THT 4 İSYANCILARIN SONU

386 30 11
                                    

Multimedya: TEMSİLİ JEYAN KRALLIĞININ 18 YAŞINDA Kİ KRALI ALPAGU. TEMSİLİDİR. GERÇEK KARAKTER BU DEĞİLDİR.

Gökyüzü siyaha boyanmıştı sanki yada kırmızı bir kanla, isyanın üzerinden 2 gün geçmişti. İsyan geçte olsa bastırılmıştı. Ama yaralardan hala kan akmaya devam ediyordu. Askerler yaralanan insanlara yardım ediyordu. Ölen insanları da gömüyorlardı. Tamı tamına 5 gün süren isyan çok can almıştı Jeyan'dan kimi çocuğunu kimi hanımını kimi eşini kaybetmişti. Öyle derin yaralar hakim Di ki Jeyan topraklarında her ağızdan bir feryat duyuluyordu.

"Hazer!" Prenses koşarak sarayın dışına çıktı. Hem ağlıyor hem de bağırıyordu.

"Vera!" Yengesi Prensesin peşinden koşuyordu. Vera sarayın dışında sokaklarda Arkadaşını arıyordu. 2 gündür odasına kapanmıştı. Dışarı çıkmaya korkuyordu ama aklına Hazer gelince onu kimse tutamamıştı. Arkadaşını merak ediyordu. Geçen insanlar Prensesi ve Kraliçeyi o halde görünce askerlere haber vermişti. Askerler olmadan Kraliçe ve Prensesin saraydan çıkması çok tehlikelikeliydi.

"Ahh Vera ne olur dur kızım!" Yengesi karnını tutarak yere dizlerinin üzerine çökmüştü. Hamileydi ve sancısı gelmişti. Vera'nın arkasından sesleniyordu ama küçük kız telaşla arkadaşını aradığından yengesini duymuyordu.

"Kraliçe Eflal" Jeyan komutanı Arat şaşkınlıkla Kraliçeye bakıyordu. Yüzünde ki şaşkınlığı sildi yere diz çökmüş Kraliçeyi yerden kaldırdı.

"Kraliçe, yanınız da asker olmadan saraydan çıkmanız çok tehlikeli" Kraliçe gözyaşlarını koluna sildi aklı Prensesteydi ve ona bir şey olacak diye korkuyordu.

"Komutan Arat, Vera arkadaşını arıyordu saraydan bir anda çıktı karışıklık yüzünden haber veremedim peşinden koştum ama yetişemedim başına bir şey gelmesinden korkuyorum" Kraliçe ağzından çıkan bir çığlıkla yere yığıldı. Sancısı şiddettenlenmişti ve çok acı çekiyordu.

"Acele edin Kraliçeyi saraya yetiştirmeliyiz" Yanında ki askerlere emir vermişti. Kraliçe Arat'ın kolundan tuttu yüzüne acı içinde baktı.

"Arat Vera'yı bulmalısın beni onlar götürür" Kraliçe konuşmakta zorlanmıştı. Arat içine sinmesede Kraliçeyi diğer askerlere teslim etmiş Prensesi bulmaya gitmişti.

"Hazer!" küçük kız meydanda bağırmaya devam ediyordu. Hazer'in evine kadar gelmişti. Ama kimse yoktu halk şaşkınlıkla küçük çocuğu izliyordu. Ona yardım etmek isteselerde Prenses korkup kaçtığından ona yaklaşamıyorlardı.

"Hazer neredesin" Çok masumdu arkadaşının ona küstüğü için saklandığını sanmıştı.

"Hazer!" Gözyaşlarını koluna sildi meydanın ortasında diz çökmüş kollarını dizlerine başını ise kollarının üstüne koymuş ağlıyordu. Prenses olduğu için halkta ona nasıl yaklaşacağını şaşırmıştı.

"Evladım kimi arıyorsun sen" Yaşlı bir kadın prensese yaklaşmıştı. Prenses hala ağlıyordu. Kadının ona yaklaştığını görmemişti.

"Ağlama güzelim bulurlar kimi arıyorsan" Yaşlı kadın torununa benzetmişti küçük kızı isyancılar torununu vahşice katletmişlerdi.

"Hazer'i bulurlar mı?" Kafasını kaldırıp dolu dolu boncuk gözlerle kadına bakmıştı. Kadın kafasını salladı hava soğuk olduğundan küçük kız titriyordu. Üzerinde ki kaftanını küçük kızın omuzlarına sardı.

"Üşümüşsün sen, gel şöyle kenara geçelim" Kadın küçük kızın elinden tutup kenara geçmişlerdi Küçük çocuğu bir oturağa oturtmuş yüzüne yapışan saçlarını kulağının arkasına itmişti.

TEHLİKELİ TOPRAKLAR 1 VE 2. SERİWhere stories live. Discover now