TARİHİN GÖRDÜĞÜ EN ACIMASIZ KRALLAR OLDU. ŞİMDİ TARİH, EN ACIMASIZ PRENSESİ GÖRECEKTİ. AMA PRENSESİN ACIMASIZLIĞI ZALİMLEREYDİ.
TARİHİN GÖRDÜĞÜ ÇOK KAYIP OLMUŞTU. ŞİMDİ TARİH, HİÇ BİR YERE AİT OLMAYAN SIRLARLA DOLU BİR KRALI GÖRECEKTİ.
"İşgal alt...
Oops! Ang larawang ito ay hindi sumusunod sa aming mga alituntunin sa nilalaman. Upang magpatuloy sa pag-publish, subukan itong alisin o mag-upload ng bago.
PRENSES TALİA VERA
Oops! Ang larawang ito ay hindi sumusunod sa aming mga alituntunin sa nilalaman. Upang magpatuloy sa pag-publish, subukan itong alisin o mag-upload ng bago.
KRALLIĞININ GELECEĞİ İÇİN ENDİŞE EDEN KRAL HAZER ALPAR
Ledan elçisi 2 gün süren yolculuktan sonra Ledan'a varmıştı. Komutanlar ve devlet adamları elçiyi karşıladığında elçi onlara Prensesin sözlerini detaylı bir şekilde anlattı.
"Kralımızın ahvali bana pek iyi gelmemiştir bacağında ve kolunda yaralar vardır." Komutanlar Kralın ahvalini dinlediklerinde bu duruma üzülmüşlerdi. Devlet adamlarının içlerinde ki kuşku onları geriyordu. Kral için bunca şeyi kurban etmek içlerine sinmiyordu.
"Toprakları vermememizi vasiyet etti fakat sizin söylediğiniz sözleri söylediğim de kızsa da sanırım kabullendi."
"Kendi canını düşünmeyecek demiştim bu yüzden onun şuan da vasiyetini kabul edemeyiz. Önemli olan tez vakitte Kralı Ledan'a getirmektir." Komutan Batıray konuşmuştu. Daha sonra elçiye eliyle gitmesini işaret etti. Bazı devlet adamları ise bu durumdan memnun değildi.
"Prensesin şartları Ledan'ı çok zorlayacaktır ne de olsa 5 yılın öfkesi vardır." Komutan Barlıbars konuşurken diğer Komutanlar ve devlet adamları onu onaylamıştı.
"Ledan Kralının bir varisi olsaydı işimiz kolaylaşırdı." Komutanlar Akarca'ya bakmıştı. Akarca'yı onaylayan bazı devlet adamları konuşmaya başladı.
"Akarca doğru söyler Kral tahtta çıktığı anda evlenmeliydi biz de tahtta Kralın oğlunu geçirirdik."Idaçu Akarca'yı onaylarak konuşmaya başlamıştı. Komutanlar konuşan devlet adamlarını sabırla dinliyordu.
"Zamanında başı bozuk bir Kralın tahtta çıkmasına mani olsaydık şuan Ledan daha huzurlu idi." Kongar'ın sözleri ile yumruklarını sıkan Komutanlar hala sabırla onları dinliyordu. Akıllarında bir liste oluşuyordu zamanı geldiğinde herkes bedeli öderdi.
