7. BÖLÜM 🌻

3.8K 283 214
                                    

Gerçeklerin artık ortaya çıkmasını istediğinizi, ve bunu da sabırsızlıkla beklediğinizi biliyorum. Ben de sizin kadar çok sabırsızım, fakat ilk bölümlerde herşeyin ortaya çıkması biraz etik olmaz. Çünkü ben SEZON FİNALİ'ni ona göre düşündüm. 🙂

Ama bakın, sırf siz çok sabırsızsınız diye neredeyse her gün bölüm atıyorum. Bunun farkındasınızdır umarım... ❤️ Normalde her gün bölüm atmayacaktım. Haftada bir gün bölüm gelecekti. Öyle planlamıştım kafamda.

Ama ben bunu yapmıyorum. Bütün işlerimi sizin için hep erteliyorum. Hemen bölümleri yazayım da herşeyin ortaya çıkmasını sağlayayım diye. O zaman siz karar verin. Herşeyin hemen ortaya çıkmasını mı istiyorsunuz? Ben hemen ortaya çıkarırım, fakat o zaman da bölümler her gün gelmez. Şimdiden size söyleyeyim. Çünkü benim de işlerim birikmiş durumda ve şu an bunu bile düşünemiyorum, bölümleri yazmaktan. Sırf sizi merekta bırakmamak için...

Kararı size bırakıyorum o zaman. Ya her şeyi hemen ortaya çıkaracağım, ama o zaman da bölümler haftada bir gün gelecek, ya da siz büyük bir azimle sabrederek okuyacaksınız ve ben de her gün bölümleri yazmaya devam edeceğim? Karar sizin.

Bu arada, evet ayrılıklarının arasından bayağı bir zaman geçmiş durumda... Hatta bayağı fazla. Fakat şunu da unutmayın ki, 'hiçbir mesafe aşka engel değildir.'

Benim burada ki amacım; Armina ve Yalım'ın aşklarının ne kadar güçlü ve ne kadar büyük olduğunu göstermek.

🌻🌻🌻🌻🌻

Ayrılıklar küçük sevgileri öldürür, ama büyük sevgileri güçlendirir. Tıpkı rüzgarın mumu söndürüp, yangını güçlendirdiği gibi.

🌻🌻🌻🌻🌻

Derin bir nefes alarak başımı hastalarımın olduğu dosyadan kaldırdım. Bir kaç gün önce de Oktay'ı taburcu etmiştim artık. Durumu gayet iyiydi çünkü. İyileşmişti.

O günün üzerinden tam 1 hafta geçmişti. Oktay uyandığı zaman yanına ilk gittiğim gün bana bir şey söyleyecekti fakat Pırıl tam ortasında girmişti odaya. O zaman çok düşünmüştüm ne söyleyeceğini, bana ne söylemek istediğini. Ama sonra boşvermiştim. Ezgi'nin kuzeni bana ne söyleyebilir ki? O O'nun kuzeni ne de olsa. Pırıl'da Oktay'ı ziyarete gelmiş o gün. O hastanede olduğu sürece de hep gelip durmuştu. Pırıl benim yanıma bile bu kadar fazla gelmiyordu. Oktay onun için gerçekten çok değerli olmalıydı ama ben bunun olmasını istemiyordum açıkçası. Benim hayatımı mahveden bir kızın kuzeniyle olmazdı.

Dediğimi de yapmıştım. Tam 1 haftadır Korkusuz Malikanesi'ne ayak bile basmıyordum. Artık oraya gitmeyecektim. Gitmem büyük hata olurdu zaten. Hakkımda yalan yanlış şeyler düşünülmesini istemiyorum çünkü. Yiğit amca ve diğerleri sürekli çağırıyorlardı akşam yemeğine. Ama ben ısrarla gitmiyordum. Onlarda anlıyorlardı beni. Ama anlayış da göstermek zorundalardı. Zaten onlar Ezgi'ye hak ettiği gibi davranıyorlar. Bir kaç gün önce resmen bütün villayı sadece ona temizletmişler mesela. Ona resmen kök söktürüyorlardı. Ama o daha da fazlasını hak ediyor. Bu ona az bile.

Dün akşam babam ve annem de yemiştim akşam yemeğini. Ablam ve Asrın abim de gelmişlerdi. Böylesinin daha iyi olacağını biliyordum. Onunla aynı ortama girmek istemiyordum. Arkadaşlarla ne zaman bir cafeye gitsek, o ikisini de orada görüyordum ve sürekli yakınlaşmalarını izlemek, görmek zorunda kalıyordum. Evet, sürekli yakınlaşıyorlardı. Anlaşılan Yalım gerçekten de seviyordu Ezgi'yi. Onları her gördüğümde şaşırmıyordum artık. Alışmıştım çünkü. Fakat umursamıyormuş gibi yapıyordum. Umursamıyordum çünkü. Artık umursamamam gerektiğini biliyordum.

ArYa (AŞK) Where stories live. Discover now