~Chapter Tree

679 84 147
                                    

Antrenman bittikten sonra Rin'e olanları açıkladım. Oh olmuş sana diyip kafama fiske attı. Sonra da Miya ikizlerini de yanına alarak beni burada bıraktı.

Mükemmel abi.

Ne kadar erken bitirirsem o kadar iyi mantığı ile klüp odasına daldım. Karnım biraz daha iyiydi ama yinede ağrıyordu.

Elime eldivenleri geçirip bezi aldım ve silmeye başladım. Benim için sorun yoktu temizlik yapmayı seviyordum.

Bir yandan şarkı mırıldanarak diğer yandan da sağ taraftaki dolapları silmeye başlamıştım.

"İn another lifee, ı wont let you go.. "

"Suna?"

Kafamı çevirmem ile birlikte elinde eldiven olan Kita-Kun ile bakıştım.

"Kita-Kun?"

"Burada ne işin var, üstelik ellerinde eldiven varken ve bezle dolapları siliyorken"

"Asıl senin burada ne işin var?"

"Antrenmanlarda sonra kalıp her gün bir yeri temizliyorum. Ve bugün sıra buradaydı"

"Ah koç söylememiş olmalı, bugün cam şişeyi kırdığım için koç ceza olarak verdi"

"Haklı."

"Ha?"

"Tehlikeli bir hareketti. Cam parçaları savrulabilirdi ve birisi zarar görebilirdi"

"Haklısın, gomenne Kita-Kun!"

Kafasını onaylarcasına salladı.

"Sen sağdaki dolaplara başlamışsın bende soldakileri yapayım o zaman"

"Kita-kun hiç gerek yok, bir an önce eve gidip dinlenmene bak ben halleder-uggh lanet.."

"Suna-san iyi misin?"

"E-evet"

"İnanmadım."

"Biraz midem bulanıyor sadece"

"O zaman sen bırak ben hallederim"

"Olmaz"

"Suna-san ısrar ediyorum"

"Hayır"

Bana kaotik bakışlarından birini attı.

"İstesem seni dışarı çıkarabileceğimi biliyorsun değil mi"

Hızlıca ona bakıp dışarıya fırladım. Tanrım, bu hali gerçekten de korkutucu üstelik üstümde kullanınca daha da korkutucu oluyor.

Bu benim cezamdı fakat Kita-kun benim için yapıyordu. Onu biraz da olsa uzaktan izledim.

Mükemmel sakinliği, yavaş yavaş alnından akan terler.. Tanrım İlah gibiydi.

Biraz daha onu izledikten sonra dayanılmayacak noktaya gelen karın ağrımla beraber eve doğru yol aldım.

Eve geldiğim gibi kendimi lavaboya atıp içimdekileri çıkardım.

İçeri saniyesinde Rin gelmişti ve saçlarımı tutmuştu. Ben kustukça gözlerimden yaşlar akıyordu o ise sırtımı sıvazlıyordu.

"İyi misin Suo?"

"Rin başım dönüyor"

"Hasta ettin işte kendini, yememenden belliydi bu, nasıl anlayamadım ki"

Ağzımı güzelce ıslak mendille sildi ve çöpe attı. Sifonu çekip beni kucağına aldı.

Odama götürdükten sonra üzerime pijamalarımı giydirdi.

ᴄʜʀᴏᴍᴀᴛɪᴄᴀ // кιтα ѕнιηѕυкєHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin