Vita✔︎

13.'

Jungkook:
LAN TAHYIMG
LÜFTEN GEL ARTIL

Taehyung:
Ne diyorsun lan
Anlamıyorum seni

Jungkook:
LAN TAEHYUNG*
LÜTFEN GEL ARTIK*
HANİ EŞİN KIZGINLIKTA YA
BOĞULUYORUM ULAN

Taehyung:
EVET BİLİYORUM
DAHA BİR SAAT VAR
KIZGINLIĞA GİRDİ Mİ ?????

Jungkook:
LAN HİÇ KİMSE YOK EVDE
FEROMONLARDAN BOĞULUYORUM
EVİN ETRAFINDA BİRKAÇ ALFA GÖRDÜM
Bu yüzden gitmiyorum-GİDEMİYORUM
Gelir misin?

Taehyung:
NE ALFASI
ÇIKIYORUM EBSEN
Sakın ben gelene kadar
çıkayım deme o evden
duydun mu beni

Jungkook:
ÇIKMIYORUM TABİİ Kİ
SALAK MISIN??,??

Taehyung:
ELİM AYAĞIM TİTRİYOR YA|
AMA BEN SÖYLEDİM BİLİRLER DEDİM|
DİNLEMİYOR ANASINI SATAYIM|
GELİYEOUM
Çevrimdışı

Jungkook:
Ne oldi sana?
Ne oldi böyle?
Nerde o eski taş fırın erkeği?
Bir anda oldun light erkeği
Güleyirum haline katula katula
Bi' sözü geçiremedun karuna

Taehyung:
Çevrimiçi
Yazıyor
Daha niye vermedun ağızının payını?
Vermeyisun
Ula, ula, ula, ula!
Sen bir kalori bile etmeyusun
Ula, ula, ula, ula!
Bu alemin light erkeğusun
Çevrimdışı

Jungkook:
Anskm
Herkes manyak|
İletildi
Çevrimdışı

✞

Tırnaklarım avuç içlerimi delip geçerken, aklımdan geçen düşünceleri bastırmak adına titrek nefesler bırakıyordum boş odaya. Kasıklarımda oluşan sancılar gittikçe artıyor, kızgınlığa girmeme birkaç saat kalmasına bakmayarak deliğim çoktan ıslanmaya başlıyordu bile.

Bu kadarını beklemiyordum, yemin
ediyorum, bu kadarını beklemiyordum.
Doldurulma hissini yaşamak istercesine kalp atışlarım kontrolum dışı hızlanarak,
Taehyung'un kıyafetlerine daha sıkı sarılmama sebep oluyordu.

Evet, Taehyung'un kıyafetleri.

Soobin'e birkaç küfür edip, Yeonjun'a mesaj atmasını sağlayarak; Taehyung'un kıyafetlerini istemiştim. Yeonjun bir saat önce kıyafetleri getirmişti, yine de kontrolüm dışıydı her şey.

Yani, yani hâlâ rahatlayamıyordum. Onun bol siyah tişörtünü giyinip, yatağımın üzerine serdiğim gömleklerinin arasında küçücük kalsam bile dayanamıyordum ki.

Kokusu rahatlatıyordu, ama, ama daha
fazlasına ihtiyacım olduğunu bağıran zihnim
ve kurdumla gururum çoktan savaş ilan
etmiştiler birbirlerine.

Tenim tenini istercesine karıncalanıyor,
terliyor, sanki cehennemin en derininde duruyormuş gibi sıcak basıyordu tüm vücudumu. Bacaklarımı birbirine bastırarak,
gözlerimin yanmasını umursamadan beyaz gömleği burnuma getirip koklamıştım uzunca.

Tanrım.

Jungkook'sa ısrarla karşısına çıkmam gerektiğini, dolunay zamanı benden bağımsız kurdumun kurduna ulaşacağını söylemişti, ki haklıydı da. Ama ben istemiyordum. Hâlâ istemiyordum aslında.