fourty four

4.8K 247 92
                                    

Stresli bir şekilde annemin ellerini tutarken bir yandan da yutkundum ve ardımdaki Cedi'ye baktım. Az da olsa uzamış saçları, gittikçe uzayan boyu ve yapılanan vücudu ile ihtişamlı görüntüsüne ihtişam ekliyordu sanki.

Yutkunup annemin elini tuttum ve dualar ettim içten içe. Tek isteğim Cedi'nin yanında olabilmekti. İkimiz için de düşlediğim yerin bana da denk düşmesiydi.

Beyaz ekran beni tam bir yıl öncesine götürürken Cedi, sakinleştirmek istercesine elini elimin üzerine koydu. Hem annemden, hemde ondan destek alırken ekrandaki yükleniyor yazısına daha fazla bakamadım ve gözlerimi kapatıp masaya yasladım alnımı.

"Sakin ol bebeğim." Annemin yumuşak ses tonu kulaklarımı doldururken sadece bekledim. Ardından bir hareketlenme oldu. Anlaşılan açılmıştı ama bakmaya cesaretim var mıydı bilmiyorum...

İkisi de bana büyük bir güç verirken yavaşça başımı kaldırdım. Gözlerim ekranda yalnızca sonuç yazan kısmı aradı. Ve sonunda bulduğunda yavaşça puanıma kaydı. Yutkundum öylece. O anda Cedi, kulağıma fısıldadı.

"Okulumuza hoş geldiniz, Mühendis Lila Uygar."

Gözlerim anneme kaydı yavaşça. İkimizde kitlenmiş gibiydik. Ne yani, ben şimdi kazanmış mıydım? Cedi'yle aynı okulu. Ben..?

Cedi'ye döndüğümde her şey bir anda çözüldü sanki. Annemle aynı anda sevinçle yerimizde zıplarken kollarımızı sıkı sıkı doladık birbirimize.

Şu an anlam dahi veremiyordum, kazanmıştım ama nasıl olurdu? Yoksa başka bir sınava mı bakmıştım? Normalde hak ettiğimden düşük almalıydım, bu sistemde işler böyle yürüyordu ama nasıl..?

Cedi'ye döndüm her şeyi bırakıp. Annem, sevinçle tanıdıklarına haber vermek için odadan çıkarken hızlıca sardım kollarımı Cedi'ye. O da beni kucaklayıp kaldırdı sevinçle.

"Yapacağını ikimizde biliyorduk. Büyütmeye gerek yok bence." Gülerek konuştuğunda sırtına vurdum sessizce gülerek. Derin bir nefes üfledim ve üzerimdeki tüm yükü atmışçasına kendimi onun kollarına tutunurken buldum. Yatağımın üzerine oturdum ve uzandım öylece. Yanıma da Cedi uzandı.

"Çok garip hissediyorum..."

Yan yana duran ellerimizi buluşturdu. "Bende öyle."
Her şeye değmişti. Her şeye. Başımı yavaşça ona çevirdim ve gülümsedim. "Artık beraber okuyacağız, ha..?"

Başını aşağı yukarı salladı gülümseyerek. Elimin üzerini okşadı sessizce. "Seninle beraber olmak çok güzel olacak... Hep öyleydi..."

Derin bir iç çektim ve o an kızlar aklıma geldi. Yaprak yurt dışı eğitimi aldığı için zaten sınava dahil değildi ama diğer kızlar...

Koşa koşa telefonumu aldım ve hızlıca Şeyda'yı aradım. Birkaç dakika sonra açıldı telefon. Hemde beklediğimden çok çok iyi bir sesle.

"Beklediğimden yüksek almışım lan!"

Şeyda, istediği okulu tutturamamıştı ama sonucu çok kötü bekliyordu. Anlaşılan gerçekten beklediğinden iyi bir puan almıştı. Biraz daha konuştum onunla ve ardından Papatya'yı aradım.

Telefon birkaç çalıştan sonra açılırken arkadaşımın sesi ulaştı bana. Şeyda'ya göre daha sakindi. Papatya zaten ne istediğini bilmiyordu. Aldığı puana göre bir yol belirleyeceğini söylerdi hep. "Oğuz'un bölümünü yazacağım. En azından Oğuz'la okumuş olurum. Tabii bir de duyduğuma göre bir adet bölüm birincisine ihtiyaçları varmış."

Şu an saçlarını savurup tırnaklarına üflediğine emindim. Kahkahalarla dolu bir muhabbetten hemen sonra ise Hazal'ı aradım.

Çığlık çığlığa açıldı telefon. Bunu duyduğum an yüzüne kapattım, anlamıştım zaten sonucu; ne olduğunu sormaya gerek bile yoktu. Gülümseyerek havaya derin bir nefes üfledim. Cedi geldi yanıma gülümseyerek ve belime sarıldı.

"Yeni hayatına hoş geldin hayatım."

Ona güldüm ve o an yepyeni bir dilek diledim. Bu yeni hayatımın başlığı hep Cedi olsun istiyordum...

🥛

herkese merhaba... küçük bir konuşma yapacağım şimdi.

öncelikle bir sonraki bölüm, final. çok üzgün ve bir o kadar da mutluyum. buraya kadar gerçekten çok yol kat ettik ve artık bunu sizinle beraber noktalamak istiyorum.

hepinizi çok öpüyorum, final bölümünde görüşmek üzere; hoşçakalın... 🍓🤍

SÜT MISIR ➵ textingWhere stories live. Discover now