Yirmi dokuz

2.1K 215 296
                                    


Selam Final'e son 1 bölüm 💖
Mutluyum çünkü çoook mükemmelsiniz.. ŞAKA GİBİ RESMEN 4K olduk gözü yaşlı bir anneyim şu an 🥺✌🏻

iyi okumalar ❤️


Felix

4 Ay sonra

Bu gün Jisung ben ve Seungmin alışverişe çıkacaktık. Ardından Jeongin'in evine yemeğe gidecektik. Kutlama yapıyorduk. Çünkü Chan Jeongin ile bir bebek evlat edinmişlerdi. Onu görmeye gidecektik. Geçtiğimiz ay evlenmişlerdi bizim olaylarımızın üzerine aşırı gecikmişti evlenmeleri. Chan sonunda dayanamayıp Jeongin'i alıp odaya kapamış ve ikna etmişti.

Hyunjin ile bana gelirsek şu anlık evlenmek planımızda yoktu kariyere odaklanmıştık. Belki seneye yazın evlenebilirdik.. tabi Hyunjin teklif ederse. Kapının zili çalması ile hızla odamdan çıktım ve kapıyı açtım.

"Hoş geldin iki dakika bekle fondöten sürüp geleceğim."
Jisung içeriye geçerken bende odama geçtim.

Çillerimi kapayıp dudağıma balm sürüp ceketimi elime aldım.
"Had çıkalım Jisung... Seung nerede?"
"O kendi geçecekmiş. Biz gidelim hadi."
Başımı sallamış ve beline sarılmıştım.
"Hyunjin nerede?"
"Şirkette. Babamla bir toplantıları var."

Başını salladığında ondan ayrıldım ve yanağını öpüp kapıyı kendime çekip kilitledim. Evden çıkarken Hyunjin'in arabayı aldığını farkedince küfürler ederek az ilerde duran otobüs durağına ilerledim.

"Gerizekalı sevgilim. İnsan bir sorar ya da haber verir ben arabayı alıyorum diye. Ama yook Hyunjin söyler mi hayır!"

Jisung bu hallerime kahkaha atmış ve beni kolunun altına çekmişti. Gülüşerek otobüse bindiğimizde boş bir koltuk bulup Jisung'dan önce oturdum.
"Neyse hadi sen bebeksin."
Dediğinde bacağına çimdik atıp telefonumu cebimden çıkardım.

Felix: Sevgilim?
Arabayı almamanı söylemiştim?

Sevgilim: İşim çıktı aldım Felix.
sen taksi ile gidersin diye söylemedim.

Felix: Keşke haber verseydin!
Neyse önemli değil.
Kaç gibi işin bitecek?

Sevgilim: Geç gelirim ben işim çok.
Siz beni beklemeyin.

Felix: Hyunjin!
İyi misin sen?

Sevgilim: Of
Felix.
İşim var sonra konuşalım.

Felix: Peki...
Seni seviyorum dikkat et kendine.

Görüldü.

Telefonumdan bakışlarımı kaldırıp boş yola diktim. Gözlerim dolmuştu. Bir şey mi yapmıştım ona? Of lanet olsun.

Otobüs durduğunda Jisung kolumdan tutup dışarıya çekmişti.
"Hyunjin bana kızgın... neden bilmiyorum soğuk davranıyor."

"Üzülme bebeğim. İşi vardır."
Omuz silkip burnumu çektim. Alışveriş merkezine ilerlerken Seungmin sırtımıza arkadan atlamıştı. Son anda düşmekten kurtulup yerde yatan Seungmin'e kahkahalar ile güldüm.

"Gerizekalılar yardım edin de kalkıyım."

Gülmemizi durdurup yardım ettik ve birlikte alışveriş merkezine girdik.

~

"Felix yeter artık ağlama! Çocuk sadece görüldü attı."
"Ama... o bana görüldü atmaz hiç bir zaman. Kesin onu çok üzdüm."

Jisung kollarını bana sarmış ve gelen taksiye beni bindirmişti.
"Sen eve gidiyorsun! Hyunjin'i arıyorum seni alıp öyle gelecek Jeonginlere tamam mı?"
Dudağımı büzüp başımı iki yana salladım.

"Ya gelmezse?"
"FELİX! Kapa çeneni ve ağlamayı kes!"
Dudağımı dişleyip bu sefer başımı olumlu anlamda salladım. Ardından taksiciye adresi verdim ve başımı cama yasladım.

Bir süre sonra tanıdık sokağa geldiğimizde parayı verip arabadan indim ve apartmandan içeriye girip demir kapıyı ağır hareketler ile kapadım. Bizim kata gelip kapıyı anahtar ile açtığımda üstüme patlayan konfetiler ile çığlık attım.

"İyi ki doğdun sevgilim!"
Hyunjin geniş sırıtması ile dudaklarımı dişleyip hıçkırarak ağlamaya başladım. Yanıma gelip hızla kollarını boynuma sardı.
"Şişh ağlama ama!"

"Aptal beni ne kadar korkuttun biliyor musun?!"
Benden ayrılıp dudaklarıma uzun bir öpücük bıraktı.
"Seni seviyorum sana böyle bir korku yaşattığım için çok özür dilerim... ama bu gün bunu affettireceğim."

Tek kaşımı kaldırıp ona baktığım da beni salona çekti. Çocukları görünce ağlamam daha da şiddetlendiği için Hyunjin tekrar dudaklarıma kapanmıştı. Ayrıldığımızda gülümsemiştim.
Jisung: Hyunjin Felix'i susturma yöntemini bulmuş tanrıya şükürler olsun! Sabahtan beri hiç durmaksızın ağlıyor!"

Jisung'a dil çıkarıp Hyunjin beline kollarımı sardım.
"Bir dakika sevgilim."
O odadan çıkınca Jeongin'in kucağındaki bebeği görünce çığlık atıp yanına koştum. Kucağıma alıp bebeğin yüzüne bir sürü öpücük koymuştum.
"Tanrım! Bu çok şirin..."

Işıkların kapanması ve elinde pasta ile odaya giren Hyunjin ile gülümsedim. Yanıma gelip pastayı masaya koydu. Ne yaptığını çözmeye çalışırken bir anda dizinin üstüne çökmesi ile yeni kuruyan gözlerimden yine göz yaşları süzülmeye başladı.

"Yaklaşık 24 yıldır seni tanıyorum Felix... ve 15 yaşımdan beri sana aşığım. Hemde taparcasına.
Her bir zerrene ayrı ayrı aşığım... senin için öl deseler bir dakika durmaz canıma kıyarım. Bu hayatta en çok sana değer verdim... ve vermeyede devam edeceğim. Seni bu gün ağlattığım için çok üzgünüm. Beni affet güzelim..."

Cebindeki yüzük kutusunu çıkarıp kapağını açtı. Parıltılı bir yüzük beni karşıladığında bayılacağımı hissettim. Bu yüzükleri biliyordum. Yıllar önce ona eğer ilerde sevgilim olursa sadece bu yüzüğü takarım demiştim ve Hyunjin bunu unutmamıştı. (En alta ekledim yüzükleri)

"Benimle evlenir misin Sevgilim?"
Başımı sallayıp uzandım ve dudaklarına yapıştım.
"Evet... seninle evlenirim... sevgilim."



Çok güzel yazamıyorum şu romantik şeyleri ama ben Duygusal bir topum şu an 🥺✌🏻
Konuşmıcam gözlerim doldu.

Sağlıklı kalın sizi seviyorum ❤️

*yüzükler*

Düzenlendi 05

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Düzenlendi 05.12.2021

Love You ~hyunlix~Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin