"Çok fazla yaran var," dedim dalgınca ayak ucuna bakan adama. "Hiçbiri aktif değil," dedi beni dalgaya alarak. Gülümsedim. "Kanamayan yaralar da acır," dedim onu yan profilinden izlerken. "Sarılmaya ihtiyaç duymazlar en azından," dedi benim gibi sessizce konuşmuştu. "Sarılsa, geçmez mi acısı?" "Geçmez," dedi aksi mümkün değilmiş gibi. "Denesek?" diye bir soru daha yönelttim. "Denedim," dedi bana dönerken. "Geçmedi, izi kalanın acısı geçmez." Sustum, haklıydı. Sarılsa yaraları, izi geçmez, kalırdı orada. °°° "İçim kıpır kıpır, İçim yangın yeri, İçimde sen, İçim sen." "Aşk, on yüz bin milyon kelebeği hissetmek."