(11)

41 6 6
                                    

(Bebbbeekkkkk😍😍😍 kolun çok ellemelik ama o yarabandı ne aşko?😢)

-Düğün Günü-
Sabah kocaman gerinip kalktım. Soğuk bir duş almak için banyoya girdim. Soğuk suyun altında hafifçe titreyip aynı zamanda bugünün hemen bitmesini diliyordum. Aldığım duş sonrası elbiselerimi giyinip kahvaltıya indim. Tam o sırada kapı çalmıştı. O an orada kimse bulunmayınca kapıyı ben açtım. Minjae'nin elbiseleri ve eşyaları gelmişti. O sırada bir çalışanıma Minjae'nin elbiselerini ve eşyalarını yerleştirmelerini söyledim. Elbiseleri hemen giyinme odasına gitmişti. Ben de gidip oturmuş kahvaltımı etmiştim. Bir anda telefonuma üst üste bildirimler gelmeye başladı. Minjae mesaj atmıştı. Açıp baktım.

Minjae:
Eunhoo~

Bugün evleniyoruz!

Elbiselerim geldi mi?

Şey...hazırlanmadan önce buluşalım mı?

Ben:
Geldi.

Ama neden buluşmak istedin ki?

Minjae:
Çok heyecanlıyım.

Ya düşersem!

Ah o kadat korkuyorum ki dün gece rüyamda düştüğümü gördüm.

Ben:
ㅋㅋㅋㅋㅋㅋㅋ

Ne?

Kolumda olacaksın. Düşemezsin.

Merak etme.

Minjae:
Peki.

Yani buluşmayacak mıyız?

Ben:
Minjae sen gelinsin

Ancak hazırlanırsın.

Lütfen. Sakin kalmaya çalış.

Minjae:
Peki peki.

Mesajına görüldü bıraktım ve kahvaltımı tamamladım. Ardından kalkıp arabama geçtim.

-Her şey hazır değil mi?

-Evet.

-Nayeong hanım için olan doktor geldi mi?

-Dün onay aldık. Bu sabah yola çıktı efendim. Gelecek.

-Peki. Dedim ve yolu izledim. Canım sıkılmıştı. Kuaföre geçmiştim. Saçım yapılmış, elbisemi giyinmiştim. Tekrar arabaya bindik ve gidip Minjae'yi almıştık. Onun olduğu kuaföre gittik. Onu almak için ben indim arabadan. Kuaföre girip onu görür görmez nutkum tutulmuştu. Felaket güzel görünüyordu. Ama içimde ona karşı bir sarılma, öpme, sevme duygusu yoktu. Yanına yaklaştım. Gülüştük. Onu koluma alıp arabaya bindim. O da pek gülümsemiyordu. Soracaktım. Ama sustum. Pencereye dönüp dışarıyı izlemeye başladım. Avucumun içinde hissettiğim sıcak parmaklar ile ona döndüm. Elimi tutmuştu. Kaldırıp göğsüne koydu. Yapmamasını söylemek için ağzımı araladım ama söyleyemedim.

-Yapamamaktan korkuyorum.

-Neden? Bir şey yok. Sakin ol.

-Peki. Sakin olmaya çalışırım. Ama pencereyi kapatır mısın? Heyecan yaptığım için üşüyorum.

-Peki. Dedim ve pencereleri kapattırdım. Düğün salonuna gelmiştik. Bay Kim gelip benim kapımı açtı. Ben de gidip Minjae'nin kapısını açtım. Onu arabadan çıkarırken kulağına fısıldadım.

Eclips DiamondWhere stories live. Discover now