3. Bölüm: Oyun Oynanıyor

3.5K 976 433
                                    

*Bize bir oyun oynanıyordu. Ama biz oyunun kurallarını bilmiyorduk*

Kapıda bulduğum kağıt parçasını tekrar tekrar okumuştum istemsizce. Berke ile yeni tanışmış olmamıza rağmen ikimizin de adı yazıyordu bu kağıtta. İkimize birden düzenlenmiş bir oyun muydu bu? Ben bu oyunun neresindeydim?

Sağ elimle kağıdı tutarken sol elimi yumruk yapmıştım ve elimi sıkıyordum farkında olmadan. Tam herşey düzeldi belki de diye düşünürken, herşeyin aslında yeni başladığını farketmiştim. Berke'nin benimle ne ilgisi vardı?

Kapıda öylece dikilmiş elimdeki kağıda bakıyordum. Berke arkasını döndüğünde neye baktığımı görmek için elime doğru eğdi başını. Kağıttaki yazıyı okuduğunda kaşları çatılmıştı. Elimden kağıdığı alıp tekrar tekrar kağıda baktı benim gibi.

Kağıdı tutan elini indirip bana bakmaya başladı. Üzgün bir hale bürünmüştü gözleri. Gözlerine baktığımda üzgün olduğunu hissedebiliyordum. Yere bakarak konuşmaya başlamadan önce derin bir nefes aldı.

"Bu nasıl olur? Biz daha yeni tanıştık. Ama burada ikimizin adı da yazıyor. Bu adamlar çok tehlikeli Duru. Böyle bir not bıraktıklarına göre peşimizi bırakmayacaklardır. Tanıştığımızı nasıl, ne ara öğrenip de bu notu bıraktılar."

"Bu adamlar daha önce de peşine düşmüş müydü? Ya da neden seni kaçırdıkları hakkında bir bilgin var mı?"

Kafam allak bullak olmuştu. Hangi soruya yanıt bulmam gerektiğine şaşırmıştım. Emin olduğum bir şey vardı:

Bize bir oyun oynanıyordu, ama biz oyunun kurallarını bilmiyorduk.

Bulunduğum duruma bir anlam vermeye çalışırken aynı zamanda Berke'nin cevabını bekliyordum. Tam ağzını aralamış konuşacaktı ki evden bir telefon sesi geldi. Bu çalan benim telefonumdu. Hızla salondaki koltuktan telefonumu aldığımda arayanın babam olduğunu gördüm. Derin bir nefes alarak sakin bir ses tonuyla açtım telefonu.

"Babacığım. Ne yaptınız? Vardınız mı?"

"Az kaldı kızım. 10 dakikaya ulaşmış olacağız. Berke geldi mi?"

Babamın bu sorusuyla çok şaşırmıştım. Babam Berke'yi nereden tanıyordu?

"Berke mi? Evet geldi de, sen Berke'yi nereden tanıyorsun baba?"

Berke, kendi ismini duyduğunda ne olduğunu anlamak için yanıma geldi. Ama ben o sırada tamamen babama odaklanmıştım.

"Hani bahsetmiştim ya bir arkadaşım gelecek bugün diye. İşte Berke onun oğlu. Arkadaşım bugün gelemeyeceğini söyledi, yurt dışına acil bir toplantıya gitmesi gerekmiş. Berke'nin de telefonuna ulaşamayınca bana haber verdi. Haber ver sen de Berke'ye babasının gittiğini. Ha bir de sorsana anahtarı yanında mıymış?"

Babam konuşurken Berke merakla bana bakıyordu.

"Peki bir dakika soruyorum babacığım." dedikten sonra telefonu kulağımdan çekip Berke'ye döndüm

"Anahtarın yanında mı?" diye sordum nedensiz bir şekilde sessiz konuşarak. O da bana uyarak sessiz bir şekilde cevap verdi.

"Ne alaka ya?"

"Ay nereden bileyim babam sordu? Sen söyle bir yanında mı anahtar"

Berke ceplerini yokladıktan sonra elini başına koydu bir şey hatırlamış gibi. Başını hayır anlamda sağa sola sallayarak

"Galiba arabamda kaldı." dedi. Bir bu eksikti. Arabayı onu kaçırmaya çalışan adamların yanında bırakmıştı.

Sesimi eski tonuna döndürerek babamla olan konuşmama devam ettim.

Güzel Güçlü SerisiWhere stories live. Discover now