》her şeyim.

1.4K 135 51
                                    

Model, Final Bölümü

Park Jimin'den..

Geçtiğimiz günlerde Jungkook bir gazla Yoongi hyungun evine gitmiş ve içindeki duyguların karşılıklı olduğunu belirtmişti. Hatta Jungkook'un anlattığına göre çok ateşli bir öpüşme bile gerçekleştirmişlerdi.
Umarım yalan söylemiyorsundur Kook, yoksa Taehyung ile sabahtan beri yaptığımız hazırlığımız boşa giderdi.

Ah, söylemeyi unuttum, ne mi yapıyoruz?
Onlar birlikte olup daha iyi kaynaşabilsinler diye, bir ev partisi oluşturmuştuk. Ve oluşturmaya da devam ediyorduk, çünkü Kim Sakar Ama Bunu Kabullenmeyen Egoist Taehyung, herşeyi batırmada üstüne kimseyi tanımıyordu.

"Hayatım, balonları ağzınla şişirmek yerine neden şuradaki pompayı kullanmıyorsun? Bütün balonlar dilinden geçti resmen."
Elimdeki tabakları masaya dizerken, aynı zamanda onunla konuşuyordum.

"Bitti sayılır, ben pompalara güvenmiyorum."

"O nereden çıktı şimdi?"

"Her seferinde patlayıp duruyor ve.. Tanrım bu çok korkutucu."

Tabak dizme işlemini bitirirken, kıkırdayarak ona bakıyordum.
"Üzerine abanmazsan niye patlasın ki?"
Oturduğu koltukta bana doğru 'çok biliyorsun' hareketi yaptığında, yüzümde oluşan tebessümle ona doğru ilerliyordum.

"Seni öpebilirdim belki ama.. şu pis balonları hep ağzınla şişirdin sevgilim."

Koltuğun başına yarım bir şekilde oturup balonları işaret ederken, şaşkın bir şekilde bakıyordu bana.
"Onlar pis değil!"

"Yıkanmadı ki."

"E ne olmuş? Vücuda biraz mikrobun da girmesi gerek."

"Saçmalama. Hadi kalk da üstünü giyin. Sabahtan beri pijamayla oturuyorsun."
Yanından hızla kalkarak ondan uzaklaştığımda, o son balonu da şişirip yanıma yaklaşmıştı.
Ben çekmeceden çatal - bıçak takımlarını çıkarıp peçetelerin içine yerleştirirken, sinsice arkamda yer ediniyordu.

"Taehyung ben sana ne dedim?"

Beni âdeta dinlemiyormuş gibi kollarını belime sardığında, omzuma başını yerleştirip yandan bakıyordu.
"Sarılmam hoşuna gitmiyor mu yoksa?"

Kafamı sola çevirip onunla göz göze geldiğimde, düşünür gibi yapmış ve o sırada kafama tokat yemiştim.
"Vurmasana, sadece şuan zamanı değil. Her an burada olabilirler ve sen pijamayla dolanmaktan çekinmiyorsun!"

Kafama vurduğu elini tekrar eski yeri olan belime getirdiğinde, kafasını boynuma doğru sabitlerken, küçük öpücüklerden kaçındığı söylenemezdi.
"Öp beni gideyim."

"Bu bir şantaj mı?"

"Nasıl anlamak istersen. Saat akşama geliyor, ben daha günaydın öpücüğü bile alamadım."

"Sen de herşey için bir öpücük yarattın Taehyung. Yatma öpücüğü, uyanma öpücüğü, yemekten önce 'afiyet olsun' öpücüğü.. Tanrı aşkına duşa giriyorum öpücüğü nereden geldi aklına?"

Kıkırdadığında, nefesi boynuma çarpıp geri gidiyordu ve bu da beni olumsuz anlamda etkiliyordu.
"Düşündüm ki, seni düşündüğüm anlara bir öpücük eylemi neden katmayayım? Yani her zaman~"

Utançla bir gülümseme bıraktığımda, ağzımdan yanlızca 'hah' sesi çıkmıştı.
Beni nasıl düşürmesi gerektiğini çok iyi biliyordu.

Elimdekileri bırakıp ona doğru döndüğümde, ellerimi yanaklarına bastırıp kendime çekerken fısıldadım.
"Saat 7 oldu, kapının her an çalması an meselesi, biliyorsun değil mi?"
Ama o beni asla takmamış ve yavaşça yaklaşıp dudaklarımda nefes almıştı.
Belimdeki kollarını sıklaştırıp dudaklarımı hafif ama etkili bir şekilde öpüyorken, eve dolan zil sesi ondan kopmamı sağlamıştı.

Model | vminWhere stories live. Discover now