UYANIŞ

3.2K 327 73
                                    

🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿

Öncelikle yıldızımızı parlatalım mı? 🌠

🌿🌿🌿🌿🌿

Leyla💕

Monitörün odayı dolduran sesiyle daha fazla odada kalamadım. Adımlarım beni dışarıya çıkardı.

Doktorla kapının biraz ilerisinde konuşan Yasin ve Nazan'a doğru ilerlemiştim ki çalan telefonla adımlarım kapının önünde durdu.

"Canım nasılsın var mı Leman'ın durumunda bir gelişme?" Diyerek beni gün içinde defalarca arayan Yağız'ın sesiyle bulunduğum ruh halimden biraz daha sıyrıldım.

"Doktorlar ilacı kestiler, artık uyanmasını bekliyoruz.Bedeni fazla yorulmuş."

"Nasıl olmuş öğrenebildiniz mi?"

"Evet Yasin abi bir saat kadar önce ablamı bulan güvenlik personeliyle konuşmuş. Anlattığı tarif daha doğrusu adamın kıyafetlerinden ablamı oraya bırakan kişinin aynı kişi olduğunu düşünüyoruz. Başı polis ile derde girmesin diye ablamı bahçeye bırakmış gibi ama bırakırken de haber vermeyi tercih etmiş, yöntemi farklı olsa da. Sanırım oda nasıl haber vereceğini bilememiş. Bu da zaman kaybına ve dolayısıyla da ablam da kan kaybına neden olmuş."

"İnsaflıymış en azından."

"Zaten biz de öyle düşünüyoruz. Belki de adamın, ablamın bıçaklanmasıyla da ilgisi yok. Aslında ablam uyansa belki o daha da aydınlatacak bizi.Bekliyoruz anlayacağın."

"Size nasıl ulaşmışlar?"

"Ablamın cebinden adı soyadı ve çalıştığı hastane bilgisinin yazılı olduğu bir kağıt çıkmış. Kargacık burgacık bir çocuk yazısıymış. Hastaneyi arayıp sormuşlar. Onlarda ablamı bildikleri için hemen Yasin abiye haber vermişler.Hastaneden çıkıp gidişinden ve yaralı olarak başka bir hastaneye bırakılmasından itibaren kayıp bir dokuz saatimiz var önümüzde anlayacağın."

"Yasin nasıl peki?" Sorusuyla pencereden bakışlarımı Yasin'e çevirdim. Duvarın dibindeki ahşap bir sandalyeye oturmuştu.

"Nasıl olsun kendini suçluyor şu an. Ablamın hastaneden çıkıp gitmesine nasıl izin verdiğini düşünüyor. Bütün her şeyde kendini suçluyor ve hiçbir şekilde sakinleştiremiyoruz.Keşke burda olsaydın o zaman bize anlatamadıklarını sana anlatırdı."

"Ayy anlatırken bile yoruldum.Bütün üzüntüler hep bizi buluyor. Şu hastane de bir kere de mutlu bir şey için toplansaydık keşke. Sana öyle ihtiyacım var ki şu an."

"O zaman sarayım ben de en ihtiyaç duyduğun yerden yaralarını," dediğinde kulağımın dibindeki sesle içimde tarifsiz bir mutluluk oluştu. Sonra o mutlulukla biraz utanarak arkama döndüğümde Yağız'ın ormanı andıran yeşil gözlerinde kaybolmayı beklemiyordum. Öyle özlemiştim ki onu.

Kollarım boynuna zaman kaybetmeden dolandığında ayaklarımın üzerinde yükselerek başımı boyun girintisine sakladım hemen. Güçlü kollarıyla beni yine sarıp sarmaladığında duyduklarıma ve bundan sonra duyacaklarıma karşı daha güçlü ayakta kalabilirdim artık.

MOR SALKIMLI SOKAK ( Tamamlandı ) Where stories live. Discover now