70

609 84 11
                                    

"Geri zekalı mısın?" dedi Jaemin kardeşine bakarak. "Soruyorum, cidden geri zekalı mısın?"

"Yeter artık Jaem." dedi Chenle bıkkınlıkla. "Geri zekalıyım işte."

Jaemin bir kez daha ona kızmaya hazırlanırken birden kapı tıklatılmış ve Jeno gelmişti. Havada ki gerginliği hissedince kaşlarını kaldırıp Jaemin'e baktı. Sevgilisinin bakışlarındaki yılgın ifade kaşlarını daha çok kaldırmasına sebep olmuştu.

"Sevgilim, ne oluyor?" dedi Jaemin'in yanına otururken.

"Bir şey yok hayatım. Chenle ve geri zekalılığı hakkında konuşuyorduk."

"Ne iş?" dedi Jeno, Chenle'ya göz kırparak.

"Sen sevgiline anlatırsın. Ben gidiyorum." dedi Chenle gözlerini devirerek.

Jaemin boş bakışlar ile onun odadan çıkmasını izledi. Kapıyı açık bırakmıştı ama ikiside kapatmak için kalkmadı. Jeno, Chenle çıkınca Jaemin'i kucağına doğru çekmişti. Küçük olan büyük bir memnuniyet ile sevgilisinin kucağına kıvrıldığında Jeno onun saçlarına bir öpücük bıraktı.

"Ne oluyor bebeğim?"

"Jisung. eğitim hayatında büyük bir fırsat yakalamış bu yüzden büyük bir ihtimal ile yurt dışında okuyacak."

"Anladım." dedi Jeno kıkırdayarak. "Bizimki de gitmesini istemiyor, değil mi?"

"Sayılır." dedi Jaemin. "Gitmesini istemiyor ama takıldığı nokta ondan izin almaması."

Jeno kaşlarını çattı. Jaemin o cevap vermeyince kafasını kaldırıp onun yüzüne baktı. İfadesini görünce gülüp tekrar başını onun omzuna yasladı. Jeno'nun ne düşündüğü yüz ifadelerine yansıyordu ve Jaemin sevgilisinin de kendisi gibi düşündüğünü anlamıştı.

"Ne düşünüyorsun?" diye sordu yine de.

"Chenle'nun bir geri zekalı olduğunu." dedi Jeno. "Peki ona ne söyledin?"

"Jisung ile açık açık konuşmasını ve çok yanlış düşündüğünü. Her şekilde yanında olduğunu hissettirmesi lazım sonuçta, değil mi?"

"Kesinlikle öyle." dedi Jeno bir kez daha onun saçlarından öperken.

"Haechan'ın da pek iyi olduğu söylenemez. Bardan beri hiç konuşmadık neredeyse." dedi Jaemin. "Mark'tan herhangi bir haber aldın mı?"

"Eğer bir şeyler bulursam söyleyeceğim sana sevgilim ama inan, sanki yer yarıldı da yerin içine girdi gibi. Nerde olduğunu bulamıyoruz. İki haftadır bakmadığımız bir yer kalmadı."

"Böyle bir şey yapacağını hiç düşünmemiştim." dedi Jaemin üzgünce.

"Belki de ayrı kalmak onlara gerçekten iyi gelir."

"Bilmiyorum."

"Mark'ın iyi olduğuna eminim ." dedi Jeno. "Bu yüzden merak etme. Her şey bir şekilde yola girer ve güzelleşir. Sen düşünme bunları."

"Bilmiyorum. Her şey çok karışık ve zor." dedi Jaemin. "Yine de döneceğine eminim."

"Başkaları yerine düşünme. Hepsi yetişkin. Sorunlarını halletmenin yollarını bulabilirler. Ben de döneceğine eminim. O, Haechan olmadan yaşayamaz."

"Peki."

Jaemin onun kucağına iyice yayıldığında içeri giren Shim Shim ile kıkırdadı. Köpeği ile son zamanlarda yeterince ilgilenmeyişi onu üzmüştü.

"Gel buraya bebeğim."

Shim Shim onlara bir bakış atıp hiç takmadan köşedeki yatağına girdi. Jeno onun hiç pas vermeyişi ile kocaman güldü. Jaemin de önce şok olmuş ama sonrasında sevgilisi gibi gülmeye başlamıştı.

Chenle arabasını öylece bir yere park edip koşarak Jisung'un evine geldi. Kapıyı çalarken arkasından gelen ses ile hızlıca oraya döndü.

"Ne arıyorsun burada?" dedi Jisung'un abisi.

"Jisung ile konuşmam gerekiyor."

"Bildiğim kadarı ile benim küçük kardeşim sana 2 haftadır ulaşamıyormuş." dedi abisi onun yanından geçip kapıyı açarken.

"Açıklayacağım." dedi Chenle. "Lütfen beni içeri al Hyung!"

"Önce Jisung'a soracağım." dedi abisi. "Burada bekle!"

Chenle kapının yüzüne kapanması ile beklemeye başladı. Biraz sonra kapı açıldığında  Jisung'u görmeyi umuyordu ama yine abisi gelmişti.

"Seni görmek istemiyormuş." dedi yavaşça. "Şimdi git buradan."

"Lütfen-"

"Onu bir daha üzmeyeceğine dair söz verdiğini sanıyordum." dedi abisi.

Chenle duyduğu cümle ile bir adım geri attı ve aynı anda Jisung'un abisi kapıyı onun yüzüne kapattı.

can't live without u '✓'Donde viven las historias. Descúbrelo ahora