3

1.1K 127 7
                                    

Mark telefonuna gelen mesajı gözlerini devirerek okuyup diğerlerine gösterdi. Haechan onları tuvalette beklediğini yazmıştı. Jeno, Jaemin'in banka oturup öylece elleri ile oynadığını gördü ve kafası ile onaylayınca tuvalete ilerlediler.

"Ne arıyorsunuz burada?"

"Senin için geldik." dedi Mark gülümseyerek.

"Peşimden koşmana gerek yok."

"Okula çıtır avlamaya geldik tabii ki, senin peşinden koşacak değilim."

"Sizi sikerim." dedi Haechan. "Bu kadar salak bir neden için gelmediğinizi biliyorum."

"Çok inandırıcı gerçekten Haechan, ben şu anda inandım bizi sikebileceğine." dedi Mark gülerek.

Lucas onun koluna vurdu susması için. Haechan hepsinin karşısında duruyordu.

"İnanma ona işte Haechan." dedi Jeno.

"Ne arıyorsunuz burada?" dedi tekrar Haechan.

"Ebeni arıyoruz." dedi Mark. "Gördün mü?"

"Önce seninkini göstermemi  ister misin?" dedi Haechan ona hırlayarak.

"Sakin ol Haechan. Bay Na yolladı bizi." dedi Jeno.

"Neden?" dedi Haechan kaşlarını çatarak. "Bir problem yok."

"Var." dedi Mark. "Seninle olması başlı başına bir problem."

Haechan onu takmayarak Jeno'ya döndü.

"Park ailesi ile ilgili ama detay bilmiyoruz."

"Jaemin'e bir şey olmasına izin vermem." dedi Haechan anında.

"Sen mi?" dedi Mark.

"Ama senin ağzına sıçarım artık." dedi Haechan onun üstüne atlayarak.

Mark onu yakalayıp duvara dayadığında Jaemin içeri girmişti. Arkadaşını duvara dayalı ve boynundan sıkılıyor şeklinde görmesini çok yanlış anlamıştı.

"Haechan!" dedi hızlıca arkadaşına ilerleyerek. "Ne oluyor?"

"Hiçbir şey Jaemin." dedi Haechan hızlıca Mark'ın elini iterek. "Sadece boynumda bir şey gördüğünü söylüyordu."

"Emin misin?" dedi Jaemin tedirgin bir şekilde.

Kavgadan çok korkuyordu.

"Evet." dedi Haechan gülümseyerek. "Hadi gidelim."

Jaemin diğerlerine hiç bakmadan kafasını salladı ve kapıyı açtı. Haechan, o önüne döndüğü anda Mark'a dönmüştü ve baş parmağını kaldırıp boynuna düz yan bir çizgi çekti.

Bu Mark'ın ölüm fermanıydı.

İkili tuvaletten çıktığı anda Jaemin korkuyla, Haechan'ın koluna yapıştı. İçerideki o gergin hava onu çok ürkütmüştü.

"Gerçekten sana bir şey yapmıyorlardı, değil mi?"

"Hayır Jaemin. Boynumda bir şey gördüğünü söylüyordu. Sence birisi bana bir şey yapabilir mi?"

"Kim onlar?" dedi Jaemin. "Yan sınıftalar mı?"

"Hayır." dedi Haechan. "Yeni gelmişler sanırım."

"Son döneme girdik ve okul mu değiştirmişler? Haechan uzak duralım. Beni korkuttular."

"Merak etme Jaemin." dedi Haechan onun elini sıkıp gülümseyerek.

Jaemin ona bir bakış attı ama Haechan'ın yüzündeki gülümseme ikna ediciydi. Kafası ile onaylayıp önüne döndü.

"Hadi gidelim." dedi Haechan. "Ders başlamak üzeredir."

"Peki." dedi gülerek Jaemin.

Sınıfa girdiklerinde Haechan arkaya eklenmiş 2 tane yeni sırayı görünce gözlerini devirdi. Uzak durmalarını sağlamalıydı. Jaemin'i ürkütecek bir şey yapmamaları lazımdı.

"Bizim sınıftalar mı?" dedi Jaemin şok ile.

"Sanırım."

"Biri benim yanıma mı oturacak?" dedi Jaemin fark ettiği şey ile.

"Yanına ben geçebilirim istersen Jaemin." dedi Haechan anında.

Kendine bir yandan da diğerlerinin de arkadaşları olduğunu, buraya Jaemin'i korumak için geldiklerini hatırlatıyordu. Jaemin'in onlardan korkmasına gerek yoktu.

"Önemli bir şey olursa gelirsin olur mu?" dedi Jaemin.

"Anlaştık. Zaten hemen önündeyim." dedi Haechan gülümseyerek.

"Evet."

Sıraya geçtikten sonra öğretmen gelmiş ve diğerleri de onunla birlikte içeri girmişlerdi. Jaemin hiçbiri ile göz göze gelmemek için başını sıraya yasladı. Jeno'nun gözleri ise anında onu bulmuştu.

"Kendinizi tanıtın."

"Jeno."

"Mark."

"Lucas."

"Bu kadar mı?"

"Evet." dedi Mark.

Öğretmen onlara göz gezdirdi ama müdür hepsini uyardığı için bir şey söylemeden eliyle geçmelerini işaret etti.

"Duvar kenarına oturabilirsiniz."

Mark ve Lucas kafası ile selam verirken Jeno yürümeye başlamıştı bile. Nereye oturacağını bilememişti. Arkaya mı geçmeliydi? Yanına mı oturmalıydı? Kararsızlık içinde kalmaktan hoşlanmıyordu.

Mark onun bu haline göz devirip hızlıca onu geçti ve en arkaya oturdu. Jeno ona kaşlarını kaldırınca gülümseyerek arkasına yaslandı.

"Biz Lucas ile oturacağız."

Jeno kafasını çevirip bir kez bile ona bakmayan çocuğa bir göz attı ve çantasını kenara koyarak oturdu.

Haechan arkasına dönüp onlara telefonlarını işaret eden bir bakış attı. Jaemin bakışlarını ona çevirince gülümseyerek önüne döndü.

can't live without u '✓'Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin