four

749 62 5
                                    




"Günaydın!"

Mutfakta kahvaltı hazırlayan büyükanneye kocaman gülümsemesiyle selam verip hemen elindeki tabaklara uzandı Yeun.

"Ben de yardım edeyim büyükanne."

Büyükanne de kocaman gülümsemesiyle elindekileri Yeun'a verip diğer işlerine devam etti.

"Bugün kesinlikle iş bulacağım büyükanne, kiranı da ödeyeceğim endişelenme."

Güldü büyükanne.

"Endişelenen ben değilim zaten kızım, sensin. İş bulamazsan da kendine baskı yapma, iyi bir ev sahibiyim ben."

Büyükanne Yeuna' göz kırparken elindeki son tabağı da masaya koydu.

"Ben Changbin'i uyandırmaya gidiyorum."

Yeun kafasını sallayıp masadan bir sandalye çekip oturdu. Büyükanne çok iyi bir insandı. Böyle bir insana denk geldiği için şanslı hissetti kendini.

Biraz sonra büyükanne ve Changbin gülerek mutfağa gelip masaya oturdu.

"Günaydın."

"Günaydın."

"Büyükanne bu tatilde dükkanda sana yardım edeyim diyorum uzun zaman oldu."

Changbin'e döndü büyükanne.

"Et oğlum bir an hiç geri dönmeyeceksin sandım."

Changbin ve büyükanne gülerken Yeun da gülümsedi.

"Kızım sen ne zaman dönersin?"

Büyükanneye döndü Yeun.

"Bilmiyorum ki, akşama doğru?"

Kafasını salladı Büyükanne. Sonra aklına bir şey gelmiş gibi tekrar Yeun'a döndü.

"Bu arada sen okula gidiyor musun?"

Olumsuz anlamda kafasını salladı Yeun.

"Bu sene sınava girmedim. Para biriktirip seneye gireceğim."

Changbin de dinlediğini belli edercesine büyükanneyle birlikte kafasını salladı. Masada tekrardan sessizlik olduğunda Yeun Changbine döndü.

"Sen okuyor musun?"

Kafasını salladı Changbin.

Büyükanne araya girdi.

"Nasıl kazandı biz de bilmiyoruz ama müzik okuyor."

Gülümsedi Yeun.

"Büyükanne! Ben zeki biriyim diyorum sana!"

Büyükanne ve Changbin gülmeye ve sohbet etmeye devam ederken Yeun da gülümsüyordu.

Kahvaltı bittiğinde Yeun ve Changbin büyükanneye masayı toplamasında yardım ettiler.

"Büyükanne, ben çıkıyorum."

"Tamam kızım çok geç kalma merak ederim seni."

Yeun kafasın sallayıp evden çıktı. Evden çıkıp içinde seni bekleyen ve aynı zamanda seni merak eden birisinin olduğu bir eve geri dönmeyeli çok uzun zaman olmuştu. Hatta en son 5 yaşındayken bi eve sahip olduğu için nasıl bir his olduğunu bile unutmuştu.

Sokaklarda biraz gezindikten sonra eleman arayan birkaç yere girdi. En son girdiği bir kitapçıda çalışmasına izin verildiğinde mutluluktan havalara uçacaktı neredeyse. Pazartesi günü gelip çalışmaya başlamasını söylemişlerdi üstelik pazar günleri tatili bile vardı. Maaşı da büyükanneye kirasını ödemeye ve biraz da kenara koymaya yetecek kadar iyiydi.

Mutluluktan zıplaya zıplaya eve geri dönüyordu. Eve geldiğinde Changbin ve büyükannenin birlikte dükkanda müşterilerle ilgilendiğini görünce kocaman gülümsemesşyle büyükannenin yanına koştu.

"Büyükanne! İş buldum kendime!"

Büyükanne de Yeun'u görünce yüzünde kocaman bir gülümseme oluştu. O da hızlı adımlarla Yeun'un yanına giderek Yeuna sıkıca sarıldı.

"Çok mutlu oldum kızım!"

İkiliyi rahatsız bir şekilde izleyen Changbin ile göz göze geldi Yeun.

"Ya büyükanne! Hayatımda bana bile böyle sarılmadın daha yeni tanıştığın kıza böyle sarılıyorsun."

Changbinin yalandan sinirine gülerek Changbine de sarıldı büyükanne. O sırada Changbin Yeuna'a dil çıkardığına Yeun da gülerek çantasını arka tarafa bıraktı.

"Ben de yardım edeyim size."

Büyükanne ve Changbin kafasını salladı. Changbin mutfaktan bir önlük alıp Yeun'a uzattığında Yeun da gülümseyerek aldı.

İşte hayatın bu kısmı da Yeun'un daha mutlu olması içindi sanırsa.

[3]Thank U//Seo ChangbinWhere stories live. Discover now