2. Bölüm

213 148 130
                                    

Canımı yakacak kadar cesareti olanınSonuçlarına katlanacak kadar gücü olmalı

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Canımı yakacak kadar cesareti olanın
Sonuçlarına katlanacak kadar gücü olmalı..

Sabah yedi buçukta Bolu'ya varmışlardı. Yolculuğun yorgunluğunu üzerinden atmak yerine direkt Mirza Holding'e gitmeyi tercih ettiler.

Holding: 32 katlı bir gökdelendi. Üçgene yatkın mimarisi, dış kaplamanın camdan oluşu, ve yer yer led ışıklar onu tarif edilemez derecede lüks yapıyordu.

İlnara ve Soner holdinge adımlarını attıklarında ilk olarak güvenlik görevlisi ve dedektör kontrolünden geçtiler.
İleride danışmanın yanından gelen sarışın, 1.70 boylarında, siyah kalem etek ,beyaz gömlek giymiş bir çalışan yanlarına geldi.

"Mirza bey odasında sizleri bekliyor efendim ,"dedi ve gülümsemeyi de ihmal etmeyerek önlerinden yürüdü.

"Hayırdır inşallah!" diye fısıldadı İlnara. Ufak da olsa tedirgin olmuştu.

" Mirza varsa hayır mümkün mü?" bunu söylerken İlnara'nın omzuna vurup gülmüştü Soner. Seke seke yürümeye başladı.

"Sen tam bir delisin, biliyorsun değil mi ?" Artık İlnara da gülüyordu.

Üçü birden asansöre binip 12. kata doğru yol aldılar. Asansörden çıkıp Mirza'nın odasına geldiklerinde sarışın kız "Başka bir isteğiniz var mı efendim?"dedi.

Mirza "Hayır, çıkabilirsin, " dedi.

Odanın tavanı aynalı desenlerle kaplıydı. Yerler beyaz fayans, duvarları gri renge boyanmıştı. Ayrıca duvarlarda asılı kadın portreleri ,renkli tuvaller boy gösteriyordu.
Kapının tam karşısında da büyücek bir duvar saati asılıydı .

"Oooo kimler gelmiş!" bunu diyen Mirza İlnara'nın gözünün içine bakıyordu. "Gelin oturun bakalım şöyle."

İkisi de karşılıklı koltuklara oturdular.

"Dünkü kurban bayağı bir kazanç sağladı bize. Aferin İlnara, tamı tamına 150 bin € aldık Beyefendi 'den. Bunun 10.000 € 'su Soner'in ,
80.000 bin € 'da senin "dedi Mirza. Sözünü bitirdiğinde kolundaki altın saate düzeltti.

"Teşekkürler efendim," dedi Soner. Çok kısa bir an gözü altın saate takılmıştı.

Masanın üzerinde duran para
tomarlarından hakkı olanı aldıklarında İlnara " sıradaki-..." demişti ki Mirza söze atıldı.

"Sıradaki kurban Adana'dan... "
Boğazını temizleyip devam etti. Adana'daki 15 kebapçı dükkan zincirinin sahibi 'Yusuf Bayındır 'fotoğrafı ve adresi bu zarfta yazılı."

Uzanıp zarfı eline aldı ve açtı. İçindeki fotoğraftaki adam 36 - 38 yaşlarında falan gösteriyordu.

"Peki çocukla-..."

"Çocuğu yok merak etme. Hem zaten aile babası olamayacak kadar iğrenç biri. "

"Sen nereden-..."

"Bilirim, tüm kurbanları bilirim ben."

Ya ne olacaktı ki? Kişi kendinden bilir değil mi? Ona iğrenç diyorsun da sen sanki sütten çıkma ak kaşık....

"İlnara!" dedi Soner. "Hadi çıkıyoruz."

İlnara zarfı katlayıp sağ arka cebine tıkıştırırken "Tamam , hadi çıkalım dedi.

Dudağında rahatsız edici bir buse ile "Adios baby, adios!" dedi Mirza..

_____
Yeni bölüm geldi okurcuklarım...
Git gide heyecanlı bölümlere yaklaşıyoruz.
Hadi o zaman yorumlara çökün..
Seviliyorsunuz❤️❤️

Bilgi: Bölüm 390 Kelime

TETİKÇİWhere stories live. Discover now