2.5

103 12 11
                                    

Bilinmeyen numara' nın dilinden

Bilinmeyen numara: ama adımı diğer isimlerden farklı söylemeni isterdim.

Başak yazıyor...

Ekranda gördüğüm yazıyla anında başımı telefondan kaldırıp Başak 'a baktım. Ekranda parmaklarını gezdiriyordu ve o mesajı bana yazdığını bilmek hayecanıma heyecan katmakla beraber hızlanan kalbim işimi iyiden iyiye zorlaştırıyordu. Titreyen ellerimi gizleme amaçlı yumruk haline getirdim ve ortamdan ayrılmak için bir bahane uydurdum " çantam soyunma odasında kalmış onu alıp geliyorum " derken bir yandan da koşuyordum. Çantamın orada olduğunu fark ettiklerinde geri dönmem gerekecekti çünkü ve bu bana hiç yardımcı olmazdı.

Odaya vardığımda telefonuma birkaç dakika önce gelen bildirimi açtım ve ekranda beliren kıvırcık yazısına merakla tıkladım.

Kıvırcık: Adını öğrenene kadar bilinmeyen kelimesini farklı olarak söyleyeceğim bilinmeyen  :)

Mesajı okuduğum anda ağzımdan fısıltı şeklinde çıkan tek kelime şuydu: Oha.

Mesajı bilmem kaç kez daha okuduktan sonra beynime yer etmiş cümleyi anca kavrayabilmiştim. Kalbim iyiden iyiye hızlanmış heyecandan dilim damağım kurumuş bir vaziyette az önce fısıltıyla söylediğim kelime ağzımdan tam aksine son ses çıkmıştı " OHA! "

Sesim boş odanın içinde yankılanırken elimi ağzına götürerek bir şaplak attım ' umarım kimse duymamıştır' . İçimden bu cümleyi telaffuz ederken buraya doğru gelen ayak sesleiyle şansıma bir kez daha beddua ettim.

Gelen kişilerin Barış ve Utku' dan  başkası olmadığını görmek derin ve rahat bir nefes almamı sağladı. Yoksa gelen kişiye nasıl bir açıklama yapardım bilemiyorum. Utku elini omzuna koyup " iyi misin? " dediğinde anca kendime gelmiştim

Başımı olumlu anlmada salladığımda Barış 'ne oldu?' dercesine göz kırpmasına verdiğim tek cevap elimi geçiştirir gibi havada savurmaktı.

Az sonra bizimkilerin yanına vardığımızda her biri bana sorgulayıcı bakışlarını yollamalirina karşın bir sorun olmadığını belirtircesine gülümsedim. Akldaki tek sorun şuydu ki : Aşık olduğum kıza görüldü atmıştım ...

___________________

Turnuvalardan sonra aşırı yorgun olduğumuzdan evlerimize dağılmış yarın galibiyetimizi kutlama niyetli bisiklet turuna çıkmak için enerji depoluyorduk. Eve geldiğim gibi bir süre yatağımda dinlenmiş daha sonra karın açlığımla yemek yiyerek geri odama çıkmıştım . Annem annnanemlerde olduğu için eve henüz gelmemişti ben ise haberi vermek için geri sayım yapıyordum.

Fazla zaman geçmeden kapının açıldığını duymamla annemin yanına kocaman gülümsememle kapıda belirdim. Annem başını yavaşça kaldırıp benimle göz temasında bulunduğunda o da gülümsemişti. " hoşgeldin annem" dedim ve elindeki poşetleri alarak mutfağa geçtim. Annemde arkamdan gelip tezgahın yanında durduğunda omzumu omzuna çarptırıp seslendim " anne ? "

Hafifçe gülüp bana döndü " efendim ?" Karizma olduğunu hissettiğim bakışlarımla söze girdim " senin bu oğlun varya, bugün basketbol turnuvasında ortamın tozunu attırdı" diyip devam ettim " karşında şampiyon duruyor sampiyooon" diyerek sesimi arttırdığımda annem mutlulukla bana sarılıp tebrik etti " benim oğlum büyümüş de basketbolcu kesilmiş başımıza bacaksıza bak sen!" Dedi ve kahkaha attı onunla beraber bende gülüyordum.

_______________

Sabah erkenden kalkıp hazırlanmaya başladım. Üstüme rahat parçalar seçip giydikten sonra da cebime birkaç yarabandı attım . Tam odadan çıkacaktım ki tatmin olmadan elime biraz daha yarabandı alıp onları da cebime yerleştirdim . Malum bisiklet , görünen köy kılavuz istememez falan. Benim için bisiklete binmek sonunu bildiğin bir filmi izlemek gibi, final her zaman düşüşle sonlanıyor ama bir mucize bekliyorsun işte .

Daha fazla oyalanmadan üç beş bir sey atıştırıp evden ayrıldım . Tam bir adım daha atacaktım ki arkamdan gelen sesle o tarafa döndüm " Oooo kardeşim yolculuk nereye? " cevap vermek için ağzımı açmıştım ki kulağıma yaklaşarak devam etti sorusuna " yoksa yengeyle ilgili mi? Hoş böyle deli gibi sırıttığına göre "

Anlamazca kaşlarımı çattım, ben sırıtıyor muydum ? " evet sırıtıyordun. Hiç öyle bakma " diyip keyifle kahkaha attı. Utku söyleyene kadar sırıttığımın farkında bile değildim. Elimi ağzıma götürüp siler gibi  yaparak bakışlarımı yeniden ona çevirdim " fark etmedim bile." Utku' nun gülüşü mümkünmüş gibi daha da genişledi " sen sırılsıklam aşıksın kıvırcığına" dediginde şaşkın bakışlarımı ona çevirdim . Dışardan o kadar mı belli oluyordu cidden " Nasıl yani?"

Omuz silkti " Sen de kör musun be Kanka ? Her yer ıpıslak hale bak" dedi ve ciddi ciddi benden cevap bekledi. Bense kendimi o kadar olaya kaptırmıştım ki yere ıslak mı diye bakıyordum . Sanırım konu Başak' a gelince aklım başımdan gidiyordu

" Aman neyse konu dağıldı sen nereye ? " Araya giren turnuva ve kararın daha yeni alınmasından ötürü Utku' ya söyleyecek herhangi bir zaman dilimi bulamamıştım. Bu yüzden kısaca açıklayıp " Gelmek istersen gel" diyerek yanıtını bekledim

" yok ya fazlalık olmayayım şimdi " umursamazca omuz silktim " iyi sen bilirsin " tam arkamı dönmüş ilerleyeceğim sırada konuşmaya başlamasıyla tekrar Ona döndüm.

" evet haklısın ama şimdi davet edilmedim falan"

" ben davet ettim sende gelmedin?"

" hı hı anlıyorum gelmemi çok istiyorsun "

" utku ne diyorsun oğlum? sen dedin 'yok ya ' diye?"

" Offf çok ısrar ettin tamam bekle bisikletimi alıp geliyorum" dediginde sadece arkasından bakmakla yetinmiştim.

_________________

Toplanacağımız yere herkes vardığında kısaca Utku kendisini tanıtıp geri çekilmeden önce Cemre' ye bakarak son cümlesiyle noktayı koydu " ayrıca çok da yakışıklı ve ince düşünceliyimdir "

Cemre Utku' ya gülümsemekle yetinirken aralarında uzun soluklu olan bakışmalarına devam ediyorlardı. Fazla üstünde durmayarak kendi aramızda sohbete başlamıştık ki geri onlara döndüğümüzde aralarındaki meselenin hala daha  devam ettiğini fark ettik. Bizim onlara baktığımızı anlamamışlardı bile. Kağan bu olaya karşın ikisi arasında kendini titretip kalbinden vurulmuş gibi yaparak yere attı " ahh!"

Bakışlarımızın hepsi artık kağan'a dönükken tam yardım etmek için eğilmiştim ki beni durduran Barış oldu" bırak da şovunu bitirsin" diyip olacakları izlemeye başladı. Başak sorgular bir şekilde " ne oldu kağan iyi misin ? " diyerek aklındaki soruya yanıt ararken kağan yerden kalkıp üstünü silkti " Cemre ve Utku nun arasında elektriği görmediniz mi? Araya bir giriyim dedim çarpıverdi . Yere boylu boyunca düştüm o yüzden. Maşallah şehrin elektiriğini onlardan sağlanıyor galiba  " diyerek cevapladı tüm ciddiyetiyle.

Ortamdaki herkes gülerken Cemre ve Utku utangaç bir şekilde yerde ayaklarıyla daireler çizmeye başlamışlardı bile. Bizde daha fazla oyalanmadan bisiklet süreceğimiz yere vardığımızda her birimiz kendi yerini almıştı. Şu andaki tek korkum düşmekti. Kısa bir süre bisikletime bakıp fısıltıyla " bugün rezillik kotamızı doldurmayalım olur mu lütfen? " diyerek yalvarır bakışlarımı bisikletime yolladım. Bugün ilk defa bir mucize olsundu ve ben düşmeyeydim lütfen.

Ben bunları düşünürken bizimkiler çoktan sürmeye başlamıştı bende daha fazla yerimde saymadan yola koyuldum.

KARMAŞIK | textingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin