Yine parça pinçik bir bölüm..Ve yine biraz daha gecikecek olaylar..
Hangi ara yirminci bölüme geldiğimizi bilmiyorum fakat daha olacak bir ton şey var ve onlar da bir üç bölüm tutar gibi
Bölüm kestirmesi konusunda berbatım sanırım. Ya erken oluyor ya geç oluyor bir tutturamadım gitti mk
Neys iyi okumalar
Sizi seviyorummm
Kapak nasıl bu arada?
Lana del rey, Gods and mosters
XX|Anlamsız Hisler Silsilesi
Bilginin lanet olduğunu düşünenlerdendim.
Bilen insan, tereddüt ederdi.
Bilen insan, bildiklerinin acısını yaşardı.
Bilen insan, korkardı.Ama buna rağmen korumaya çalışırdı.
Bilgi lanetti fakat bilmemek de öyleydi. Kafanızda soru işaretleriyle yaşamak ve olmadı, tüm bunları yok saymaya çalışmak da lanetti. Delirticiydi ve sizi en az bilginin varlığı kadar mahvediyordu.
Jeongin, mahvolmuştu. Bense ondan da mahvolmuş bir halde hissediyordum kendimi.
"Ne?" demiştim. Öylece yere bakıyor ve nefes almaya çalışıyordu. Afallamıştı ve bu hali beni daha çok, irite etmenin yanında,
Öfkelendirmişti de.
"Yine aynı zırvayı mı yapacaksın?"
Kaşlarımı çatmıştım. Bunu anlamak çok da zor değildi. Ona maça gideceğim diyordum,Ve tekrar boktan tepkileri veriyordu.
Bakışları hızla beni bulmuştu böylece. Başını iki yana sallamış ve hayretle solumuştu. "Seni düşünerek söylediğim tüm o şeylere zırva mı diyorsun?" şimdi o da öfkeliydi. Yanakları kızarmış, yumrukları sıkılı bir şekilde dururken beni hiçbir zaman tam anlamıyla kabul etmeyeceğini biliyordum. Hep böyle olurdu zaten. En yakın görebildiğiniz insanlar bile, bir bakardınız yoldaki herhangi bir yabancıdan da yabancı kesilir ve sizin ne hissettiğini asla anlamazlardı. Uğraşır gözükürlerdi belki,
Fakat sizi asla anlamazlardı.
Sizi, siz bile anlayamazdınız çoğu zaman. Başkası nereden sikleyecekti ki?
Benim için, çoğu şeyin bitiş raddesine gelmesi son maçımdan sonra olacaktı. Boksun dışında hiçbir zaman uyku uyuyamayacak kadar yorulmayacaktım mesela. Beni hiçbir şey, gerçek birine vurduğumki kadar tatmin etmeyecekti. Kendi başımın çaresine bakabilecektim.Bu deliceydi. Belki gaddarlıktı, belki de aptallıktı fakat umurumda değildi. Başkalarını düşünecek kadar kendime ayıracak vaktim hiçbir zaman olmamıştı.
Bir şeylerin koyacağı kadar da öyle.
Son haftalarda eskisinden daha da çok kafamın dolu olduğunun farkındaydım ve boksa dört elle sarılmama tam anlamıyla izin verilmeyen haftalar olmuştu bu anlarım ne yazık ki. Oysa boks, beni rahatlatıyordu. Unutuyordum. Canım yandığında beni karşılayan evin boşluğu daha az batıyordu gözüme. İçimdeki sinir bozukluğu midemi bulandırmayı kesiyordu. Bana iyi geliyordu.
İki yıldır yaşadığım hayat bana inanılmaz derecede iyi geliyordu ama diğer şeyler gibi onu da kaybedecektim.
Ve Jeongin, bunları sözde farkında olduğu halde yine mi engel olmaya çalışacaktı?
YOU ARE READING
Reckless - 破壊者 ¦ hyunlix
Fanfiction'Biri beyin,diğeriyse kas gücüydü. Kazanmak içinse iş birliği gerekiyordu.' • [angst olaylar içerir!] Switch! |Ms 45'in yan kitabıdır. Okumak için illa onu da okumanız şart değildir.| |Fazlasıyla Kara mizah, olumsuz örnek ve argo içerir.| 17.12.20 0...