𝗳𝗿𝗶𝗲𝗻𝗱𝘀?

789 66 326
                                    

merba

-

4 saat önce

"Gerçekten ona benim bir şey yaptığımı düşünüyorsunuz ha... O benim en yakın arkadaşımdı. Asla böyle bir şey yapamam ben ona."

"Birçok delil sizi gösteriyor Bayan Sink."

"Bakın... En son onu gördüğümde, bana Finn ile eve gideceğini söyledi. Ben eve gittiğimde Finn beni aradı ve Millie'nin eve gelmediğini söyledi. Sonra Finn ile gitmediğimiz yer kalmadı. Her yere baktık. Yoktu. Bilmiyorum, bir anda yok oluverdi işte."

"Size kaçmakla alakalı bir şey söyledi mi?"

"Hayır hayır. O asla kaçmaz. Finn'i bıraksa bile beni bırakmazdı."

"O ortadan kaybolmadan önceki günlerde ruh hali nasıldı?"

"Biraz kötüydü. Eski enerjik ve tanıdığım Millie değildi. Finn ile kavga ettikleri için ben de Finn ile kavga etmiştim."

"Kavgalarının sebebi neydi?"

"Aslında iki tane kavga oldu diyebilirim."

"Ilk kavganın sebebi neydi?"

"Kısmen aldatma. Olayı kendi gözlerimle görmedim. Finn'in bana anlattığı buydu. Fakat Millie de bana kavgalarının sebebinin yanlış anlaşılmadan kaynaklı olduğunu söyledi."

(bu kesitin bir parcasi. en son yazdigim kesitten 4 saat oncesini anlatiyor)

-

2 ay sonra

Artık birçok zamanımızı kulüpte geçiriyorduk. Orada oturup sohbet ediyor ve eğleniyorduk. Arada sahneye de çıkıyordum. Şimdi ise her zamanki gibi George, Fred ben ve Finn oturuyor, bir şeylerden konuşuyorduk. Yine biraz içkiyi fazla kaçırmıştım sanırım. Dört bardak bile içmiş olabilirdim. Finn'in bir bacağına oturdum ve içtiği sigarasını elinden alıp ağzıma götürdüm ve bir kere içime çekip sigarayı ağzımdan çektikten sonra nefes verip ağzımdan çıkan dumanı izledim. Finn sigarayı elimden aldığında ona baktım.

"Hey napıyorsun??"

"Sen sigara içmezsin?"

"Gördüğün gibi içiyorum?" Finn sigarayı küllüğe bastırdığında sigara sönmüştü. "Ama içmemelisin."

"Sen de içiyorsun Finn?"

"Boşver Millie. Finn sadece bencillik ediyor, al benimkini iç." George sigarasını uzattığında onun yanına gittim ve kucağına oturdum. George'un kucağında otururken sürekli Finn'in bakışlarını üzerimde hissedebiliyordum. Bu bakışları daha da sürdürebilmek için George'un kucağına tam oturup ona döndüm ve saçlarıyla oynadım. Onun da saçları Finn'inki kadar olmasa da kıvırcıktı. George ve Fred ile bu iki ayda hemen bir yakınlık kurmuştum. Fakat George ile Fred'den daha yakındık. Bana olan iltifatları hoşuma gidiyordu. Kısaca onunla olan arkadaşlığım benim için önemliydi.

Finn şu ana kadar ağzını bile açmamıştı. Sadece biraz olsun onu kızdırmak istiyordum. George'a yaklaşıp kimsenin beklemediği bir anda dudağına yapıştım. Ben onu öpmeye devam ederken George ne karşılık veriyor ne de geri çekiliyordu. Finn'in şuan yüz ifadesini görmeyi çok isterdim. Onun yerine George'un dudaklarıyla meşguldüm. Acaba geri çekildiğimde ne olacaktı? Hemen şimdi görmek istiyordum. George'un dudaklarını dudaklarımdan ayırdığımda kucağından kalkıp geri Finn'in yanına oturdum. Rujumun birazı George'un dudağında iz olarak belirmişti. Finn George'a baktı ve sonrasında bana. "Millie gelsene benimle."

Glory And Gore | fillieWhere stories live. Discover now