🌛23🌜

67.8K 2.9K 336
                                    

"Mehmet. " öğle yemeğini hazırlamıştım hazırlamasınada Mehmet sobanın önünde uykuya kalmıştı. Gergin olmayan yüzüne baktım. Onun bu masum halini sadece uyurken görebiliyordum. Evet bana sert davranmıyor ancak yüzü hep gergin. Sanki her an kavgaya hazırmış gibi. Ekmeği sandalyeye koyup ona doğru adımladım. Bir tek şu horlamasına alışamadım.

"Mehmet hadi kalk sofra hazır. Mehmet. " gözleri titreşti ve hafifçe aralayıp mavilerime baktı. Ne oldu dermiş gibi bakan kocama açıklama yapmak için yeniden konuştum. "Hadi kalk sofra hazır. Hem bu kadar uyuma sonra gece uyuyamazsın. " üstündeki yorganı koltuğa atıp paytak adımlarla odadan çıktı. Elini yüzünü yıkayacaktı büyük ihtimalle. "Koca bebek. " yorganı katlayıp koltuğa bıraktım ve sofraya oturdum. Mehmet gelene kadar onu beklemem gerekiyordu.

"Gülüm tuvalette havlu yok. " ıslak ellerini pijamasına kurutup sandalyeye oturdu.

"Kapının arkasındaydı ya Mehmet. " ellerindeki damlalar yere damladıysa evde kriz çıkar. Ah kimi kandırıyorum tek laf edemeden ben temizleyeceğim.

"Eğer evlendiğin kişi ben olmasaydım nasıl bir koca isterdin?" Yemeğe o kadar dalmıştım ki Mehmetin konuştuğunu son anda fark ettim. Daha önce bu soruyu hiç düşünmemiştim ki. Üniversite işi olmasa yine evlenmezdim.

"Ah şey ben hep sarışınlardan hoşlanıyordum. Sarı saçlı mavi gözlü bir kocam olsun istiyordum. Birde bir dediğimi iki etmeyen kibar birini hep hayal ediyordum. " hülyalı gözlerimi uzaklara diktim. Tek amacım Mehmetin ne tepki vereceğine bakmak. Yoksa dediğim gibi hayalimde bir koca adayı yoktu. Sadece son zamanlarda Mehmet vardı.

Kafamı çevirip hiç ses çıkarmayan Mehmete baktım. Ancak baktığıma pişman oldum. O kadar sinirli bakıyordu ki sanki onu aldattığımı söylemiştim.

"Demek sarışın. Hemde mavi gözlü. " dişleri sıkılı konuşan adamdan gözlerimi kaçırdım. Kesinlikle bu derece sinirlenmesini beklemiyordum. Ayağını o kadar hızlı sallanıyordu ki masayıda kendiyle sallıyordu. "Var mıydı etrafında böyle it. " konuşursam gülerim diye başımı olumsuz anlamda sallayarak cevap verdim. "Sarı saçlı mavi gözlü olanlarda erkek mi? Bir kara kaş kara gözün yerini tutar mı?" Aniden kükremesi ile irkildim. Sadece ufak bir şaka nerelere gelmişti.

"Mehmet seni sinirlendirmek istemem ancak herkes kara kaş kara göz sevmez. Bazılarıda onlar erkek mi dediğin sarı saçlı mavi gözlü erkekleri sever. " nedensizce beni kıskanması hoşuma gitmişti. Gerçi karşıma geçip bende kahverengi gözlü kahverengi saçlı kız seviyorum dese bende kıskançlık krizine girerdim. Yinede ilk soru onda  gelmişti.

"Yemek acı olmuş bağrım yandı. Ben gidip su içeyim. " sinirle masadan kalkıp gitti. Yemeğe hiç acı koymamıştım ve masada suyla dolu bir sürahi vardı. Elimi ağzıma kapatıp güldüm. Adam kıskancından aklını yemişti resmen.  Mutfaktan gelen gürültünün ardından Mehmetin öfke dolu homurtusu gelmişti. Neler olduğunu bilmesemde gitmedim mutfağa.

İyisi mi odaya gelince şaka yaptığımı diyeyim. Yoksa hiç yoktan aramızı bozacaktık. Kapıda iri bedeni ile Mehmet göründü. Kafasını önüne eğmiş bana bakmıyordu bile. Sessizce yerine oturup çattığı kaşlarıyla yemek yemeye başladı.

"Bir şey mi kırdın?" Uysal sesime karşılık elindeki kocaman ekmeği ağzına tıktı. Konuşmak istemediğini başka türlü belli edemezdi. "Mehmet çocukça davrandığının farkında mısın? Sadece ufak bir şakaydı. " şaka dediğim halde bana bakmamıştı bile. Ufak bir parça ekmek ağzıma atıp ona bakmaya devam ettim. Özellikle bana bakmıyordu. Masanın üstündeki kolunun üstüne elimi koydum. Bu hareketimle kahve gözleri anında beni buldu.

"Sadece ufak bir şaka yaptım Mehmet. Şimdiye kadar nasıl erkekler ilgimi çeker diye hiç düşünmedim. Şimdiden sonrada düşünmem. Sonuçta evliyim. Başka erkekler hoşuma gider mi diye düşünecek kadar karaktersiz değilim. " evliyim derken parmağımdaki alyansı gösterdim. Çatılı kaşları düzeltirken yüzündeki kaslar bir bir gevşedi. En azından siniri uzun sürmüyor.

Bir Tutam Eski (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin