Önümdeki taşlardan birine oturup ayaklarımı fıratın serin sularına soktum.Sonrada bağırmaya başladım; "Şimdi kapılarını açtın beni bekliyorsun biliyorum! Ama gelmiyeceğim fırat! Evet bende törenin kurbağnı oldum ama dayanamayıp kendini sana bırakan kadınlardan olmayacağım! Her gün canım yanıyor fırat.Kalbimin acısı okadar çok büyük ki fiziksel acılarımı hissetmiyorum.Azad daha beni ne kadar üzecek bilmiyorum ve kalbim buna dayanabilecekmi onuda bilmiyorum.Ben hiç bir şey bilmiyorum be fırat!Azad bana demişti hayatını cehenneme çevireceğim diye sözünde durdu fırat! Kalbim çok acıyor fırat.Her gün benden çok ağlıyor bu kalp fıraat!!" Göz yaşlarım yine dayanamayıp akmaya başladı.Arkamdan duyduğum sesle bianda irkildim.Arkama baktığım da onu görmem le kafamı tekrar önüme çevirdim.Azad ta benim gibi gelip taşa oturdu.Acaba söylediklerimi duymuşmuydu? "Ben sana söyledim urfa güzeli.Biz berdelle evlendik sakın mutluluk arama.Eğer başka bir şehirde başka bir şekilde karşılaşsaydık her şey daha güzel olabilirdi.O kalbin daha çok ağlayacak urfa güzeli!" Deyip gitti.Bu sefer ağlama demiyeceğim bu kalbime.AĞLA KABİM!!