son

1.3K 117 84
                                    

Yoongi

Hiçbir zaman kolay bir hayatım olmamıştı, hiçbir zaman bir şeyleri kolayca elde edememiştim, istediğim her şey için çaba göstermiştim, çalışmıştım, emek vermiştim. Hayallerime adım adım yaklaşmıştım. Belki de hayallerime kolayca ulaşabilseydim benim için bu kadar değerli olmaktan çıkardı.

Geçmişime bakınca gerçekten kolay bir hayat yaşamamıştım ama hiçbir zaman ağlayıp zırlayan hayatından nefret eden bir insan olmamıştım. Küçük yaşta sokakta tek başıma bir hayat kurmak için çabalamıştım ama bu bile beni yıldırmamıştı. Kendi kendimi büyütüp şu anki Yoongi olmayı başarmıştım. Evet, düştüğüm, keşke gelip biri beni kaldırsa dediğim onlarca gün olmuştu ama yalnızlığımın farkına vararak yine kendi elimden kendim tutup kaldırmıştım.

Şimdi yaşanan onca şeyin ardından buradaydım. Yaşanan onca şey ortaya hayallerini gerçekleştirmiş bir Min Yoongi çıkarmıştı. Geçmişteki Yoongi'ye bir gün buraya gelebileceğini anlatsalardı, haklı olarak sağlam bir küfür ederdi sanırım.

Geçmişte hoş olmayan şeyler yapmıştım, yanlış şeylere bulaşmıştım, yıllarca uyuşturucu satmıştım ama düşününce pişman dahi olamıyordum. Pişman olamıyordum çünkü hayatımı değiştiren adamla sattığım uyuşturucular sayesinde tanışmıştık.

Sinir bozucu bir veletin benden uyuşturucu satın almak için mesaj atmasının ve hayatıma girmesinin beni bir gün bu denli mutlu edeceğini, hayatımı bu denli değiştireceğini tahmin dahi edemezdim. Ama olmuştu işte, eğer tanrı gerçekten varsa artık hayatta benim de mutlu olmam gerektiğini düşünmüş olmalıydı.

Hoseok'la son birkaç ayda inanılmaz şeyler yaşamıştık. Defalarca kavga etmiştik, sonra birbirimize sarılıp özürler dilemiştik. Birbirimizden nefret etmiştik, sonra birbirimizi çok sevmiştik. Birbirimize kapanmayacak kadar derin yaralar açmıştık, sonra o yaraları beraber sarmıştık.

Belki çok sağlıklı bir ilişkimiz yoktu ama birbirimize çok iyi geliyorduk ve ikimiz de bunun farkındaydık. İkimizin de birbirinden baskın kişiliğinin olması bazı zamanlar bizi uçuruma sürüklese de yine de birbirimiz olmadan yapamazdık. Kavga edip birbirimize küfürler savurduğumuz günün sonunda yine birbirimizin kolları arasında uyumak istiyorduk. Eğer birimiz sinirlenip kaçarsa, diğerinin onu kovalaması için içinden dualar ediyordu.

Değişiktik. İkimiz de çok farklı insanlardık ama birbirimizi tamamlıyorduk. Hayatlarımızı birbirimiz sayesinde yoluna koyup, iyi bir konuma gelmiştik.

Aşıktı, aşıktım, birbirimize aşıktık.

Hoseok'un da en az benim kadar kötü bir geçmişi vardı. Hiç sevgi görmeden büyümüş bir çocuktu, küçük yaşta uyuşturucuya başlamış ve bağımlı hale gelmişti, uyuşturucu yüzünden hastaneye kaldırılmasını ve onu o hastane yatağında gördüğüm gün aklımdan çıkmıyordu. O, hala bir çocuktu ve hala sevgiye ihtiyacı vardı. Hak ettiği sevgiyi ona fazlasıyla vermek istiyordum. Onu mutlu etmek istiyordum.

Kafamdaki düşünce yığınına son vermek istercesine elimdeki kalemi kağıdın üstüne fırlattım. Son birkaç saattir stüdyoda kapanmış yeni bir şarkı üzerinde çalışıyordum.

Şarkı yazıp, bestelerken kendimi huzurlu hissediyordum. Yaşadığım şeyleri kağıda aktarıp, hazırladığım melodiyle birleştirdiğimde omzumdan büyük bir yük kalkıyormuş gibi hissediyordum.

Şarkılarım benim günlüğüm gibiydi.

Hoseok ve benim için daha fazlasını istiyordum. İki sevgiliden daha fazlasını olmak istiyordum, istiyorduk. Her gün, her saat yanımda olmasını, her sabah kollarımın içinde uyanmasını istiyordum. Biz birbirimize aittik.

irresistible | sope✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin