya başladı, ben ise onu takip edip etmemekte kararsız kalmıştım. Aramıza daha yeni katılmıştı ve böyle bir konuda ona güvenip güvenemeyeceğimi bilmiyordum. Ayrıca Sky Adrian ile birlikte olduğumu duyunca hiçbir yere gitmememi söylemişti. Burada kalıp Sky'ı beklemeliydim.

Adrian gelmediğimi görünce durakladı, neden gelmek istemediğimi anlamak ister gibi bir süre beni süzdü. Elini aramızdaki boşluğa uzattı çok yavaş bir şekilde.

Kafamı hafifçe salladım ve uzattığı eli tutarak onunla beraber koşmaya başladım. Adrian ona güvenmemi ister gibi elini uzattığında onun tehlikeli olmadığını hissetmiştim kalbimde. Hislerime güvenmeyi öğrenmeliydim, gerçek gücüm hisler hakkındaydı. Üstelik söyledikleri çok mantıklıydı, bu bir tuzak olabilirdi.

Sky'ın motoru gibi süzülerek yol alan sarı bir motorun üstündeydik, kasklarımız da küçük motorla aynı sarı renkti. Adrian hızla boş sokaklarda motoru sürerken Adrian'ın belinde olmayan elim ile telefonumda sürekli arama yapıyordum ama Sky'a ulaşamıyordum. Motor kullandığı için açmıyor olmasını istiyordum, başına bir şey gelmemiş olmasını diliyordum.

Magix'ten çıkar çıkmaz Adrian sert bir fren ile motoru toprak yolda durdurdu, artık ormanın olduğu alanlara gelmiştik. Motor büyük bir bağırış ile durunca hızla kollarını bedeninden çektim, motor hareket halindeyken ona sarılmıştım düşmemek için. Atik bir hareketle motordan indi, hala motorun üstünde olduğum için motoru yere sabitledi ve ağaçların arasına koşmaya başladı. Kaskın arkasında neden ıssızlığın ortasında durakladığımızı anlamak için etrafa bakınıyordum endişe ile.

Ejderha Cesareti ✔Where stories live. Discover now