Lisa
Mina, arkadaşına güç vermek istercesine gülümseyip elini sıktı.
- Burada bekleyeceğim seni. Çıkışta güzel bir yemek yeriz olur mu?
Lisa, mutlulukla gülümsedi.
- Olur.
Mina'ya bir öpücük gönderdikten sonra arabadan inip Wendy'nin evine doğru yürümeye başladı. Uzun zamandır arkadaş olduklarından konuşmalarını onun evinde yapıyorlardı.
Derin bir nefes alıp zile bastı. Bugün önemli bir gündü. Chaeyoung hakkında konuşacaklardı.
Wendy kapıyı açıp genç kızın geçmesi için kenara çekildi. Lisa, içeri girip ezbere bildiği yoldan salona doğru ilerlemeye başladı. Koltuğa oturup tanıdık odaya şöyle bir göz gezdirdi.
Çok geçmeden Wendy yüzünde Lisa'nın alışkın olduğu büyük bir gülümsemeyle odaya girdi. Elindeki fincanları sehpaya bırakıp oturmadan önce sıkıca sarıldı arkadaşına.
- Yanılmıyorsam bugün şu gizemli kız hakkında konuşacaktık değil mi?
- Yani, pek de gizemli sayılmaz.
- Bu kadar yıldır arkadaşız. Bir kez bile bahsetmedin bana ondan.
Lisa kahvesinden bir yudum alıp omzunu silkti.
- Yani, hiç açılmadı konusu. O yüzden.
Wendy bilmiş bilmiş gülümseyip başını salladı. Ardından sehpanın üzerindeki kağıdı alıp Lisa'ya döndü.
- Başlayalım mı?
Genç kız hafifçe iç çekti.
- Başlayalım.
Rutin sorularla başladılar. Son zamanlarda neler düşünüyordu? Nasıl hissediyordu? Evde mi daha çok zaman geçiriyordu yoksa dışarıda mı? En sonunda Wendy elindeki kağıdı masaya bırakıp memnuniyetle gülümsedi.
- Seninle cidden gurur duyuyorum Lisa. Çok yol kat ettin.
Lisa, derin bir nefes verip arkasına yaslandı.
- Ben de daha iyi hissediyorum artık.
- Bu kız kimmiş, merak ettim doğrusu. Özellikle son iki üç haftadır olumlu şeylerden bahsediyorsun hep.
- Şaşırtıcı biliyorum, benden güzel şeyler duymak yani.
Wendy küçük bir kahkaha atıp başını iki yana salladı.
- Hayır, o anlamda demedim. Sadece birden olması şaşırttı beni. Diplerde sürünüyorken birden bire gün yüzüne çıkmış gibisin.
- Evet, tam en kötü hissettiğim zamanlarda yeniden hayatıma girmesi şaşırtıcı.
- Yeniden mi? Önceden tanışıyor muydunuz?
Lisa, düşünceli bir ifadeyle başını salladı.
- Dört yıl önce hayatındaki en önemli insanlardan biri bendim. Ben de ona değer veriyordum elbette ama onun bana verdiği kadar değil. Ne kadar aptalmışım diyorum şimdi.
Wendy, anlamayan gözlerle Lisa'ya bakınca genç kız anlatmaya devam etti.
- Oldum olası önceliklerimi seçme konusunda iyi değildim. Chaeyoung'a haksızlık ettim. Hiç hak etmediği halde uzaklaştım ondan.
- Neden peki? Ona değer verdiğini söylemiştin.
- Veriyordum evet. Bilmiyorum belki de ilgi görmek hoşuma gidiyordu.
