kırk dört

6.9K 791 3.6K
                                    


lütfen yine çok yorum yapalım. sıralamada yükselsek çok güzel olur. oy atmayı da unutmayın. iyi okumalar. ^^

Ne?

Neden bahsediyordu bu çocuk?

Gülüş sesleri yükseldiğinde Özgür kafasını arkaya yaslayarak Oder'in yanındaki kızın bacağına başını yasladı ve kamerayı yükselterek Oder'e doğru tuttu. Barlas ortada yoktu. Bakışlarım deli gibi etrafta dolanıyordu ancak Kayrahan da Barlas da ortadaki kalabalık halkanın içinde değillerdi.

Neredeydi? O kızla mıydı?

"Yalnız artık muhteşem beşliyiz," dedi Kılıç elindeki sigarayı dudaklarına götürerek bir nefes çektiğinde. "Kayrahan'ı unuttun mu şerefsiz?"

Hepsi deli gibi sarhoştu. Bu videoyu atmalarının başka bir açıklaması olamazdı, zaten Özgür o kadar sarhoştu ki ne dediği bile tam olarak anlaşılmıyordu, kelimeleri yayarak söylüyordu. Büyük ihtimalle sildiği videoyu da bu yüzden atmıştı, o yüzden bunu pek sorgulamamıştım.

"O kız kim?" diye sordu Ilım. "Elinde kamera olan, dans eden kız."

"Dolunay Dolukan," diye cevapladı Bade. "Özgür Dolukan'ın kız kardeşi, ondan bir yaş küçük, bizimle yaşıt. Hayatta sevdiği iki şey vardır. Birincisi, insanları küçük düşürmek. İkincisi, ağabeyi ile takılan kızları küçük düşürmek. Geçen sene Ozan ondan hoşlanıyordu. Kız kalpsizin teki."

Dolunay denilen kız birden dengesini kaybetti ve Oder'in kucağına düştü. Oder buna hazırlıksız yakalanarak dengesini kaybetti ve çimlere doğru uzanmak zorunda kaldı. Kız anında Oder'in kucağından kalktı ancak Oder hala şaşkın şaşkın kıza bakıyordu.

"Ama Oder'e karşı değil."

Kaşlarım çatıldı. "O ne demek?"

"Oder'e karşı garip bir davranış şekli var."

"Sen nereden biliyorsun ki kızın ona garip olduğunu?" diye sordum şaşkın bakışlarla ona dönerken.

Herkes birbirini tanıyordu, dolayısıyla herkesin yıllardır birbiri ile bağlantısı vardı. Bu ortamdaki tek yabancı Ilım ve bizdik.

"Su ile konuşmuştu bu kız," dedi gözlerini kısarak.

Her şey, bir şekilde ona bağlanmak zorunda mıydı?

"Ne konuştu?" diye sordum, yürürken. "Sen nerede biliyorsun bunu? Oder biliyor mu?"

"Hiçbir fikrim yok," dedi Bade omzunu silkerek. "Beni aradı, Su'nun telefon numarasını verebilir misin, dedi. Nedenini sordum ama söylemedi, acil lazım dedi. Ben de çok umursamadım ve numarasını verdim. Oder'in haberi yoktur."

Gözlerim kısıldı. Ne alakaydı? Acaba ne zaman aramıştı? Bu kızın da bir şekilde bu olaylarla ilgisi olabilir miydi? Hayır, diye geçirdim içimden. Bu kadarı da olamazdı artık, değil mi?

"Bunlar ne içmiş?" diye sordu Ilım şaşkın şaşkın. Ben de aynı bu soruyu aklımdan geçiriyordum. Hepsinin gözündeki ifade kayıptı, ne yaptıklarını bilmiyorlardı. "Bu ne be?"

"Kayrahan neredesin lan?" diye sordu Özgür bağırarak, kamerayı hafifçe kaldırdığında. "Ben seni hiç unutur muyum piç kurusu?"

Tam olarak bir haftada bu kadar samimi hale gelmişlerdi.

"Buradayım, yavrum," diye bir ses yükseldi birden, evin içindeki kapıdan koşarak geldiğini gördüm. Altında bir basketbol şortu, üstünde de sevdiği basketbol takımının forması vardı. Saçlarını karıştırarak halkanın tam ortasına bodoslama daldığında dikkatimi çeken şey, gecenin ikisinde takmış olduğu güneş gözlüğü olmuştu. "Ya, oğlum. Ben burada değilim. Kim dedi buradayım diye? Bilmiyor musun amcık? Ben her yerdeyim lan!"

NEYRANWhere stories live. Discover now