{5}

269 37 2
                                    

O günün üzerinden yaklaşık 1 hafta geçmişti. Ama ne o yazmıştı ne de benim yazmaya elim varmıştı. Korkmuştum, utanmıştım bilmiyorum bir şey hissetmiştim o yüzden yazamamışım ama ne hissettiğimin adını koyamıyordum.

Pazar günü çoktan gelmişti ve ben de her zaman olduğu gibi tüm günümü evde yatarak geçirecektim. Sınavlarımın olduğu günün akşamına tüm geçenler açıklanmıştı. Ve ben de sınavı geçenlerin arasındaydım. Hiç ara vermeden dersler de verilmeye başlanmıştı. Bu sebeple haftanın neredeyse her günü hem okula gidiyor hem de yarı zamanlı bir işte çalışıyordum.

Ailem zangin olabilirdi, paraya ihtiyacım olmayabilirdi ancak evde boş boş oturmak yerine bir yerde çalışmayı tercih ettiğim için direkt olarak işe girmiştim. Dövmecide yaklaşık 3 yıl önce ilk dövmemi yaptırdığım abimin yanında ayak işlerini yapıyordum.

Yuta gerçekten şu hayatta tanıdığım en iyi abiydi ona bu teklifi sunduğum gibi hiç itiraz etmeden sevinçli bir şekilde kabul etmişti. Onu gören dış görünüşünden dolayı ondan korkabilir ya da çekinebilirdi belki ama içi gerçekten o kadar sıcaktı ki...

İnsanların önyargıları bazen gerçekten çok kırıcı olabiliyordu. Kulaklarındaki dilindeki göbeğindeki kaşındaki piercingleri, undercut gri saçları, sanki hava sıcakmış gibi her gün giydiği croptop t-shirtleri, yırtık pantolonları, dövmelerle dolu vücudu...

Evet o gerçekten de çoğu insanın alışmadığı türden biriydi. Farklıydı. Ama bu farklılığını seviyordum. Kendine hastı, her şeyi kendine özeldi.

Aynı zamanda derdim olduğunda yanına koştuğum ilk kişiydi. Renjun'i de anlatmıştım ona. Tepkisi de kafama vurup gülerek aşık olmuşsun sen demek olmuştu. Ah cidden, her şeyde haklıydı ama aşık olmak mı. Hem de Jaemin'den sonra. Hiç sanmıyorum.

butterfly effect ° norenWhere stories live. Discover now