2. Bölüm ^_^

2.6K 128 76
                                    


"Sustukça çoğalıyor içimdeki kelimeler,sanki çığlık çığlığa söyleyemediklerim..."

(^_-)🍫

Keyifli okumalar (:

"Anne ben çıkıyorum. Erken gideceğim bugün bizimkilerle buluşacağız." diye bağırdım kapıyı kapatmadan önce.

Botlarımı elime alıp koşarak merdivenlerden inmeye başladım.

Annemden kaçacağım diye daha doğrusu kahvaltıdan kaçacağım diye botlarımı bile giymemiştim. Annem ise sanki beni geri döndürecebilecekmiş gibi, kapattığım dış kapıyı açmış geri gelmem için bağırıyordu.

Kolumdan tutup beni geri yukarı çıkarabilirdi , O kapasiteyi fazlasıyla görüyordum onda , Bana da kaçmak düşüyordu tabi ki...

Annem yakaladığında da hiç acımıyordu vicdansız, büyük bir zevkle terliğinin tadına baktırıyordu bana sanki küçük veletmişim gibi!
Terlik yiyecek yaşı çoktan geçtim diyeceğim de annemi sinirlendirdiğinde kıçına terlik yiyen abim belirdi gözümün önünde.

Ah garibim o da bilemezdi bu yaşta bile kıçına terlik yiyeceğini.

Ama olsun alışırdı, annem onu zevkle alıştırırdı daha doğrusu, tıpkı benim alışacağım gibi.

Annem balkondan sinirle bana bakarken merdivene oturup onun göz hapsinde botlarımın ipini bağlamaya başladım.

"Anne sen de biliyorsun sabah hiçbir şey yemediğimi neden ısrar ediyorsun anlamıyorum."

Eşarbını düzeltip elinin teki ayağına doğru giderken bir yandan da bana laf yetiştiriyordu.

"Beynine niye kan gitmediği belli oldu. Kahvaltı yapmayacağım diye diye sonunda beyin hücrelerini öldürdün."

Bu nasıl mükemmel bir tespittir ki diye onu öveceğim an havalanan terliğini gördüm.
Tam ölümcül terliği harekete geçmek üzereyken oradan adeta uçarak çıktım.

Mahallenin ucuna geldiğimde patlayacak olan ciğerlerimi hava doldurmak için bir süre soluklandım. Nefes nefese kalmışken benim bu halde olmamın sebebi olan ve hala bana bakan anneme dönüp cırladım.

"Ciğerim patlayacaktı senin yüzünden manyak karı." diye bağırıp birkaç saniyenin ardından yürümeye başladım. Sonra da geri anneme dönüp öpücük attım"Akşama görüşürüz bebeğim."dedim el sallarken.

O da bana 'olmamış bu' anlamında gülerek el sallamakla yetindi.
Annemin mimiklerini fazlasıyla tanıyordum, az hakaretli bakışlar atmamıştı bana.

Seviyordum deli karıyı yine de...

Normal değildik ama normal olmayı isteyen de yoktu zaten.
Çantamı düzeltip minibüse binmek için durağa doğru yürümeye başladım.

Hafif çiseleyen kar yavaş yavaş etrafı beyaz örtüsüyle kaplarken manzara oldukça güzeldi. Dışarısı soğuk değildi aksine yumuşak bir havası vardı ama bu yumuşaklığa inanıp da Ankaranın kuru ayazını unutacak değildim. Üstümü kalın kalın giyinip eldivenlerimi ve atkımı takmıştım.

Montumun fermuarını boğazıma kadar çekip saçlarımı şapkamın içine koydum.

Bugün yarıyıl tatilinden sonra okuldaki ilk günümüzdü. Dersler gittikçe ağırlaşırken ilk stajım oldukça güzel geçmiş ve bizimkileri özlemiştim. Çünkü tatilde Konya'ya anneannemgile kalmaya gitmiştik abimle. Tabi abim atandığı için Ankara'ya işlerini ayarlamak için benden önce gelmişti.

Bana Mı Aşıksın? (Düzenlenecek) Where stories live. Discover now