25. BÖLÜM 💐

2.7K 199 88
                                    

YAZAR'IN AĞZINDAN


"Güzelim, biraz sakin olabilir misin lütfen." dedi genç adam, elleriyle de kadının yüzünü avuçladı naif bir şekilde.

"Olamıyorum işte Asrın." derken ince biçimli kaşları çatıldı hafifçe. "Hem, sen nasıl sakin kalabiliyorsun merak ediyorum gerçekten?"

Genç adamın dudağı yana doğru kıvrılırken, yumuşak bir sesle konuştu. "Belki de sana belli etmemeye çalışıyorumdur.. Olamaz mı?"

"İyi o zaman. Ama ben belli ediyorum. Etmek istiyorum." hâlâ çatıktı o güzel yüzünde ki ince kaşları.

Nasıl sakin kalabilirdi ki? O bir anne adayıydı nasılsa. Ve şimdi de büyük bir sabırsızlıkla hastane koridorunda, kadın doğum polikliniğinin önünde randevu saatini bekliyordu. Daha doğrusu bekliyorlardı. Çünkü evet, Asrın'da Alina kadar sabırsızdı aslında. Ama söylediği gibi belli etmemeye çalışıyordu.

Genç adam, sevdiği kadının yüzüne baktı tebessümle. Ardından da, "peki güzelim. Sen haklısın." dedikten sonra derin bir nefes alıp verdi. "Her zamanki gibi..."

Genç kadının da yüzüne bir tebessüm yayıldı birden. Ve daha sakin bir sesle konuşmasına devam etti.

"Ayyy, şimdi biz... Bebeğimizin cinsiyetini mi öğreneceğiz..? Zamanı geldi mi artık yani?" sesi de bir o kadar heyecanlıydı. Hatta çok heyecanlı...

Asrın, karısının heyecanlı yüzüne hayranlıkla baktı bir süre. Ve tam konuşmak için ağzını açmıştı ki, başka bir ses girdi araya.

"Alina Korkusuz."

İkisi de sesin geldiği yöne çevirdiler başlarını. Kadın Doğum odasının kapısı açılmış, hemşire de o ikisine bakıyordu gülümseyerek.

Ve genç kadın ayağa kalktı hızlıca. Asrın'da, "sakin ol lütfen. Şimdi bir yerini inciteceksin." dedi endişeyle. Kavisli kaşları çatılmıştı hafifçe. Gözünden sakındığı, saçının tek teli için dünyayı yakacağı kocasıydı çünkü. Elbette endişeleniyordu karısı Alina için.

Genç kadın kaşlarını çatarak tekrar kocasına baktığında, Asrın'a da sadece susmak kaldı. Hamileyken bir şey söylemeye gelmiyordu çünkü. Fazlasıyla aksiydi. Alina'nın hamilelik dönemi sinirli ve stresli geçiyordu. Asrın'da onun bu hallerine katlanıyordu. Başka çaresi mi vardı? Katlanmak zorundaydı. Karısı için bunu yapmalıydı. Aslında, 'insan sevdiği kadın için çiğ tavuk bile yer' sözü tam da bu duruma uyuyordu. O da çok sevdiği karısı için her şeye katlanırdı...

İkisi doktorun odasına girdiler. Çok da heyecanlıydılar.

"Alina hanım, Asrın bey hoşgeldiniz." dedi gülümseyerek doktor hanım.

Genç adam sadece başını mesafeli bir şekilde aşağı yukarı sallarken, genç kadın da aynı şekilde gülümseyerek, "merhaba doktor hanım." diyerek koltuklardan birine kendisi, diğerine de Asrın oturdu.

"Nasılsınız bakalım?"

Alina'ya bakarak sormuştu. Ve elbette sorunun içinde, bebeğin de nasıl olduğunu sorduğunu da anlamıştı.

Bu yüzden de yüzünde ki gülümsemeyi büyüterek, "Bende bebeğim de iyiyiz. Teşekkürler." diye cevap verdi.

Başını küçük bir tebessümle olumlu anlamda salladı önce.

"Peki, heyecanlı mısınız? Hamileliğin 4. ayına geldik. Bugün bebeğimizin cinsiyetini öğrenme vaktiii." dedikten sonra, tebessümünü arttırarak, "tabi o kendisini bize gösterirse." diye sürdürdü konuşmasını.

ArYa (AŞK) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin