8. Bölüm ^_^

1.2K 81 89
                                    

"Yerle bir olan düzenime rağmen içimdeki seni hala büyütüyorum. Kaldırımda yeşermiş çiçek gibisin."

2. Bölüm okunması neden üçüncüden az?

İki saattir Konya'ya kar yağıyor. O yüzden mutluyum ve güzel bir bölüm yazdım gibi sanki. Bir de arkadaşım bana sürekli bölüm at dediği için hızla yazıverdim ona sürpriz olsun diye. Elbette size de 💙

(^_-)🍫

Yorumlarınız benim için çok değerli. Oy ve yorum atan herkese çok teşekkür ederim.🖤

Keyifli okumalar (:

"Abi Yağmur'un seni hemen affetmesi için bir yol var aslında." deyip gözlerini kaçırdı Bora hızla. Keşke demeseydi pişman olacak gibiydi, ya da Asaf pişman ettirecekti. Her halükarda pişman olacaktı yani.

"Hayır bence yok."dedi Murat. Bu cevabına kimse şaşırmadı doğal olarak. Hep olumsuzdu herşeye karşı.

" Oğlum bir dur duyalım bir fikrini Bora'nın hemen kestirip atmasana."dedi Yiğit Mırat'ın omzuna vururken.

Asaf Bora'nın suratına baktı konuş dercesine. Yağmur'u takip ederek en başında kabalık yapmıştı biliyordu ama güvenememişti Aras'a. Güvenecek bir sebep de aramamıştı zaten. Ona yakın olan herkesten nefret ediyordu, kendi olamıyor başkaları oluyordu ya nefret ediyordu işte başka bir açıklaması yoktu. Murat'a bile bu kadar yakın olup kendisine çok uzak olmasını bir türlü kabullenemiyordu. Bu aralar fazla uzak bana diye kendini avutmaya çalışsa da Yağmur hiçbir zaman Murat'a gösterdiği ilgiyi Asaf'a göstermemişti ki neyle avunacaktı? Yanlış bir hareket de yapmamıştı ona karşı hiçbir zaman. Yani ondan bu denli uzak durmasının bir nedeni yoktu.

"Abi boşver şimdi kızarsın vazgeçtim söylemekten ben." dese de Asaf'ın bakışlarını görünce anında söküldü.

"bence tek bir yol var. O da Aras'tan özür dilemen." demesiyle derin bir sessizlik oluştu anında. Asaf kafasını tavana çevirip derin bir nefes aldı. İçinden sabır çekerken sakin kalmak için dua etti. Yoksa sinirden duvarı yumruklayacak kendine zarar verecekti.

"Ne için özür dileyeceğim Bora? Daha benim bile tutmak için hayalini kurduğum elini tam tamına 2 kere dokunduğu için mi? Ya da Sevdiğim kızın avuçlarımdan kayıp gitmesini sağladığı için mi? Ne için?"

"Ama abi."

Asaf hızla ayağa kalkıp montunu giydi. Sınıftan çıkıp gitti ardından kimsenin gelmemesini söyleyerek.

"sana yok demiştim."
...

"Telefonda kiminle yazışıp duruyorsun kızım sen? Yoksa Aras mı?" dedi Mine imalı imalı bakarken.

Ona kısık gözlerimle bakıp burun büktüm. Poyraz la konuştuğumu söyleyecek değildim herhalde.

"Yok canım Asaf. Dün attığı yumruk için teşekkür ediyordum."

Gözlerindeki ifade şaşkınlıktan şok'a geçiş yaparken (bunu nasıl yapıyor bende anlamadım boşverin) söylediklerimde ciddi olup olmadığımı tartıyordu. Elbette ciddi değildim saçmalamayın. Kaç senedir arkadaşız daha Asaf'a mesaj atmak için sohbet çubuğuna dahi girmedim. Ne bileyim yazacak birşey de bulamazdım zaten. Biz Asaf'la ne konuşabilirdik ki?

'Murat'la ne konuşuyorsan onu. Normal insanlar gibi yani. İki arkadaşsınız ya hani siz. "

İç sesimin sesini duyunca göz devirdim. Çok lazımdın zaten şuan.

Bana Mı Aşıksın? (Düzenlenecek) Waar verhalen tot leven komen. Ontdek het nu