heat waves ▲ bxb ✓

Bölüm 5: Dalış

Yorumlarınızı okurken aşırı eğleniyorum :D Bu bölüm bolca konuşma var ve daha uzun. Bu bölümden sonra işler değişmeye başlıyor. İyi okumalar :)

Dream'i değişik bir hava ziyaret, ne var ki sıcaklık durmadan hala yükselmeye devam etmektedir.

Bölüm 5: Dalış

"Florida'ya gelmek ister miydin?" diye sordu Dream.

Bundan daha önce bahsetmemiş değillerdi; başka kimse uyanık olmadığında, ağır ilerleyen aramalarda, oyunun ortasında Dream'in adrenalininin tavan yaptığı zamanlarda ya da George'a ailevi problemlerden kaçması için sığınacak bir yer sunduğu zaman bahsetmişlerdi.

Bu geri dönüş, yıllardır süren dostluklarının birikiminden dolayı olmuştu. Ne kadar konuşsalar da çoğu zaman ciddi değillerdi. Dream, George'un onu bu sefer ciddiye almasını umuyordu.

"...Florida'ya mı?" George ürkek bir şaşkınlıkla tekrarladı. "Seni ziyaret etmek gibi mi?"

"Evet," diye yanıt verdi Dream, "Bunun hakkında hep konuşuyoruz. Neden yakın zamanda yapmıyoruz ki?"

"O-oh. Tabii ki istiyorum, sadece," George tereddüt etti. "Dikkate alınması gereken çok şey var."

Dream'in yüzü yavaşça soldu. Bu cevabı beklemiyordu. "Yakında olmak zorunda değil, eğer yardımı olacaksa... Boş yatak odam ve bolca yerim var. Ya da bir otelde kalabilirsin, bilmiyorum."

George sessizdi. "Teklifin için teşekkür ederim, Dream. Bunun hakkında düşüneceğim."

Dream'in kalbi ağrıyordu. Bedeninde bir titreme başlarken dizlerini göğsüne doğru çekti.

Günler önce banyosunun zemininde aynı noktada oturduğunu, kafatasında unutulmaz şarkı yankılanırken boynundan aşağı ıslak damlacıkların kaydığını hatırlıyordu. Bir şekilde, George'un sessizliğinde, sadece pamuklu havlusuna sarıldığı zamanki kadar savunmasız hissediyordu.

Daha önce burada ağlamış, soğuk zeminde yatarken banyoyu sessiz gözyaşları ve tuvalet kâğıtları doldurmuştu. Eve ilk taşındığında kutlama da yapmıştı, annesi ve kız kardeşinden biraz uzaklaşmaya ihtiyacı olduğunda.

Beyaz duvarlar ve gri dolapların arasında hapsolmak, sevdiği ya da yok ettiği saf duyguları ortaya çıkarıyordu.

"Üzerine gelmek istemiyorum ama şu anda rahatsız olmuş gibisin," Dream yavaşça devam etti, "Ama bilmem gerekiyor. Geçmişte beni görmeye geleceğin için heyecanlıydın. Şu anda olmamanın bir sebebi mi var?"

Tepedeki ışıklar bir an için söner, sonra tekrar parlar. Dream kafa karışıklığı içinde kaşlarını kaldırdı.

"Neden bunu sormak zorundasın," dedi George tek nefeste, bunu kendisine demiş gibiydi. Dream dudaklarını ısırdı, George devam etti. "Kişisel bir şey değil, Dream. Lütfen boş ver."

Midesine batan iğneler artıyordu.
George'un ses tonunu çok iyi biliyordu. "Bana yalan mı söylüyorsun?"

"Söylemiyorum."

Kendisini hasta hissediyordu. "George."