6. Bölüm

85 47 59
                                    

Bölüm şarkısı: Günay Aksoy: Her yer Karanlık

Oups ! Cette image n'est pas conforme à nos directives de contenu. Afin de continuer la publication, veuillez la retirer ou télécharger une autre image.


Bölüm şarkısı: Günay Aksoy: Her yer Karanlık

Bölüm sözü: Hayatta ya tozu dumana katarsın ;
Ya da tozu dumanı yutarsın

✨✨✨✨✨✨✨✨
Sesi hoparlöre alıp tereddütle açtı, konuşmaya başladı Soner.
"Alo! "
"Alo Soner, nerde o İlnara? Telefonlarıma neden cevap verilmiyor? "
Soner sıkıntıyla kafasını kaşıdı.

"Yanında mı çabuk ona ver!"
Zaten hoparlörde olduğunu söyleme gereği duymadan, veriyorum efendim, " dedi.

Boğazını temizleyerek "Alo, "dedi İlnara.

"Bir de alo demez mi ,yahu telefonlarıma neden cevap vermiyorsun ? Umarım geçerli bir sebebi vardır, eğer yoksa-..."

" Var , sebebi var. İş üstünde yakalanmamak için sessize almıştım. Diğer şekil daha mı hoş olurdu, yakalanmak...?"

Mirza birkaç saniye sustu ardından devam etti. "Peki öyle olsun. Bir dahakine bu kadar anlayışlı olmam ama. İş ne oldu , hallettin mi? 'Beyefendi ' de bir yandan sıkıştırıyor zaten. "

"Aslında.... Tam yer seçtim , silahımı aldım gidiyordum ki-.."
Mirza şüpheli bir sesle "Gidiyordun kii?"

İlnara daha fazla uzatmadı ve bir çırpıda" mekan boş değilmiş," dedi.

" Nasıl yani şimdi sen yakalandığını ve beceremedigini mi ima ediyorsun? Sana güvenmiştim. Beceriksizin tekisin! Yarın bu işi hallediyorsun tamam mı? Senin yanlışlarının bedelini ödemek zorunda değilim. Ha bir de alacağın ücrette düşüş olacak, "diyip suratına kapattı.

Soner yavaşça telefona uzandı" iyi misin?"
Cevap yoktu. Araba kullanmaya devam etti. İlnara ise kendini aşağılanmış hissediyordu. Bıkkın bıkkın aldığı nefesleri bunun habercisiydi. "Sağa çek!"

"Ne, burada mı? Ama burası orman. "

İlnara dinlemedi, "arabayı durdurur musun, lütfen!"

" Burda olmaz, ilerde durdurs-"

"Sana -arabayı - durdur-dedim. "
Bir anda atlayıp direksiyona yapıştı. Direksiyon hakimiyetini kaybeden Soner şaşkındı. Zar zor frenleyebildi.

İlnara ise kendini arabadan zor atabildi. Göğsü sıkışıyordu. Ormanın içine doğru ilerledi.
"Nereye gidiyorsun?" Soner de arabadan indi , anahtarı çıkarma gereği duymadan peşine takıldı. "Dur yapma böyle, onun lafına mı takılıyorsun yani "

"Gelme peşimden biraz yürüyüp gelicem"

Soner dinlemedi ve hafif adımlarla takip etti.

"Ben beceriksiz değilim!!"
Kendi kendine konuşmuştu.
İkincisinde sesi daha gür çıkmıştı. Ve ormanın ortasına doğru koşmaya başladı. "Ben- beceriksiz ," yüzüne çarpan dalları umursamıyordu "değilim"

TETİKÇİOù les histoires vivent. Découvrez maintenant