Ödenmesi gereken bedeller, ödenmemiş bedeller kadar farklıydı. Ben bedelimi ödemiştim. Ya da ödediğimi sandım. Yaktı beni. İçimi ateşe verdi. Ama ateş tutuşup beni yakmamıştı. Kül olana kadar yakılmıştım ama ortadan kaybolamamıştım. Bedeller... Biri benim bedelimi ödemesi gerekiyordu. Yanık izlerim birbirlerine tutunmuştu. Bir daha yansa bile açılmayacaktı o izler. Hiçbir ateş o yanığı geri açamazdı. Benim gibi günahkarların cezasıydı bu. İtaat et günahkar. İtaat et ki seni fark etmesinler. İhanet edemezsin günahkar. Günahkardım ben. Kendi hayatımın günahkarı. Günahkarın bedelini ödemeye ne dersin günahkar adam. Senin nefesin bile günahkar. Benim yandığım ateşte sende yanmış olabilirdin. Söylesene günahkar, benim günahlarımın bedelini ödeyebilir misin?
18 parts