2. Kitap - 10. Bölüm: Doğum Lekesi

610 154 212
                                    

Medya: Duru - Berke Temsili...✨

~              

Duru'nun Ağzından

Gözlerim yavaş yavaş açılırken uyku sersemi bir şekilde nerede olduğuma baktım. Gözlerim Berke'nin kapalı gözlerinde durduğunda gülümsedim. İyice kendime geldiğimde birbirimize sarılarak uyuyakaldığımızı fark etmiştim. Saat altıydı. Gözlerimi Berke'nin yüzü üzerinde gezdirdim. Bir süre onu inceledikten sonra başımı tekrar göğsüne koyup gözlerimi kapattım. Berke ile uyanmak... Çok güzel bir duyguydu. Uyandığında ilk onu görmek güzeldi.

Ben bir süre daha gözüm kapalı bir biçimde Berke'ye sarılırken, Berke kıpırdanmaya başladığında uyku taklidi yapmaya başlamıştım. Bir süre başını hareket ettirdikten sonra saçlarımı öpmüş ve daha sıkı sarılmıştı. Bir eli ile saçlarımla oynarken diğer eli ile sarılıyordu. Gülümsedim. Berke bir süre saçlarımla oynadıktan sonra kısık sesle konuşmaya başlamıştı.

"Uyanık olduğunu biliyorum Duru."

Gözlerimi açıp Berke'ye bakarak gülümsedim. "Nerden anladın ya? Hiç de çaktırmadım?"

Berke güldü. "Hiç çaktırmadın."

Berke saçımla oynamaya devam ederken aklıma gelen şeyle yatakta doğrulmaya çalıştım ama Berke bırakmadığı için kalkmadım. Berke bana hafif sırıtarak bakarken kaşlarımı çatıp konuşmaya başladım. "Berke şimdi biri girse odaya rezil olacağız kalk çabuk odana git."

Berke gülümsedi. "Sen benim sevgilim değil misin?"

"Berke kalksana hadi ya! Hadi hadi."

Berke yatakta doğrulurken ben yataktan çıkmıştım. Kapı sesi geldiğinde gözlerim kocaman açılmıştı. Berke'ye döndüğümde kapının arkasından Işıl'ın sesi geldi. "Duru? Uyandın mı?"

Ne diyeceğimi şaşırmış bir şekilde Berke'ye bakarken konuşmaya çalıştım.

"Evet evet uyandım. Üstümü değiştiriyorum."

"Tamam ben de sana kıyafet getirdim zaten. Dünkileri giyme diye. Kapının önüne bıraktım."

Ben ayakta kapıya bakarken Berke yanıma gelip dudağımın kenarından öptüğünde kaşlarımı çattım ve Işıl bir şey anlamasın diye devam ettim konuşmaya.

"Iı tamam teşekkür ederim. Alacağım şimdi kıyafetleri oradan."

Ben konuşurken Berke üstüme üsütme gelmiş ve ben de geriye adımlar atmıştım. Gidecek yerim kalmadığında duvarla Berke'nin vücudu arasında kalmıştım. Berke saçımın bir kısmını kulağımın arkasına koyarken beni inceliyordu. Berke'yi durdurmaya çalışıyordum ama ses çıkaramayacağımı bildiği için de devam ediyordu beyefendi tabii. Ben Berke'ye engel olmaya çalışırken Işıl devam etti.

"Tamam tatlım. Sen... İyi misin?"

Sinirle Berke'nin omzuna vurdum ve fısıldayarak konuşmaya başladım. "Al işte gördün mü ne dedi? Sesimden anladı işte çekil." dedim ve tekrar Işıl'a de seslendim. "Evet iyiyim. Geliyorum şimdi aşağı."

"Tamam bekliyorum."

Işıl'ın ayak seslerinden uzaklaştığını anladığımda kapıya yönelip bıraktığı kıyafetleri aldım ve bakmadan yatağın üstüne koydum. Berke'ye dönüp kaşlarımı çattım. "Çık dışarı. Pislik. Rezil oluyorduk az daha senin yüzünden. Hoşuna gidiyor dimi bunu yapmak?"

Berke sırıttı. "Neyi yapmak?"

Evet şimdi ne diyeceğim? Beni öpmek, benimle uğraşmak hoşuna mı gidiyor desem evet diyecek? Kaşlarımı çattım. "Ne neyi yapmak?"

Güzel Güçlü SerisiWhere stories live. Discover now