Portakal Çiçeği (TAMAMLANDI)-II

58.Sen De Mi Geldin?

-Abi hadi ama ya hepimiz seni bekliyoruz ,ne bu hazırlık yeni gelin gibi?Kızlar bile kuaförde işlerini daha çabuk hallettiler.

-Aynı şey mi ulan ,aynı şey mi?Herhalde daha çabuk hallederler.Senin o  yengen bebeğini yine bana iteledi.İki saatir saçına toka taktırmıyor.Bu cadıyla hazırlanmak ne kadar zor biliyor musun sen?

               Abim kucağındaki kabarık elbiseli minnoş prensesi bana doğru uzatıp kravatını bağlamak için söylene söylene aynaya döndü tekrar.Belli yine delirtmişti Elacık babasını.Bu ara biraz mızmız prensesimiz.

                Dün akşam sakin ,bir o kadar keyifli geçen akşam yemeğinden sonra yol yorgunluğumuzu atmak için otele geçtik.Sabah otelde kahvaltı yaptıktan sonra kahvaltının sonuna yetişen Sonay'ı ,Eda'yı ve evinden aldığımız portakal çiçeğim Betül'ü  kuaföre bıraktım.Kızlar kuaförde  işleri bitince oradan hazırlıklara yardım etmek için Betül ile eve geçtiler.Ben de işte ne yapayım çaresiz, şu an assolist abimin kravatını bağlamasını bekliyorum.Babam ,halam ve Serdar abi ise lobide benim Ela ile abimi alıp onlara katılmamı bekliyorlar sabırsızlıkla.Babam iki defa ,Serdar abi babamın üçüncü hakkı yerine bir defa arayıp bir tur dolu dolu sövdüler bana.Sağolsunlar..Sıra halamda dur bakalım...

                   Ellerimizde çiçeğimiz ,çikolatamız,halamın hazırladığı ve içinde ne olduğundan zerrece haberdar olmadığım hediye paketleri  ile Betül'ün açtığı kapıdan geçerken ev ahalisinin grandtuvalet halleri ile bizi karşılaması heyecanımı on kat daha arttırdı.Hele portakalımı o açık mavi elbisesinin içinde ,omzuna dökülen kızıl ipek saçlarıyla görünce iyice elim ayağıma dolaştı.Elimdekileri çiçekleri Betül'e uzatıp içeriye geçerken abimin gözüyle Eda'yı işaret ederek;

-Senin baldız da fıstıkmış ha demesi ve bu espriye Serdar abiyle geh geh gülmeleri'Ulan bu gece biter mi ?'dedirtti bana.

                Herkesle selamlaşıp hal hatır sorduktan sonra ,yan yana sandalyelerde oturmak zorunda olduğum Barış'ın 'Sen de mi geldin?'sorusu beni kendime getiren şey oldu aslında.Artık  nasıl şaşkın görünüyorsam bu dingil bile bana takılabilir hale gelmiş baksana diye düşündüm.

-Kızı halama değil bana isteyecekler herhalde ben de geleceğim .Büyüyünce öğrenirsin.

-Doğru maalesef.Ben bu acı gerçeği unutmaya çalışıyorum da kusura bakma.

-Ben sana sık sık hatırlatırım enişten olduğumu canım.Üzülme sen dedim.Bunu söylerken çaktırmadan Barış'ın omzuna omzumu çakıp göz kırpmam iyice delirtti biricik kayınbiraderimi.Yazık...Rahat durmadı ama;

-Zibidi.

-Dingil

-Zengin züppe

-Kıskanç

-Bok alırsın ablamı.

-Seyret bak nasıl alıyorum.

                   Barış ile sessiz atışmamız sürerken sevgili kayınpederimin Serdar abi ile Sonay'a dönüp;

-Size de hayırlı olsun çocuklar.Allah tamamına erdirsin cümlesiyle sohbet bıçak gibi kesildi.Bir an kimse ne oluyor anlamadı.Ama sonra herkes kastedilen şeye uyandı.
Sonay telaş ile;

-Yok biz şey değiliz .Yok yani... diye bir şeyler geveleyince.

Betül'ün babası;
-Aa Betül, Sonay nişanlanmak üzere demişti sanki bir ara.Dün de onlar Serdar ile sonradan gelecek deyince en yanlış anladım herhalde.Tühhh kusura bakma evladım diye açıklama yapmak zorunda kaldı.Serdar Abi tün olgunluğuyla hafifçe gülümseyip;

-Sorun değil estağfurullah deyip yatıştırdı ortalığı tabi halamın ;

-Ay Allah söyletti inşallah diye ettiği bol temennili duayı duymasaydık.

                Duyduk ama duymazdan geldik doğal olarak.Serdar Abi Sonay'ı süzüp çaktırmadan gülmeye,Sonay pancar gibi kızarmaya devam etti bir süre.Allahtan babam bir sohbet konusu açtı da ortalık toparlandı.Herkes eski haline döndü .Sonay dışında...

                Kahveler içildi.Tabii ben damat olarak ruh hastasıymışım gibi sağlıklı  bir insanı dahi soluksuz felç edecek cinsten tuzlu kahvemi içtim.Allah'ın emri anıldı.Ve Turuncum ile biz artık  çok aşık aynı zamanda da nişanlı bir çifte evrildik.En kısa zamanda level atlamak temennisiyle kırmızı kurdeleli yüzüklerimize baka baka oturduk yerlerimize.

                    Abim karısından çok bile ayrı kaldığı için iki arada bir derede Eda'nın yanına oturdu.Onlar çekirdek aile olarak bir köşede hem sohbet edip hem de Ela ile ilgilenmeye devam ettiler.Sonay gözleri hala yerde ,Eda'nın yanından az önce dibine transfer edildiği Serdar abinin kendisine takılmalarını durdurmaya çalışırken ben yanımda taze nişanlım ile anın tadını çıkarıyordum.Daha doğrusu çıkarmaya çalışıyordum.Çünkü Barış'ın tuzlu kahveyi içerken çektiğim işkenceyi videoya almasının intikamı olarak kimsenin görmez tarafından yüzük takılı parmağımı kaldırarak biricik kayınbiraderime biraz hareket çekmiş olabilirim.O da şu an keyfimi kaçırmaya çalışıyor.Kaşındı ama...Hala da kaşınıyor ,Biz Betül'le sohbet ederken yanımıza yapıştı sürekli salak salak sorularıyla  ablasının dikkatini dağıtıyor it.Sanki ben anlamıyorum onun benim şu anımın içine etmeye çalıştığını.İki senedir bunu bekliyorum lan ben sen benim keyfimi kaçırabilir misin dingil?

                 On numara geçen isteme merasiminden sonra Betül birkaç gün ailesiyle hasret gidermek  için İzmir'de kaldı, daha sonra dönecek.Biz babamlarla yarın sabah Ankara'ya dönüyoruz.Sonay ile Serdar abinin uçağı yine yarın öğlen saatlerinde.Abimler ise gelmişken iki gün Muğlaya kaçalım belki ikna edersek onu da alır döneriz dediler.Umarım ikna edebilirler.Hep yanımızda olsun isterim ailemizin anneannesi.Nunis resmen benim ruh ikizim bir de bana deli bozuk puşt demese.Hem ben de sen buradayken düğün yapalım hadi derim.Bakarsın Betül'ü ikna ederim bu sayede.Olur mu olur...

🧡Yıldıza dokunup bölümü oylamayı unutmayınız lütfen🧡