0.5

22.2K 1.8K 5.2K
                                    

merhaba. nasılsınız? umarım iyisinizdir.

b&l benim aşık olduğum bir fic ve tamamlanmadan kaldırmayacağım. bölümler er ya da geç gelecek ama üniversite okuyan arkadaşlarım bilir, gerçekten çok yoğunum ve bu bölümü de yarın vizem olmasına rağmen atıyorum.

boss and lawyer 10k olmuş. cidden. inanamıyorum. hepinize çok teşekkür ederim. sadece birkaç bölümü olmasına rağmen 10k! umarım hep severek okursunuz.

medya; miley cyrus ft. dua lipa - prisoner (lütfen medyayla okuyun.)
iyi okumalar!!





Hayatın bana hangi kapılarını açacağını her zaman bildiğimi düşünürdüm.

Gözümde ne ekiyorsan onu biçiyordun ve aksi olmazdı. Raylı rayında giderdi. Sistematik ve planlı işlerdi. Hayatımın hiçbir döneminde verdiğim şeyden farklı bir şey aldığımı görmemiştim.

Şimdiye kadar.

Odamda oturmuş, düşünüyordum ve bunu yapmak için geç kaldığımın oldukça farkındaydım. Kafamdaki sorular çoğalmıştı ve attığım adımların önünü hiç hesaba katmamıştım. Şu anda ise kafamda binlerce uyanık tilki geziyor, fitne fesatlı suallerini tek tek sanki önümdeki dosyaların birikmiş olduğu masaya fırlatıyorlardı.

Bir şeyler yanlış ya da garipti. Kendimi, birkaç hafta önce olduğum halimden çok farklı bir konumda görüyordum. Kim Taehyung ile tanıştıktan, onu tanıdıktan sonra asla hayal edemeyeceğim bir konumdu bu ve hayatın ne göstereceğini bildiğim tezimi de feci şekilde çürütüyor, bana alaylı bir şekilde gülüyordu.

Olan biteni çözmek için en başa dönsem bile beceremiyordum. Bir anda Taehyung'un sevmediği, yalnızca sektördeki en iyisi olduğum için şirketinde tuttuğu bir avukatken, birkaç saniye sonra Taehyung'un yatak arkadaşıydım. Hatta buna yatak arkadaşı bile denemezdi. Belirsizdi.

Kafam allak bullaktı. Bir neden arıyordum yalnızca. Neden Bay Kim beni istedi? Resmen savaş halinde olduğunuz birisiyle sevişmek anormaldi. Tamam, hoş bir adamdım ama sebep bu olamazdı. Bizim birbirimize karşı tahammül seviyemiz düşüktü ve kimse tahammül edemediği birisiyle sevişmek istemezdi.

Peki o zaman ben neden bunu yapıyordum? Taehyung'a hissettiğim şeylerin, onunkilerden aşağı kalır yanı yoktu. Kafama dank eden bu gerçek, kendimi boğazlama isteğimi körüklüyordu. Çok saçmaydı, her şey çok saçmaydı. Bir bit yeniği olduğunu düşünüyor, düşündükçe işin içinden çıkamıyor, işin içinden çıkamadıkça savunma mekanizmam aktif hale geliyordu.

Kendimi avlanmak üzere hissediyordum. Sanki Taehyung bir anda çıkacak ve bu aramızda geçen şeylerden dolayı beni sırtımdan vuracak gibiydi. Benim tahminime göre, Taehyung benden bir şekilde kurtulmak istiyordu ve bu yüzden böyle bir şey teklif etmişti. Teklifini kabul etmeyecek, aşırı sinirlenecek ve istifa edecektim. O da bana tazminat ödememek zorunda kalacaktı.

Ama bu tahminimde çatlaklar vardı. Öncelikle Taehyung Kore'nin sayılı zenginlerindendi, bana tazminat ödemek ona koymazdı ve her ne kadar benimle didişse de onun için çalışıyor olmamdan memnundu çünkü itibarını yükseltiyordum. İkincisi ise, Taehyung sırf benden kurtulmak için böyle bir şeyin altına girer miydi? Onun hakkında düşüneceklerim umrunda olmaz mıydı? Hepsinin cevabı evet ise, neden kabul ettiğimde bu oyuna son vermemişti?

Olmuyordu. Cevabı bulamıyordum. Elimde sadece hır gür içerisinde yapılan bir seks, tuvalette edilen bir kavga ve otoparkta verilmiş bir ağız işinden başka hiçbir şey yoktu. Sorunum, iletişim eksikliğiydi.

Bu yüzden, masamdan hızla kalkıp odadan çıktım ve asansöre ilerledim. Zaten katta olan asansöre binip, Taehyung'un olduğu katın numarasını tuşladığımda daha şimdiden heyecandan ellerim titremeye başlamıştı. Aklımda ona soracağım şeyler dönüp duruyordu ve on beş dakika sonra genel toplantı vardı. Toplantıdan önce ona beni yiyip bitiren ne varsa sormalı, içimi rahatlatmalıydım.

boss and lawyer | taekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin