5. BÖLÛM

310 168 290
                                    

Mucizelere inanır mısınız?

" Bir romansın okuyup ta bitiremediğim, bir hayalsin yalvarıp ta hükmedemediğim

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

" Bir romansın okuyup ta bitiremediğim, bir hayalsin yalvarıp ta hükmedemediğim... Bir sen, sensin merhaba deyip elveda diyemediğim, Tek bildiğim var, sensiz ben hiçim... "


5. BÖLÛM:
RUHUM ARAF, BEDENİM HARAP, SESİM ZIYAN

" Bir asker cesetine rastlanıldı, Şehit Yiğit Alparslan. "

" Ne? " diye titrek bir fısıltı döküldü kurumuş dudaklarım arasından; " Hayır bu, gerçek olamaz? "

Kalbimde büyük bir zelzeleye sebep olan boğuk ses, zihnimde bir şimşek misali çakarken sanki tüm dünya küçücük bir küreye dönüşüpte üzerime çökmüş gibiydi. Hayallerim, umutlarım, geleceğim... Hepsi bir anda paramparça olmuş, toz duman içinde kaybolmuştu. Nasıl olurdu? Nasıl olur da o gözler, o bana umut veren bakışlar sonsuza kadar kapanabilir? Güneş batmadan nasıl kararıverir dünya? Nasıl olur da "elveda" bile diyemeden veda eder insan sevdiğine?

"Deli zaman dur!" diye haykırmak istedim, yalvarmak istedim. Ömrüme o kurşuni renkleri süremezsin, baharlarımı elimden alamazsın!

Bedenimdeki tüm gücün çekildiğini hissederken yerin bir anlık ayaklarım altında kaymasıyla yerimde sendelediğimde güven kokan kollar bedenime dolanırken yorgun bir fısıltı döküldü dudaklarımdan; " Yok olmaz Gökhan amca. Daha erken, hiç hazır değilim henüz. "

Sıcak bir yuvayı andıran kollar arasında hıçkırıklarım duvarlarda yankılanırken bir bir aktı yaşlar gözlerimden, oysa gözlerimden akan yaşlar yüreğimdeki yangını söndürmeye yetmiyordu. Yorgun yaprakların altın sesiyle veda ettiği bir mevsimde filizlenen masalımız bu kadar erken mi sona erecekti, sonbaharın altın sarısı yaprakları yerini kışın kasvetli mavisine mi bırakacaktı? Hayır kabul edemezdim, hikayemizin sonu bu olmamalıydı; bir sonbahar günü başlayan masalımızın hak ettiği son bu olmamalıydı!

" Sinan, harekat merkezine topla timi! "

Kısa bir sesizliğin ardından Gökhan albayın kulaklarıma dolan gür sesi ile başımı kaldırarak gözlerinin içine yalvarırcasına bakıp " Bana Yiğit' imi getirin amca, kurşuni bir sonbahara mahkum olmak istemiyorum ben. " diye fısıldadığımda acılara boyun eğmeyeceğini haykıran bakışlarını kahvelerime dikip " Biliyorum çok zor ama güçlü olmalıyız kızım. " demesiyle dudaklarım arasından firar eden hıçkırığa engel olamadım.

" Nasıl amca, o olmadan nasıl? "

O olmadan nasıl iyileşirdi ruhumun yaraları; karanlığın en koyu anlarında bile umut dolu bir şafak gibi ailemin acısını dindiren adam olmadan nasıl, nasıl? "

ASEF- İ HASRET ( BİTTİ/ DÜZENLENİYOR )Where stories live. Discover now