Texting||Online Ders

5.5

"Şey ben..."

"Bu kim?"

Babam tek kaşını havaya kaldırarak ellerini arkasın da birleştirdiğin de gergince hızlı bir şekil de ayağa kalktım.

"Babama Bora bu... arkadaşım!"

Avuç içlerimi kaşıyarak ellerimi birbirine sürttüğüm de babanın ne diyeceğini öğrenmek için gözlerinin içine endişeyle baktım.

Bir müddet düşünür gibi yaptıktan sonra gülerek ellerini birbirine vurduğun da korkuyla yerimde zıplayarak olanları seyrettim.

"Vay memnun oldum Bora. Bende Selim. "

"Bende memnun oldum efendim."

Bora'yı hiç böyle görmemiş olmamla birlikte babamın karşısın da bükülerek durduğunu görünce koluna vurarak kendine gelmesini sağladım.

"Akşam yemeğe kalırsın değil mi Bora seninle tavla oynayalım."

Babamın ne yapmaya çalıştığını anlamaya çalışarak gözlerimi kıstığım da annemin derince nefesini dışarı vererek koltuğa oturduğunu gördüm.

Tahmin ettiğim gibi sorguya çekip kızmamıştı. Babam zaten bana çok fazla kızmazdı ama kızdığı zaman da çok sert konuşacağını zannettiğim için bir an paniklemiştim.

"Olur tabii kalırım."

Bora'ya 'bak sen' der gibi bakış attığım da konuşurken kahkaha atmamak için sesinin titrediğini duyabilmiştim.

"Tamam o zaman ben içeri geçiyorum sizde sofra hazır olunca gelirsiniz!"

Hızlıca kafamı onaylarcasına salladığım zaman babam kapıya doğru yöneldiğin de Bora kendini yatağın üzerine fırlatarak yarım saattir tuttuğu nefesini dışarı verdi.

"Lina?"

"Hı."

"Az önce ne yaşadım ben?"

Şok olmuşcasına yüzüme bakarken elimi kalbimin üzerine götürerek kendine gelmesi için omzuna vurdum.

"Bora kızmadı işte! Bende ne yapacağımı şaşırdım."

"Öpte bari kendime geleyim."

Kaşlarını kaldırarak yüzüme sırıtarak baktığın da kendine gelmesi için kafasına vurdum.

"Lan az önce babamın karşısın da ezildin sünger gibi! Şimdi hemen ne oluyor. Bi kendine gel etrafına bak! Nerdeyiz."

Sertçe çıkışmamla dudağını büzerek suratıma baktığın da telefona bildirim gelmesiyle yavaş haraketlerle üzerine tıkladım.

Biz şimdi sınav olmayacak mıyız mk grubuna eklendiniz!

Buse: Allah aşkına birisi bana söylesin yoksa kafayı yemek üzereyim!

Buse: Şimdi sınav var mı? Yok mu?

Pelin: Bence sınav falan olmaz yani coranalar havada uçuşuyor.

Murat: Bence de olmaz! Sonuçta sokağa çıkma yasağı da gelecek!

Murat: Olmaz di mi yani ya?

Murat'ın ne kadar kararsız ve negatif bir insan olduğu aklıma gelince sırıtarak gruba yazmaya başladım. 

Lina: Bence sınav olmayacak. Boşuna çalışmayalım.

Berrak: Lina sanki gece gündüz ders çalışıyorsun!

Lina: Sana ne belki çalışıyorum.

Berrak: Evet sevgili yaptığını asla kimse bilmiyor.

Sinirle ekrana bakmaya devam ettim. Elim klavyenin üzerin de gezinirken ne yazıp onu nakavt etmeye çalışacağımı düşünürken aklıma gelen ilk şeyi hızlıca yazmaya başladım.

Lina: Dedi sevgilisi yüzünden sınıfı zar zor geçen Berrak!

Oğuz: Bişi demeyeyim demeyeyim diyorum da vurdu ve gol oldu.

Selim: Bence de.

Selim: Siz ne kadar hayırsızınız ya! Kaç ay oldu kaç ay. Bir kere bile yazmadınız.

Lina: Selim sen değil miydin ben sana yazdığım zaman oyundayım diye beni azarlayan!

Selim: Ama oyundaydım.

Buse: Ay yeter bu grubu o yüzden açmadım birazdan başka grup açarım. Çok özlediyseniz birbirinizi ordan konuşursunuz. 

Uğur: Ny oğdu ya. Özet geçind

Selim: Geldi yazmayı yeni öğrenen Uğur.

Sude: Harbi sen kafanı cipslerinden filmlerinden kaldırıp nasıl cevap yazdın.

Yağmur: Salak Sude oyundayım seni bekliyorum gelsene!

Gözlerimi devirerek telefonu yatağın üzerine fırlattığım da kamerayı açarak telefonu bana doğru uzattı.

Oflayarak fotoğrafını çekip telefonu masanın üzerine koyduğum da eliyle hızlıca masaya doğru uzanarak bir müddet sonra suratıma sırıtarak baktı.

"Ne oldu?"

"Bak." diyerek uzattığı telefonu elinden çektiğim de çektiği fotoğrafı gruba göndermiş olmasıyla gözlerimi büyüterek endişeyle kırpıştırdım.

Lina:

-Bölüm Sonu-

KGJEJCJWJJXWJ

💖