15❄

519 82 72
                                    

Ben hastalanınca annem beni zorla eve götürmüştü

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Ben hastalanınca annem beni zorla eve götürmüştü. Bana çok kızdı onu çağırmadım diye ama onu arayacak bile halim yoktu. Olsa da aramazdım galiba. Jungkook'u aradıktan sonra baygın halde yatmıştım annem gelene kadar. Kendimde değildim. Annem evde bana güzelce bakınca biraz toparladım. Zaman kavramım da yok olmuştu gözlerimi açtığımda sabah olmuştu.

Bahçedeki verandaya oturdum biraz hava almak için. Etrafı izliyordum boş gözlerle. Annemde işlerine bakıyordu. Babam kayak pistine gitmiş olmalıydı. Sonra kapıda bir kadın gördüm. Arkasını dönmüş gidiyordu. Bana döndüğünde anladım oydu. Peşinden gittim ama o da gidiyordu yakalayamadım. Onun peşinden giderken dağa kadar gelmiştim. Kendimi buradaki evde buldum. Sonra yine aradım aradım ama bulamadım. Hayal görmemiştim oydu. Çok gerçekçiydi bana gülümsemişti. Yüzünü bile tam hatırlayamasam da hayali gerçek gibi hissettirmişti.

Dağın her yerinde gün boyu yürüdüm durdum. Düştüm kalktım aradım ama yine bulamadım. Tepeden yuvarlandım. Hatta bir ara ağaç kenarında sızıp kalmışım. Eve dönmek istemedim. Zaten kendimde değildim. Yalnız kalmam lazımdı. Ama annemde endişelenirdi. Ama o an onları düşünemeyecek haldeydim. Dağdaki eve yürüdüm. Karşımda ise beklemediğim biri vardı. Bu evde zaten birini beklemezdim ben. Dağın başındaki bir eve kim gelirdi. Burası benim kapattığım sakladığım içimdi. Ama Jungkook buraya da gelmişti.

Beni görünce hemen yanıma koştu. Ne haldeydim bilmiyorum ama iyi görünmediğime eminim. Üstüme mont bile almadan bir halüsinasyonun peşinden koşmuştum.

"Neredeydin? Gribin geçti mi?" diye sordu ilgiyle. Gözleri karanlıkta parlıyordu merakla. Ben yine donmuş haldeydim.

"Üşümüşsündür bu halde." Diye montunu çıkarmaya yeltendi hemen. Ama onu durdurdum kolundan tutup.

"Üşümüyorum." Dedim normalden kısık çıkan sesimle.

"İyi misin üzgün görünüyorsun. Bir şey mi oldu Taehyung." Elini yanağıma koydu. Sıcaklığını hissedince üşüdüğümü fark ettim. O da üşümüştü ama ben donmuştum.

Yanağımdaki elini tuttum. Biraz daha ihtiyacım vardı ona tutunmaya. Jungkook hareketlerime anlam veremiyordu. Kocaman gözleri üzerimde geziniyordu merakla. Sonra kendime geldim yanağımdaki elini indirdim ve ellerimizi ayırdım. Kar taneleri düşmeye başladı. Yavaş yavaş yağıyordu.

"İçeri girelim." Dedim ve önden ilerledim. Birkaç eşya dışında boş olan eve göz gezdirdi önce. Sonra zaten tek olan odaya oturdu yere.

"Işıklar yandığı için buradasın sandım."

"Kaybolan olursa diye hep açık bırakıyorum ışıkları. " Tekli ocağa kaynasın diye su koyuyordum aynı zamanda.

"Yaralandın mı?"

"Tepeden yuvarlandım."

"Ne! Hani profesyonel yürüyüşçüydün." Cevap veremedim. Tüm gün gördüğüm hayalin peşinden koştuğumu söylemedim.

Winter's Tale | TaekookWhere stories live. Discover now